Tag Archives: kitap

Dön bana

Ben kucukken, rahmetli babamin 50’lerden kalma ağır milliyetçi Aptullah Ziya Kozanoğlu kitaplarini bayilarak okurdum. Zamaninda fasikül fasikül yayınlanıp satılmış, sonradan birleştirilip ciltletilmiş çok enteresan kitaplardı. Elle dizilmiş olmasına rağmen asla imla hatası olmazdı.

Tibet’in “Dunyanin Dami” oldugu, kahramanin arkadasini canindan cok sevdigini, “siz hepiniz ben tek” gozupekligini coşkuyla okurdum.

Muhtelif taşınmalar sırasında kaybedildi o kitaplar. Sahaflardan toplamak lazim bir ara.

Beri yandan öğrendiğim cok sey oldu. Biri de “dua dolapları”. Her fasikülde kapakta renkli, içeride siyah beyaz cizimler vardi gerci ama ben bu dua dolabını cok merak etmiştim.

Hatırladığım kadarıyla dağlık arazi olduğundan ve fakirlikten okur yazarlık sadece budist rahiplere mahsus bir ayrıcalık. Ama halk da ibadet etmek istiyor. Boylece dünyanın ilk dvdsi icat edilmiş bence ;)

Dualari donebilen kutular hâlinde tasarladıkları ahşap edevatlara yazmışlar. Yanindan geçerken elinle çeviri-çeviriveriyorsun, o duayi etmis sevabi kazaniyorsun. Hatta iyice dağ başı yerlere akar su gücüyle dönen değirmenimsi dolaplar tasarlamislar, ıssızlığın ortasinda bile dualar donmekte.

Yillar yili merak edip durduktan sonra bir filmde (Dr.Strange) minicik bir sahnede fark edip sinemada “aaa” diye koltugumda hopladim.

Şaşırtıcı, degil mi?

Bir benzeri de bizde var. Bir sekilde bir sürü namaz duasi ezberletiliyor, herkes mirmirmir okuyup geçiyor, kimse ne dediğini bilmiyor. İçerik içine sinmezse o ayeti stres çarkına yaz, çevir çevir sevaba er.

Yedi sekiz tane meal aldim, şöyle açıp okumalık tatminkâr bir Kuran’im yok hala.

İnsan şaşırıyor.

Reklam

5 Yorum

Filed under islam, kitaplar, severim paylasirim

Başlar şimdi anneliğe – OyuncuAnneye sevgiler

Oyuncu Anne olarak bildiğimiz Şermin Çarkacı (ÇAKRA değil Çarka, düzgün oku) birbirinden güzel fikirleri, olumluluğu, inci gibi dişleri ile sosyal medyada yepyeni ve bu sefer iyi bir fenomen.

Çocuk da yapmış kariyer de, evli mutlu çocukluluğu böyle bir eltisizlik, görümcesizlik kıvamına taşımış sanki. depdeğişik bir insan. Bayağı bildiğin insan vasfı o kadar bariz ki kendine bir çekidüzen veriyorsun okurken, içine ferahlık mutluluk doğuyor.

Üretken de bir insan. Çok güzel iki kitap yazdı annelik üzerine. Çocuklarıyla beraber anlattıkları masallardan birini de çocuk kitabı  olarak yayınladı. Yayınevi olarak Elma yayınevini seçmiş olması bile artı. Okura saygısı, fikirlerine ilgisi olan, Şerif İzgören’le “yok artık” denilen ama olması gereken bir şeyler başarmış bir yayınevi. Araştırın işim var.

Şu kadarını söyleyeyim, çocuk kitabı olan “Çok Hayal Kuran Çocuk” hakkında daha doğrusu kullanılan fontlar hakkında bir eleştiri yönelttim. [Malum oğlum dislektik ve “elinde alet olarak bir tek çekiç olan adam herşeyi çivi görür” derler, ben de o açıdan bakıyorum çocuk kitaplarına] ve editörden gelen yanıt şu…

RE: Çok hayal kuran çocuk kitabınız

 1/22/16
Merhaba İpek Hanım,

 

Öncelikle düşüncelerinizi bize ulaştırdığınız için teşekkürlerimizi sunuyoruz.

 

Söz konusu kitabımız okul öncesi yaş grubu özelliklerini taşımakta olup bu yaş grubu için tasarlanmıştır. Hitap edilen yaş grubunun gereği olarak ebeveyn okumasına ihtiyaç duyulan bir çalışma olduğu için çizimler ön planda tutulmuş, çizimlerin önüne geçmeyecek sadelikte bir font seçilmiştir. Bununla birlikte, ilköğretim çağına yönelik çalışmalarımızda tırnaksız fontlara sıklıkla yer veriyoruz. Örneğin, dün öğrendik ki “Portakallı Kurabiye Sokağı” isimli kitabımız, daha önce hiçbir kitabı sonlandıramayan disleksik bir miniğimiz tarafından okunmuş ve çok sevilmiş. Bu şahane bir olay. Gereken hassasiyeti göstermeye devam edeceğimizi, bu konuyu aklımızın köşesinde daha geniş bir koltuğa oturtacağımızı tüm samimiyetimizle belirtmek isteriz. Paylaşımınız için tekrar teşekkür ediyoruz.

 

Kolaylıklar.

 Gel de sevme..

Şimdi o kitapla beraber ilk okuduğum “Başlarım şimdi anneliğe” kitabımı da açık arttırmaya bağışladığım için, kitaba dair iki üç notum var onu da şurada paylaşmak istedim..

1- Kitapta fotoğraflara yer verilmeli. Örneğin “uyku için alet edevat” bölümünde gerçekten de bazı fotoğraflara ihtiyaç var. Hiç bilmeyen anne adayı olsaydım okuduklarımın resmini görmek isterdim.

2- kişisel önerim: çocukları sallamayın. sallamadan uyumaya alıştırın. uyku rutinini erkenden, ilk aylardan kurun ve sürdürün.

3- yine uyku bölümüne itirazım: sessiz ortama da alıştırmayın. kapı da çalar telefon da çalar. normal ev sesi içinde çocuklar gayet güzel uyuyabilirler. Kendi hayatınızı kısıtlayıp gerginleştirmeyin, parmak ucunda yürümeyin kendi evinizde. kızım davul zurna çalınırken mışıl mışıl uyudu arkadaşım.

4- hastane seçimi: eve en yakın hastane en iyi hastanedir. keza eve en yakın okul da en iyi okuldur.

5- ilaç içirme bölümünü komple atınız. o iş öyle olmaz. tadı gerçekten fena olan bir adet antibiyotik dışında bütün şurupları telaşe yapmadan, gaaayet cool bir şekilde muhallebi yedirir gibi içirmelisiniz. siz panikler “ay içti ay tükürdü, ay yuttu vay yutmadı” diye zıngırdarsanız çocuk da “lan telaşa mahal var demek” diye azar. En iyi tiyatrocu kimse o geçsin şişenin başına, tek hamlede ve soğukkanlılıkla normal normal içirsin şurubu ve öyle devam edin. Profesyonel görüşüm:

a) şuruplarınızı buzdolabında tutun. Serinken tadı pek hissedilmez.

b) Aç karnına verin şurubu, kusarsa zaten hasta hasta yedirdiklerinizi de çıkarmasın yazık günah.

c) tadı kötü olandan iyiye doğru verin son verdiğiniz en tatlı olanı olsun. genellikle ağrı kesici ya da vitamin olabilir. bir parça pekmez bile olur son kaşık. böylece neye uğradğını şaşırsın.

6- doğal gıda kısmına hiç girmeyelim. eline ne verirsen onunla devam ediyor. Öyle “ilerde nasıl olsa kontrol edemeyeiz” yok. evde kola içmeyiz içirmeyiz. 12 yaşında kızımız ve kendi başına kaldığında da arkadaşları ne kadar içerse içsin kola tercih etmez. Ayran içer, su içer, pek pek ice tea içer.

7- Kitabın altın cümlesi sayfa 102’de yatıyor. aslansın oyuncu anne.

8- Deterjanları gizlemek yetmez. Aklı erer ermez, ambalaj etiketlerini belletmelisiniz. Kimyasal ürünlerin üzerinde uyarı işaretleri gayet barizdir ve okumak gerekmez. Dev bir X işareti, Alev sembolü vb uyarılara her seferinde dikkatini çekin. Deodorant ve şampuanlarda bile işaretler vardır ama biz körleştik göre göre. gösterin ve belletin. tabii ki el altından kaldırın kolay ulaşılabilir kaza unsuru yaratmayın kendi elinizle de.. yine de sizin evde olmaz başkasında görür. cahillik başa bela. öğretin korusun kendini.

onun dışında yeni annelere ve anne adaylarına eski bir yazıyla selam ederim. Bebek Çeyizi

İkinci kitabı da okurum yakında :)) iyi ki varsın oyuncu anne! Allah seni ve eşini çocuklarının başından eksik etmesin. Eline koluna derman versin yazmaya devam et.

Yorum bırakın

Filed under aile, çocuk, kültür, kitaplar, severim paylasirim

Bayram temizligi

Yazinin ve ziyaretin kisasi makbul.
Kurban bayraminizi kutlar, bu bayram elimdeki bir baska kitabi size de paylasmak isterim. Azımızı çoğa sayın. Bugünkü kitabımız bir kitapsever okuruma hediye gidecek.

wpid-picsart_09-24-08.53.37.jpg

“Hayatı sadeleştirmek icin Derle,Topla,Rahatla” tam benlik bir kitap. Ocd duzeyi tertipsever, çoraplari bile alfabetik sirada bir kadin olarak zaten konuya aşinayim. Ama japon bir hanimin bu konuyu bir işe cevirmesi enteresan geldi. Bir de ciltli,şirazeli kitaplara pek tavımdır. Aldim.
Biriktirip bekletmeyi o kadar sevmem ki, recycle icin o kadar fanatiğim ki #freecycleistanbul benim canım cigerim oldu yillardir. Atarim veririm,dagitirim,bazen sahibinden.com’da  satarim bile… Öyle böyle değil.

Yine de,kadin usta çıktı. 😆😆😆😆

wpid-picsart_09-24-08.28.44.jpg

Ilk resim giysi dolabimin alti. Erittim yariya dusurdum. Ikincisi oglumun dolap içi duzenleyicileri.. ne cok şeyi kisalip kuculmus.. iyi oldu.
Ayakkabiligi döktüm.. Bir daha giyilmeyecekleri,kuculenleri, “ay tamirciye gotureyim yaptirtayim” diye beklettigim iflah olmaz harabeleri ayikladim. Bir suru de BOŞ kutu çıktı! Raflarda yer tutan salak kutular…
Iki cop poseti dolusu giysi ve giyilir durumda ayakkabilar bagislanmak icin ayrildi. Iki uc tertemiz parca bir sonraki sahibine ayrildi(*). Iki uc parca satisa kondu. Gerisi copun yanına birakilacak.
Oda oda, dolap dolap bu ev derlenip toplanip rahatlayacak.

Kitapsever okurumun yaziyi sosyal medya hesabinda paylasmasi yeterli…
“Katildim” yazin ben de kontrol edip kitabinizi paketleyeyim.
Olur da birden fazla okur talip olursa,adil bir cekilis yapariz.

(*) bu devir teslim konusunu bir sonraki yazida okuyabilirsiniz.

6 Yorum

Filed under ev işi, kitaplar, tertip

Okurum yazarım (konu yine disleksi, baştan söyleyeyim)

Ağustosta okuduklarım ve yorumlarım:

 

20150806_131334

 

Disleksi ile başa çıkmak için 100+ pratik öneri.

Adından başlayarak, beğenmedim. 100’den fazla denir ona dilimizde. zaten ebeveyne vereceği bir şey yok, öğretmenler için yazılmış. Ebeveyn olarak alıp öğretmene vermemiz ve okumaya zorlamamız fayda sağlayabilir. Bize bir yararı yok benim görüşüme göre..

 

wpid-wp-1441996098281.jpeg

Çocuklarda Dürtüsellik… Öneririm.

Bende Disleksi var… Çok öneririm. Çocuğunuzla beraber okumanız ve kendisini anladığınızı göstermeniz için ideal. Çocuk da kendisinin neden ve nasıl farklı olduğunu idrak edebiliyor. Kendisini normal gördüğünden ondan zorla talep edilen bu garip okuma işini neden kıvıramadığını biraz anlıyor.

Tübitak yayınlarının böyle özel kitapları böyle güzel fiyatlardan satmasından da ayrıca çok memnunum. Okul öncesi ve ilkokul seviyesi müthiş kitapları var. Kitapların içeriği bir yana baskıları ve kullanılan dil de kaliteli. Matematik konusunda hele, sıfırdan ele alıp dört işleme giriş yapan kitaplarını iki çocuğumda da ben çok beğenerek kullandım. Doğa-Uzay-Hayvanlar.. Çocuğun merak ettiği her konuyu severek incelemesini sağlıyor. Bilim harika bir şey, çocukların bilim sevmesi daha da güzel. Bilimi erişilebilir kılan Tübitak’ın şerefine!

Yine Tübitak’tan “Bir Türlü Yerimde Duramıyorum” da, Hiperaktif çocukların ana babaları ile kendilerini keşfetmelerine, daha da önemlisi KABUL etmelerine yardımcı oluyor.

The Gift of Dyslexia bu konuda temel kabul edilen çok sözü geçen bir kitap. Yeni başladım pek de sürükleyici gitmiyor. Bitince bir yorum yazarım.

Bunların yanısıra KINDLE sağolsun, çok güzel bazı kitaplarım oldu.

Muhteşemdi, bir anne olarak tam anlamıyla anlaşıldığımı anladım. Çok sevdim, yapılmadıysa çevirisini yapasım var.

 

Halen elimde bir sürü okuma olduğu gibi bir yandan da Game of Thrones serisini okuyup bitirdim :))

Okumayı seviyorum..

 

 

 

Bu arada not 1: Ortada görülen “Okuyorum konuşuyorum” iki ciltlik kitap oğlum konuşmayı öğrenirken (geç konuştu, 4 yaşında ders aldırmaya başladım.. ablası 3.5 yaşında konuştuğu için tasalanmadım açıkçası) özel eğitim merkezi tarafından aldırılan bir set. 50 lira civarında bu iki kitap ve okurlardan ihtiyacı olan varsa, hemen hiç kullanılmamış bu seti hediye edeceğim. Kargoyu ödemeniz yeterli.

not 2: “Ben ilköğretim seviyesi öğretmenim, ilk bahsettiğiniz 100 pratik öneri işime yarar” diyen varsa onu da göndermeye hazırım.

Not 3: Disleksi zeka geriliği ya da hastalık değil. Sizin yapamadığınız bir şey yok mu? Ben mesela, uçamam. Bilmiyorum. Bana yeterince bağırırsan, “hadi” dersen çalabilir miyim sence? Disleksik çocuk da gayret etmediği ya da çalışmadığı için okuyamıyor sanılıyor. Yok böyle bir şey. Bağırıp çağırmayın, hadilemeyin..Bunaltmayın çocuğu.  Sınıftaki herkes, hatta 5 yaşında kardeşi bile okuyor yazıyor olabilir. Olsun. Bu da okuyup yazmıyor. O kadar. Kabul edelim ve bir adım ilerleyelim.

 

15 Yorum

Filed under araştırdım, çocuk, disleksi, kitaplar, severim paylasirim

Kitap Agaci Çekilişi Yapıldı

Bu seneki kitap arkadasimi buldum. Hediyelesecegim kişi Bursa’dan ve sanırım ortak hiçbir yonumuz yok.
İlginç olacak.
187 çift var yani yaklaşık 400 kişilik bir katılım olmuş.

image

11.12.2014 editi:
Çekiliş arkadasimla anlastik, 5 kitaplik birer liste yaptik, iki tanesini secip yollayacagiz birbirimize.
Ortak zevkimiz yok, kitapzen siir seviyor. Ama cok guzel bir yilbasi surprizi oldu kendisi benim icin. ;)
image

16/12/2014 son edit:

Aptal ideefixe sayesinde bir türlü gelemeyen hediye edeceğim kitaplarımı beklerken güzel arkadaşım bana bir kutu hazırladı. İçine istediğim kitapları koymakla kalmamış her geçen gün üzerine eklemiş de eklemiş. Sitenin en şanslı kurası bana çıktı sanıyorum.

Sonunda siparişi iptal ettim, gittim bir zahmet D&R’dan aldım kitaplarımı, akşam kızımla paketler yaptık, koliye doldurduk bugün yolladım.

Süreç içersinde Kalemzen’le bayağı kanka olduk. Zıt kutuplar olsak da, ekvatorumuz kitaplarda buluştuk. Kitap ağacı çok teşekkür ederim bu güzel arkadaşı bana kazandırdığın için.

Bana gelen güzel paketi bozmadım, üstten fotoğrafını çektim. Evde açıp sevim sevim sevineceğim.

Kalemzen, sağol varol kardeşim. Ablan pek mutlu şu an.

20141216_111009 20141216_111036

 

 

2 Yorum

Filed under alışveriş işleri, internet, kültür, kitaplar, severim paylasirim

Kitapkurtları buraya.. Pamuk eller cebe

İdeefixe’nin okurum olduğunu düşünmeye başladım.

MEB klasiklerinin e-kitap projesi yazımın ardından şu anda İş Bankası Kültür Yayınları arasında “Hasan Âli Yücel Klasikleri Serisi” olarak yayınlanan kitaplarda %50 indirim var.

En baba, en kallavi, en güzel kitaplar bunlar, ve iki lira-beş lira.

Çoluk çocuğunuza tabletlerine indirin Andersen’den Masallar okusunlar. Cimri‘ye gülsünler.

Kendinize konu serbest. En pahalısı Mevlana’nın 8 ciltlik Divan-ı Kebir‘i. 49 Lira ya.. Almayanı dövmek lazım.

179 kitap var, indirimde olan tüm kültür yayınları ise 254 adet.  Bir kaç tane indirin, bulunsun. Pişman olmazsınız.

Tablette okuma sorununu çözüşümün yazısı da buraya ek olsun.

Link içinde kaldı yazı.

2 Yorum

Filed under çocuk, internet, kültür, severim paylasirim

İdefix’in kitaplığı devrilsin

Amirimiz #mserdark şahane kitap önermiş son yazısında. Beri yandan gizlice şahane bir de site önermiş ki, kitap kurdu olarak pek sevdim. Laf karışmasın. Obezin önde gideni, morbidesi (abide dişi morbid) olarak konu ilgimi çekti.
İlk hamilelikle 25 kilo aldım bir daha da vermedim. Koşu bandı aldım, öylece duruyor. Dukan diyeti yaptım, 10 kilo verdim çok iyi ettim, zamanla geri aldım. “Duygusal açlık” derdim. :((
Yakın zamanda Rafinera ile bir macera yaşadım. Faydalı lakin masraflı bi iş. Onu da yazarım.

Blog yazısını müteakip hemmen ideefixe’e (eski ve güzel adını kullanmayı seviyorum) vardım, verdim parayı, indirdim.

Tablette kullanılacak özel e-kitap okuma programı da yapmışlar, 8 adet de ucretsiz kitapla beraber geliyor, google play’den onu da indirdim.
Lan!?! Açmıyor kitabı! İndiriyoooor, açılırken küt arıza veriyor.

image

image

Ne yapsam? Google play’den Aldiko diye bir program indirdim. O da Adobe Digital editions’a üyelik gerektirdi, üye olur olmaz da lappadanak açtı kitabı. Mis gibi okuyorum şimdi..
Sonrasını sonra yazarım..

1 Yorum

Filed under araştırdım, bilgisayar, iştahlı işler, kitaplar, severim paylasirim

Kitap en iyi dosttur.

‘entel’ bir alay bir hakaret idi bi aralar.. Bilmiyorum kim, bir ‘entellektüel’ tanımı yapmış: 3 üniversite diploması şart demiş.  Ancak, birini deden, birini baban, birini sen alacaksin.
Ayiptir söylemesi diyemeyecegim, gerine gerine söylüyorum: Rahmetli dedem (biri robert kolej olmak uzere)iki üniversite diplomasına sahipti, babam Istanbul Üniversitesi mezunu çift uzmanlık sahibi bir doktordu, ben de İstanbul Üniversitesi mezunu olmakla kalmadim, geçtiğimiz yıl Açık Üniversite’ye başvurdum, sinavsiz iki yillik bölümlerden birine başladım. Benim çocuklar artık nasıl bir entellektüel sen düşün..
Tabii, eğitim cehaleti alır, eşeklik baki kalır, demişler; diplomalı eşek olanlardan da değiliz.  Kıyısı köşesi kitap dolu, her gün gazete alınan bir evde büyüdüm. Okumayı 4 yaşımda ‘Fatoş’ ve ‘Güngörmüşler’ okuyarak çözdüm.  Haberdi, röportajdı, makaleydi yutarak okudum. Çok bunaltici bir yaz, Hayat Ansiklopedisini okumuştum. Babamın gencliginden sakladığı ‘Bütün Dünya’ dergilerine ölüp biterdim. Altın Çocuk Klasikleri, Milliyet Çocuk Klasikleri setlerim vardı.  Rafları bel veren kitaplıklarla yaşadım. Hala deli gibi okurum, kindle çıktığında yüreğim hopladı, kankamdır kendisi. Ben kitap kurduyum kardeşim.  Bu da kayıtlara geçsin.
Bugün bir sms geldi:
” Ucretsiz eKitaplar bayram boyunca TTNET Kitap ile yaninizda. Uygulamayi indirmek icin tiklayin….”
Atladim tabii. Kitap kurduyuz, sülaleden gelmekte.. Ben atlamayayım da kimler atlasın?
Indirdim uygulamayi cebe, açtım.
Bedavaları bir yana bırak paralı kitaplar bile (3-5 istisna hariç) dandik dundik. Satın alınan kitbı indirmene izin vermiyor?!? Mülkiyeti benim o kitabın, ne oluyor? Ayağa kalktığım gün Tüketici Hakem Heyetindeyim!

image

Ttnet’in cabasini takdir ediyorum lakin, bu mu yani? Ondan sonra ‘Kahrol İsrail’.. yürü be. Okuyacaksam kaliteli şeyler okurum, çer çöp değil.
Ttnet, İş Bankası artık kim olursa şu projeyi üstlenmeye davet ediyorum.

e-MEB Klasikleri

Bu yazıyı okuyan herkesin, yılda bir tane bile olsa taa ’50lerde çevirisi muazzam bir şekilde yapılan, elle dizilip basılan ve üç kuruşa satilarak bir neslin kültürünü zenginleştiren MEB klasiklerini almasını öneriyorum.

Ülkenin eğitim seviyesi ve geleceği ile ilgili endişemizi burada paylaşmak istemiyorum. Bütün kültürü tv’den edinen, ne lazımsa Google’den bakan,ödevi internete yaptiran, ilköğretime mecbur tutulan 100 temel eserin tek kitaplık özetini satın alıp onu bile okumadan kopyalayarak ödevlerden ‘yırtan’, imlası bozuk chat/like/vine kuşağını ne yaparız bilmiyorum. Bundan böyle gemisini kurtaran kaptan. .

13 Yorum

Filed under kültür, kitaplar, OKUL, saçmasapanlıklar

Bu kız bize çekmemiş baba ;)

Kızım daha minicikken, mini m&m’leri ısırarak ikiye bölüp yiyordu. Rahmetli babam bunu görünce güldü “bu bizden değil” dedi. Biz genelde avuçla yeriz oncacık şeyleri. (*)

Babam da ben de efsanevi tertip düzen insanlarıyızdır, çoraplarım alfabetik sıradadır çekmecede diyeyim de siz anlayın.

Kitaplarımız, kitaplıklarımız hele.. Cıncık gibidir.

Kızın kitaplığını dört beş ayda bir düzenliyorum, sonra anında karmaşa hüküm sürmeye başlıyor. Yaz başı diye yazlıkları çıkardım, kitapları düzenledim, ayıkladım, yaş seviyesine göre çıkarılacakları verilecekleri seçtim. Yarından itibaren de peyderpey oyuncaklara girişeceğim. Oynanmayacaklar dağıtılacak, verilecek, satılacak..Ne çok saçmasapanlıklar birikiyor evde, ne çok şişmanlıyor evimiz…

 

kitaplar

Bakalım bu seferki düzenleme ne kadar dayanacak?

 

İlk seferde çıkan oyuncakları da Freecycle’la verdim. Oh!

Birikinti oyuncaklar

Birikinti oyuncaklar

oyuncaks

 

 

(*) Rahmetli babamın da dedemin de pek sevdikleri fıkradır, babalar günü vesilesi, harika birer baba olan ikisini de tekrar rahmetle anıyorum.

Bektaşi bir bağda, ceviz ağacının altında, yanını vermiş yatıyor, bir yandan da üzüm yiyormuş. Ama ne yemek. Salkımı ağzına sokuyor, hoooop çekip bir tek sapını çıkarıyormuş..

Bağ bekçisi “erenler” demiş, “tane tane yesene”

“o dediğin elma-armut” demiş bektaşi.

“aman efendim olur mu, onlar dilim dilim yenir”

“o dediğin kavun-karpuz”

 

:))

 

Yorum bırakın

Filed under alışveriş işleri, çocuk, ev işi, freecycle, kitaplar, severim paylasirim, tertip

Arkası Yarın -iii- Bugün ne oldu bir bilsen..

(previously on “Arkası Yarın”: Bölüm -i-, Bölüm -ii-)

(Devamı: Bölüm -iv-)

11 Yorum

Filed under arkası yarın, ben yazdım