Category Archives: disleksi

Disleksi (SON)

Disleksi bitmez tabii de, bizim buraya yazacak maceraların sonu geldi.

Oğlum liseye geçti, ortak kararımızla artık rapor almayacağız. Kendi gayreti ve hepimizin sabrıyla devam edecek öğrenim hayatına.

Oğluma rapor alma süreçlerinde ne çektiğimi ben bilirim. Sağlıkçı olarak. Okuryazar iş bitirici bir birey olarak. Bürokrasiden illallah dedim.

Bir anne olarak her disleksi velisine gerekirse öğrenim hayatı boyunda rapor almayı önemle tavsiye ediyorum. Lütfen önceki disleksi yazılarımı aşağıdaki etikete tıklayarak okuyun.

Disleksiyi hiç bilmeyen öğretmenler varken çocuğun tek dayanağı, davasının tek avukatı sizsiniz. Vaz geçmeyin.

Her alanda , okuldan soğumadan kendi hızında öğrenmesine, ekstra dersler almasına, LGS (lise giriş sınavı) için tek başına bir sınıfta sınava girmesine, yanına bir okutman bir işaretleyici verilemsine ve 20 dakika ek süre almasına yardımı olan bu raporlar olmasa çok çok zorlanırdık.

Türkçe, Matematik, Fen, Sosyal ve Din 10 soruda 5er net civarında yaptı. İngilizce FUL. Yaz tatilinde gün aşırı bana sesli kitap okuyor. Her sayfada birer ikişer hatası olsa da artık okuduğunu duyuyor ve sonraki kelimeyi tahmin edebiliyor. Diğer gün de matematik tekrar ediyoruz, kesirler senin köklü sayılarda bölme benim itiş kakış (benim diskalkuli olmamdan mütevellit) ilerliyoruz bakalım. Epeyce rezil de ediyor beni ki gururdan ağladım bir defasında.

Aslan oğlum kaplan oğlum. Hadi başarılar. Allah zihin açıklığı versin, hayırlı kapılar açsın. Oku, büyük adam ol, vatana millete hayırlı insan ol.

Reklam

Yorum bırakın

Filed under çocuk, disleksi, ilkogretim, severim paylasirim

Rond-evu

İlkokulda öğretmenin direttiği kızlı erkekli danslı şarkılı bir gösteri türüydü rond. Dönerek yapilmasindan aliyor herhalde adını.

Bir başka disleksi raporu için döne döne randevu almaya çalışırken benzerliği yakaladım. Başa döndük üçüncü turdayız.

Iyi ki az cok okur yazar, bilincli veliyiz. Millet ne halt ediyor bilmiyorum. Benim atarax’a 5 kalan yıpranmış sinirlerim ve bikkin yüzümle süreçle güreşim devam etmekte.

Rapor bitmeye bir ay kala çocuk psikiyatrisinde randevu kovalamaya başladım. Kala kala Zeynep Kamil’de kalmış. Kaptım. 2x.10.2019.. murat reis semt polikliniği. Yolu da bir sapa ki.. gidildi, bir de bakildi ki dr hastaymış. Gelmeyecekmiş. Yüzgeri dönüldü. Ilk kufurler yutuldu.

E randevulu hasta ne olacak? İbibik gibi geldik dikildik buraya? Zızzt erenköy..

Harbi kasım ayı başında Erenköy ruh ve sinir hastaliklari hastanesinde 1 randevu var. Kaptım. MHRS yazilimci arkadas randevu acilirsa uyaran bir sistem de kurmuş sağolsun. Ona da yazildim. KEAH’ta yedekteyiz.

Bir gun yol ortasinda sms. “Randevu var,siteye ilk gelen alir!” Oley. Sol seritten saga bir çekişim var ofofof. Yandı dörtlüler, ipeyk randevu kapışmasında banko.

Bir yandan sınav gunune denk gelmese bari dualarıyla kaptım randevuyu. Oh ne ala mualla. Kasimin ilk haftasi. Supper.

Gittik, klasik muayene.. “psikolog wisc-R yapsin”

Eyi babo, yapsın.

Psikolog da on gun sonraya verdi bir randevu. Şükür, yakın gene. Kurtarır.

Onu da hallettik, sağlık kurulu raporunun da randevulu sisteme geçtiğini biliyor muyduk? Yoo?!?

Belliydi bir çapanoğlu çıkacağı zaten. Fazla düzgün gitti herşey.

Saglik kurulu haftada 2 gün, birer saat. Engelli raporu randevuları tamaaamen dolu. İstersek işe giriş ve silah ruhsatı raporu alabiliyoruz ama. Onun randevusu boş. Bi miktar düşündüm yalan olmasın. Yarin bigün lazım olur bulmuşken alalım filan.. neyse töbe dedik.

Eski raporun günü de doldu, çaktırmayın. Aralık ayına kadar kurul dolu. Ara ara sisteme bakıp çıkıyorum, şükür diyorum her gün.

En azindan muayene tamam, test ok, rapor 6 aylık da olabilirdi, son raporda sürü gibi hastane koridoruna tepilip sıra beklemiştik ibret ala ala, o bitmiş en azından.. iyiyiz şimdilik. Daha 5. kattayız.

Yorum bırakın

Filed under çocuk, disleksi, saçmasapanlıklar, uygulamalar

Disleksi Farkındalık Haftanız Kutlu Olsun

O konuya yine gireriz de.. hatta dün katıldığım dijital topuklar (dişital buluşma) hakkında da yazcam o da dursun şurda.

taze bi konu var elimde. sinirli sinirli yazacağım.

Bir üniversite hastanesinden telefon geldi, “ben doktor filanca”.. oğlumun da dahil olduğu bir grup disleksik ile ilgili bir çalışma yapacakmış doçent dr. bilmemkim. Bizi de davet etmiş. İyi tamam. Randevulaştık. Bugün 10:00’da hastanede. İyi tamam.

Onda gittim. Doçent Doktor bilmemkim’i bilen yok danışmada. Çocuk Psikiyatri’ye yönelttiler, orada da sekreterliğe adımızı verip bekletildik.

10:25 sekreterliğe gidip “nooldu bizim iş” dedim. “e sizin doktor bilmemkim başka servise gitti demin”

Niye lan? bize neden demediniz? bekliyoruz burda lök gibi.

O servisi aramaya başladık hastane içinde. Kimseler bilmiyor. Beni ilk arayan dr. filanca ile konuştum. O bir daha tarif etti. Nice koridorlar geçip nice güvenliğe dert anlattıktan sonra aradığımız kapıya geldik. Saat 10:45. Oğlum bir yandan “buradaki insanlar niye boyle, burası niye bu kadar düzensiz” diyor. “siz büyüyünce daha iyisini yaparsınız bizim bilgisayarımız yoktu öğrenemedik” diyorum. Ne diyeyim? Taa 1940’lardan beri bu devlet daireleri böyle oğlum mu diyeyim? Okusun Aziz Nesin’i gülsün büyüyünce. Öğrenilmiş çaresizlikten nefret ederim. Kafası hep açık olsun çocukların.

Doç Dr Bilmemkim bulundu. Kendisinin biz onu ararken araya üç hasta aldığı, bizim bu dev organizasyonsuzlukta hiç payımız olmamasına rağmen beklemeye devam edeceğimiz, daha muayenenin 40 dakika sarkacağı oradan başka bir serviste başka bir branşın muayenesinin de 45 dakika kadar süreceği.. ortaya çıktı. “yuh” dedim içimden. Doçente de “boyle iş yapılmaz” diyerekten voltayı aldım. O arada oğlumla da hastane katları içinde gezinerek oynanan bir oyun uygulaması yazdık. Çatıdaki helikoptere ulaşmaya çalışırken her katta bölüm sonu canavarlarını öldürdük.

Millete tez olacaktık az kaldı. Sanki ben çok ısrar etmişim de “doççentim noolur oğluma biyol bakıver gurban” demişim havaları da ayrı.

Yemişim hastanesini.. O canavar leşlerine takılın düşün de aklınız başınıza gelsin.

 

2 Yorum

Filed under çocuk, disleksi, saçmasapanlıklar

çok kısa özetler

  • Her ne kadar kredi kartlarını ödeyip ödeyip yok etsem de.. (kartsız hayat deneyimleyeceğim) Club Finans Exclusive isimli kartın 3 ayda bir, bir adet kitabı ücretiz olarak yollamasını çok takdir ettim. DR ortak sitesinden seçip sipariş veriyorsunuz kapınıza geliyor. Aferin FinansbankIMG_20160428_32380Hangi kitabı seçtim? Bilin bakalım….
  • Finansbank demişken Enpara.com üyesi oldum. Avantajlı. Öneririm. Eft havale ücreti yok, ayda bir defa rastgele atm’den para çekmek de ücretsiz. Normalde kendi atm’si değilse bankalar komisyon alır para çekerken.
  • Bu aralar halılar kalkmaya başladı. Yollukları yıkamaya verdim kaldı bir tek salondaki halilar. onlar da gidince yazlıklar serilecek. Yazın kullandığım ürün altı kaydırmazlı Prizma marka kilimsi şeyler. Goblen desenlerini seviyorum.IMG_20160428_31584 Banyoda ve antrede sürekli kullanırım zaten,bu sene yatak odamda da kullandım kışın. Halı sermedim.  Şimdiye kadar Selimpaşa gece pazarı’ndan birer tane satın alırdım her yaz, pek de takım olmuyor haliyle. bu sene internet sitelerinden alayım dedim. Nisan sonuna kadar 20 lira indirim mindirim de var, e havale indirimi de geçerli… kekâ. Öyle güzel ambalajlanmış geldi ki, şaştım. İlk defa hafif tüylü olanından da aldım, o da pek şık. Koridorlara ondan alacağım seneye. IMG_20160428_33182
  • Dünyada hem Oskar hem Emmy hem grammy hem de Tony ödüllerini alabilmiş 10 kişiden biri olan Whoopi Goldberg bizim gibi disleksi. 3 Mayıs’ta canlı yayında kendisine kattıklarını anlatacak. Disleksiklere sözcü olmasına bayıldım. İzlemek isterseniz rezervasyon: Buradan
  • İlk profesyonel sabuın kalıbım geldi.IMG_20160428_34571 Çok heyecanlıyım. Amazon’da ne kadar sabun kitabı varsa indirdim, katı şampuan tariflerini okuyorum. Bu hafta atolyede konu şampuan. bakalım…
  • Hadi bay

 

Yorum bırakın

Filed under alışveriş işleri, disleksi, ev işi, severim paylasirim

Disleksi Hakkında

Uluslararası Disleksi Birliği’nin yayınladığı materyal Şu linkte…

 

Dyslexia Basics

 

 

En kısa zamanda tercüme yapacağım.

 

What is dyslexia?

Dyslexia is a language-based learning disability. Dyslexia refers to a cluster of symptoms, which result in people having difficulties with specific language skills, particularly reading. Students with dyslexia usually experience difficulties with other language skills such as spelling, writing, and pronouncing words. Dyslexia affects individuals throughout their lives; however, its impact can change at different stages in a person’s life. It is referred to as a learning disability because dyslexia can make it very difficult for a student to succeed academically in the typical instructional environment, and in its more severe forms, will qualify a student for special education, special accommodations, or extra support services.

What causes dyslexia?

The exact causes of dyslexia are still not completely clear, but anatomical and brain imagery studies show differences in the way the brain of a person with dyslexia develops and functions. Moreover, most people with dyslexia have been found to have problems with identifying the separate speech sounds within a word and/or learning how letters represent those sounds, a key factor in their reading difficulties. Dyslexia is not due to either lack of intelligence or desire to learn; with appropriate teaching methods, students with dyslexia can learn successfully.

How widespread is dyslexia?

About 13–14% of the school population nationwide has a handicapping condition that qualifies them for special education. Current studies indicate that one half of all the students who qualify for special education are classified as having a learning disability (LD) (6–7%). About 85% of those students have a primary learning disability in reading and language processing. Nevertheless, many more people— perhaps as many as 15–20% of the population as a whole—have some of the symptoms of dyslexia, including slow or inaccurate reading, poor spelling, poor writing, or mixing up similar words. Not all of these will qualify for special education, but they are likely to struggle with many aspects of academic learning and are likely to benefit from systematic, explicit, instruction in reading, writing, and language. Dyslexia occurs in people of all backgrounds and intellectual levels. People with dyslexia can be very bright. They are often capable or even gifted in areas such as art, computer science, design, drama, electronics, math, mechanics, music, physics, sales, and sports. In addition, dyslexia runs in families; parents with dyslexia are very likely to have children with dyslexia. For some people, their dyslexia is identified early in their lives, but for others, their dyslexia goes unidentified until they get older.

What are the effects of dyslexia?

The impact that dyslexia has is different for each person and depends on the severity of the condition and the effectiveness of instruction or remediation. The core difficulty is with word recognition and reading fluency, spelling, and writing. Some individuals with dyslexia manage to learn early reading and spelling tasks, especially with excellent instruction, but later experience their most debilitating problems when more complex language skills are required, such as grammar, understanding textbook material, and writing essays. People with dyslexia can also have problems with spoken language, even after they have been exposed to good language models in their homes and good language instruction in school. They may find it difficult to express themselves clearly, or to fully comprehend what others mean when they speak. Such language problems are often difficult to recognize, but they can lead to major problems in school, in the workplace, and in relating to other people. The effects of dyslexia reach well beyond the classroom. Dyslexia can also affect a person’s self-image. Students with dyslexia often end up feeling “dumb” and less capable than they actually are. After experiencing a great deal of stress due to academic problems, a student may become discouraged about continuing in school.

How is dyslexia diagnosed?

Before referring a student for a comprehensive evaluation, a school or district may choose to track a student’s progress with a brief screening test and identify whether the student is progressing at a “benchmark” level that predicts success in reading. If a student is below that benchmark (which is equivalent to about the 40thpercentile nationally), the school may immediately deliver intensive and individualized supplemental reading instruction before determining whether the student needs a comprehensive evaluation that would lead to a designation of special education eligibility. Some students simply need more structured and systematic instruction to get back on track; they do not have learning disabilities. For those students and even for those with dyslexia, putting the emphasis on preventive or early intervention makes sense. There is no benefit to the child if special instruction is delayed for months while waiting for an involved testing process to occur. These practices of teaching first, and then determining who needs diagnostic testing based on response to instruction, are encouraged by federal policies known as Response to Intervention (RTI). Parents should know, however, that at any point they have the right to request a comprehensive evaluation under the IDEA law, whether or not the student is receiving instruction under an RTI model. A comprehensive evaluation typically includes intellectual and academic achievement testing, as well as an assessment of the critical underlying language skills that are closely linked to dyslexia. These include receptive (listening) and expressive language skills, phonological skills including phonemic awareness, and also a student’s ability to rapidly name letters and names. A student’s ability to read lists of words in isolation, as well as words in context, should also be assessed. If a profile emerges that is characteristic of readers with dyslexia, an individualized intervention plan should be developed, which should include appropriate accommodations, such as extended time. The testing can be conducted by trained school or outside specialists. (See the Testing and Evaluation Fact Sheet for more information.)

What are the signs of dyslexia?

The problems displayed by individuals with dyslexia involve difficulties in acquiring and using written language. It is a myth that individuals with dyslexia “read backwards,” although spelling can look quite jumbled at times because students have trouble remembering letter symbols for sounds and forming memories for words. Other problems experienced by people with dyslexia include the following:

  • Learning to speak
  • Learning letters and their sounds
  • Organizing written and spoken language
  • Memorizing number facts
  • Reading quickly enough to comprehend
  • Persisting with and comprehending longer reading assignments
  • Spelling
  • Learning a foreign language
  • Correctly doing math operations

Not all students who have difficulties with these skills have dyslexia. Formal testing of reading, language, and writing skills is the only way to confirm a diagnosis of suspected dyslexia.

How is dyslexia treated?

Dyslexia is a lifelong condition. With proper help, many people with dyslexia can learn to read and write well. Early identification and treatment is the key to helping individuals with dyslexia achieve in school and in life. Most people with dyslexia need help from a teacher, tutor, or therapist specially trained in using a multisensory, structured language approach. It is important for these individuals to be taught by a systematic and explicit method that involves several senses (hearing, seeing, touching) at the same time. Many individuals with dyslexia need one-on-one help so that they can move forward at their own pace. In addition, students with dyslexia often need a great deal of structured practice and immediate, corrective feedback to develop automatic word recognition skills. For students with dyslexia, it is helpful if their outside academic therapists work closely with classroom teachers. Schools can implement academic accommodations and modifications to help students with dyslexia succeed. For example, a student with dyslexia can be given extra time to complete tasks, help with taking notes, and work assignments that are modified appropriately. Teachers can give taped tests or allow students with dyslexia to use alternative means of assessment. Students can benefit from listening to books on tape and using text reading and word processing computer programs. Students may also need help with emotional issues that sometimes arise as a consequence of difficulties in school. Mental health specialists can help students cope with their struggles.

What are the rights of a person with dyslexia?

The Individuals with Disabilities Education Act 2004 (IDEA), Section 504 of the Rehabilitation Act of 1973, and the Americans with Disabilities Act (ADA) define the rights of students with dyslexia and other specific learning disabilities. These individuals are legally entitled to special services to help them overcome and accommodate their learning problems. Such services include education programs designed to meet the needs of these students. The Acts also protect people with dyslexia against unfair and illegal discrimination.

 

Yorum bırakın

Filed under çocuk, disleksi

Randevuception

Koskoca devlet hastanesinde hasta olmak zor.

Oğluma gereken işitme testi için Ekim ayında doktor beni odyoloji birimine yönlendirdi. İki kat aşağıya indim:

 

– randevu alacaktım

– Randevu yok

(Alo!  Galaksi Taksi, araba yok.. Hiç yok. Soğanlı yok sarmısaklı yok hanfendicim siz nasıl tercih edersiniz.  #MetinAkpinar #yasaklar )

– eee????

– Şu numarayı Aralığın son haftası arayın, randevu alın.

– Eyvallah.. Ardıma baka baka geldim.

 

Aralıkta ve sonra ocakta epey aradım. Hat düşmüyor. Düşse de açılmıyor £#$½$½+%&/ hattı. Bugün 15/01/2016 kendim gittim.

  • Randevu alacaktım, Aralıktan beri arıyorum, Ekimde gel…
  • randevu yok
  • ne?
  • yok hamfendi, martın sonuna kadar yok
  • e olur nisana yazın
  • yok siz 25 martta arayıp randevu alacaksınız. günde 100 kişi geliyor 6 kişi bakabiliyoruz

“hönk” olmuşum.

Lan iyi ki acil bir şey değil, iyi ki başka yerde yapılabilen bir test, özele gidecek az çok parayı denkleştirecek durumum var hamdolsun. (niye bekledim, devlet hastanesi doktoru özelde yapılan testi sevmez, yeniden kendi hastanesinde yaptırtır)

(Düğünü ertele, düğünü ertele… sakallı kertenkele #NevraSerezli)

 

Yorum bırakın

Filed under aile, çocuk, disleksi, saçmasapanlıklar, saglik, şikayetlerim

Nerde galmıştıg? Pisleksi

Disleksi etiketini takip ederek önceki yazılara ulaşabilirsiniz.

 

Rapor. Aldım.

Verilen tarihte Heyet Salonunun girişinde toplanan 100’den fazla insan vardık. “Önce çocuklar alınacak” denildi ve iyi de edildi. Kesinlikle farklı günlerde girmeli çocuklar heyete. (hatta girmemeli.. gereksizliğin daniskası)

Adımız okundu, salona alındık. 30 kadar hekim bir masa etrafında. Heyecandan pek de bakamadım. Tonton bir hekim bey oğluma adını, yaşını, okula gidip gitmediğini, matematiğinin iyi olup olmadığını sordu. Oğlum “iyi” dedi doktor bey de “daha iyi olsun o zaman” deyip “hadi bakalım” diyerek bizi saldı.

Hepsi bu. Oley. ee? Ee’si “Cumaya kimliği olan biri gelip alsın” orrayt.

Cuma günü sabahtan gittim. Sinirlenmiycem. Telefonum ful şarj, kulaklığı taktım, en sevdiğim müziklerimi dinliyorum…

Buyur… Çocuğun kimliği demek istemişler. Allahım. Acıdı adam halime “iyi senin kimliği ver” verdim. “Ehliyet olmaz” Niye lans? TC var her bişey var yeni değiştirdim sayılır. Rica minnet onu da kabul ettirdim. İki nüsha iki yaprak rapor tarafıma imza karşılığı teslim edildi.

Uçarak çıkacağım oradan da.. biter mi? Bitmeeeez. Bu sefer adama sordum “şimdi n’apam?”

“İmza odasına in.”

“ee”

“4 kopya yaptır, aslı gibidir yaptırıp imzalat. Her yere vereceksin raporu lazım olur”

Ya Allah.

İmza odasında fotokopi olmadığı, iki sokak ilerideki medikalde çektirmem gerektiği buyruldu.

Yallah. Koş İpek. Gittim çektirdim geldim.

Şarj yarıya indi.

İmza odasındaki abiye teslim. Abi “yarım saate çıkar gel al” der demez. “işim var benim geç kaldım nerde bu imzalayıcı ben götüreyim” şeklinde zırlandım.

olmazmış. olmadı.

yarım saat sonra döndüm. Evrak tamam. Koydum çantaya.. Çıktım.

 

Üzerimden yük kalktı.

{Rapor iki yıllık.. eski yazılara -1- yazmış olabilirim affola. }

 

Bir saçmalığa bağırıp çağırmak istiyorum. İmza odasında – fotokopide-tekrar imza odasında ve yarım saat de bir yerlerde bekletilmemin hesabını sormak istiyorum. Bu raporu hazırladınız ya Cumaya kadar, İKİ değil ALTI sayfa çıktı alaydınız da aslı gibidirini de peşinen yapıp vereydiniz ya bana? Nedir bu dandiklik?????  İnternete yükleyin ben printimi alayım istediğim zaman istediğim yerden.. Neden olmasın?? Vergi levhamı ya da ilaç raporunu şak diye döküm alabiliyorum bu da olur işte.

Sağlık bakanlığına yazacağım bu konuyu..

<3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3 <3

Yolda şimdiki levelim olan Milli Eğitim Müdürlüğü’nün RAM denilen Rehberlik Araştırma Merkezi’ni aradım. Raporu aldım randevu istiyorum. Burada bir test yapacaklar, teste göre bu çocuğun okuması şu yazması bu, matematiği o diye tek tek belirleyecekler; nereden nasıl eğitim verileceğini, okulda alacağı desteği, özel eğitim merkezinden izlenecek yolu bildirecek sihirli yol haritası olan BEP Bireysel Eğitim Programı hazırlanacak. Keşke her çocuğa ilk günden şak diye yapsalar bu testi de herkesin kapasitesi belirlense…. Resmen kişisel kullanma klavuzu. Ya da bana öyle anlatıldı. El yordamıyla gidiyoruz işte.

Neyysse.. Telefonda randevu veremiyorlarmış. Kendim gitçekmişim. Niye demedim. Peki dedim. Rahmetli annanem derdi ki “sen bilirsin deyince kavga dövüş olmazmış”. Peki dedim, yazık benim tansiyonuma.

Gittim. Bi klasör içinde dosyalar.. Dosyalardan bir dosyaya bir sayfaya sıraya yazıldı oğlumun adı. Bu kadar. Nesini telefonda veremiyorsun be adam?!? Neyseee. Sabıııırrr..

Kapı önünde de meşin ceketli kirli sakallı elinde bir kağıt olan bi adam durdurdu beni. “pardon sizin çocuğun nesi vardı?”

çook kısaca özetledim.hayır yabancılarla da konuşmam aslında. boş bulundum. adamın da çocuğu var benzer bir derdi var zannettim işte. tam kapı önünde olunca.

“ha, bizim de özel eğitim merkezimiz var da, yardımcı olalım isterseniz”

Buyur burdan yak, bunun da mafyası çıkmış. Çocuk başı para aldıklarından müşteri kapabilmek için en güzel yere pusuya yatmış adam. Günde iki üç baş çocuk kapsa, 150-200 kağıdı var. temiz iş..

“Teşekkürler bizim de var” dedim çıktım.

Son durum bu. Randevudan sonra olup bitenleri yine yazarım. İçiniz şişmediyse o zamana kadar tabii.

(ayayay dip notu: özel eğitim merkezini aradım, raporu aldım,derse başlayalım bak dönemin yarısı geldi diye.. yok , ram raporu da lazımmış. Niye? iki ders ver işte arada.. rapor burda.. ram da iki hafta sonra verir ortasını ojelediğimin raporunu biter gider, niye bir ay sonra başlasın ders ki??? Başlat işte. Yoh.. Pekiii)

Allah anaların yardımcısı olsun.

9 Yorum

Filed under disleksi, saçmasapanlıklar, saglik

Rapunzel’in RAP’ı, uzun saçının OR’u: RAPOR

Oğlum disleksik. Benden daha disleksik. Solaklık gibi. Bir hastalık değil, değişiklik. Klavyeniz birden Q yerine F klavye olmuş gibi. Siz yazıyorsunuz alıştığınız gibi, ekranda KABAK yerine PTLBY çıkıyor????? Öyle düşünün.

Senin benim gibi okuyamıyor. Harfleri kelimelere çevirmek onlar için zor ya da imkansız. Onun dışında gayet iyi bir öğrenci. Parlak bir zekası var. Eline kitap verene kadar. Cümleyi okurken öyle uğraşıyor ki, anlamını ikinci plana atıyor. Üçüncü kelimeye geçtiğinde ilk kelime çoktan yitmiş oluyor.. Ağzından çıkanı kulağı duymamak bir tür.. (b) ile (d) karışıyor mesela.

-bayısı.

+ nesi?

– bayısı anne?!

+ bayısı ne oğlum? Dayısı’dır o.

– olur. Dayısı ile dadası..

+ babası

– öf

O yüzden okul başarısı yazılılarda çok düşük. Konuya hakim, soruyorsun şakıyor. Ama bunu soruyu anlayıp da yazıya geçirecek kadar zamanı yok. :(((

Bunun eğitimle, çözümü var, kendi sınıf arkadaşları seviyesine gelebilecek. Hemen her mahallede bulunan özel eğitim merkezlerinden haftada bir saat yararlanması lazım. Ayrıca bu durumu onun lehine çevirmek için okulun da sunacağı bazı imkanlar var. Bütün bunlar için bir adet kurul raporu lazım. Normalde iki üç günde çıkabilir. Rahat rahat. Bende? Çıkmaz oğlu çıkmaz.

Rapor için gidiş gelişlerim bitmedi. KBB mesela. 9 Eylül müydü ne randevu aldım, İşitsel İşlemleme Bozukluğu olup olmadığının tespiti için iki çeşit test lazımmış. -2. katta odyoloji’ye gönderildim. Odyoloji elime bir kağıt tutuşturdu.

-Ne bu?

+ Aralık ayının son haftası arayacaksınız bu numarayı..

-Eee?

+ Randevu vereceğiz. Sonraki altı ay içine randevunuz verilecek, o zaman gelir yaptırtırsınız testi.

Bacı benim işim acele.. Bekleyemem. Rapor lazım.. Anan yahşi, baban yahşi.. Yoh.

Yallah ilk doktora. “Hocam böyleyken böyle, randevu alabilmek için bir randevu aldım. Aman özelde bir  yerde yaptıralım?”

Doktor bey sağolsun bir yer önerdi. Oradan randevu alacağım da gideceğim hele..

Rapor için KBB’ye tekrar yönlendirildim aynı hafta içinde. Verilen randevu Ekim’in yarısından sonraya. İyi. Gittik. Sıra geldi girdik..

– Hocam rapor için geldik ama çocuk bir öksürmekte, geniz akıntısı mı var bir bakarsanız… demeye kalmadı.

+ rapor hastasına bakmıyoruz.

oh süper. bakmadı valla yüzüne bile. Ne b.kuma getirttiniz yanımda madem bunu? Okulundan kaldığına yazık.

– işte durum bu.. sizden rapor alınacak, psikiyatri verdi, derse başlatacağız vb vb..

+ tamam ben yazarım raporu, çarşambaya sekreterlikten alırsınız.

eyvallah..

Çarşamba aradım valla da hazırmış. Araya tatil girdi, bugün gittim aldım. Doktorun rapor diye yazdığı da iki-üç satır ha. Neyi bir hafta sürdü bilmiyorum.. Neysee uzatma kızım al raporu kaç aydır peşindesin.. Hoppa. Oracıkta sevindim.  Hemen ilgili milli eğitim birimi olan RAM var,  ona gideceğim, işi bitireceğim hazır gün erkenken…

Sekreter uyardı “raporu kurula götüreceksiniz onlar onaylayacak”

Allah Allah.

Ona da peki.. İndim kurul odasına. İki resim bir nüfus cüzdanı fotokopisi. Tamam buyrun.

Hop bi kaat daha tutuşturuldu.

– 24 Kasım’da geleceksiniz Kurul görecek.

+ NEY?

Bildiğiniz delirdim. Bir şekilde kuruldan sorumlu baş hekim yardımcısını buldum. Derdimi döktüm, bakın dedim bu hafta disleksi farkındalık haftası. Böyle böyle dedim. Hazirandan beri bir rapor peşindeyim dedim.

Kadıncağız telefon etti, “hasta yakını gönderiyorum ilgilenin” . Yaşa doktor hanım. Koş İpekag..

Kurul odasından çıkan bir kişi beni ve raporu içeri aldı.

tarihi öne çekti sağolsun.

bir hafta öne.

FUUUUU.

Benim moral indi. Ağlaya ağlaya hastanenin kapısını bulup çıktım. Hırsımdan ağlıyorum. Bu nedir arkadaş?

On dakikalık bir iş. Hadi doktor başına on dakikadan yirmi dakika. Çocukta disleksi var mı? Var. Ver raporu şu eğitimi başlat, kalan git gel işini yine yaparız. Yapmazsak yaz hesaba öderiz ne tuttuysa cezası.

Kasımın sonu be.

İnsaf.

yarın gidip özel eğitim merkeziyle konuşacağım. “teşhisi var, rapor yolda, derse başlatın”. Halden anlayıp kabul ederlerse mâl memnuniye.. İndirim mindirim yaparlarsa ne ala, yapmazlarsa canı sağolsun vereceğim parasını ders ücretinin. Bu sefaleti niye çekiyoruz bilmiyorum hala. Mantığım kabul etmiyo..

Bir pürüz çıkmazsa bu ay rapor tamam.İnşallah.

Aziz Nesin’in de ruhu şad olsun.

 

Not: Hayır adam saatleri, günleri ayları sıralamayı anlamıyor, bu hafta hem de ingilizceden saatlerle ilgili yazılı olacaklar. Bu durumda öğretmenin oğlumun kağıdında dijital saat olması gerektiğini; kadranlı, akrepli yelkovanlı saati çözemeyeceğini anlaması lazım…

Çocuk kendisini yetersiz görmeye başladı, “ben ingilizce bilmiyorum” diyor. El insaf merhamet.

 

5 Yorum

Filed under aile, disleksi, saçmasapanlıklar, saglik, şikayetlerim

Disleksi Raporu Neden Önemli? Doğru bilinen yanlışlar

Don lastiği gibi sünen bir maceranın bir sonraki bölümünü yazmak üzere huzurlarınızdayım. Kısaca hatırlayalım: Oğlum ilkokul 3’te ve geçen dönem öğretmeni ile rehberlik servisi disleksisi konusunda bizi uyardı. Disleksi bazı harfleri karıştırma ve okuyup yazamama ile ilgili bir durum. Bir hastalık değil, “geçmiş olsun” denmez. Rapor alabilirse özel eğitim merkezinden ücretsiz olarak haftada iki  ders eğitim alacak ve okulda da bazı ek hakları olacak.

İnsanlarda genel algı, “rapor çıkartmak ileride çocuğun hayatında olumsuzluklara neden olabilir” (askere gidemez, kamuda çalışamaz) yönünde ve birbirlerini dolduruyorlar yalan yanlış bildikleriyle…

Yanlış bilgi:

Rapor “Çocuğun geleceğini engeller”

Ailede düşünce ” [%20 zihinsel engellidir] yazıyor ben bunu çocuğuma nasıl yaparım, zehir gibi akıllı… Allah korusun özürlü değil bir şey değil. O yüzden rapor alıp da damgalatmayalım” yönünde. Böylece kendi imkanlarıyla birşeyler başarmaya çalışıyor aileler (ANNELER) ve hem yetersiz kalıyor hem de yıprandıklarına, azap çektiklerine deymiyor.

Doğrusu: 

Disleksi kaydı, engel, özür, rapor adı ne olursa olsun…. kişi 18 yaşına gelince bakanlığa başvurup kaydını bir daha çıkmayacak şekilde sildirebilirsiniz.
Yanlış bilgi:
Raporda okudum. Çocuğum zihinsel olarak %20 engelliymiş :(
Doğrusu: 
Yönetmelik o yüzdeyi sabitlemiş. Çocuğunuz ne kadar az disleksik olsa da, %20 yazmadan rapor geçerli olmaz, destek eğitimi talep edemezsiniz. Rakama takılmayın, üzerinize almayın.
Yanlış bilgi:
Çocuk disleksik, yani eşittir gerizekalı.
Doğrusu: 
Tam tersi en kötü disleksik normalin üst sınırında.. Geneli üstün zekalı.. Beynin bir artısı bu. “Keşke benim çocuğum da dislektik olsa” dedirtecek bir artı hem de… Maşallah demek lazım sanıyorum.
Yanlış bilgi:
Disleksikler biraz gayret etseler güzelce yazabilirler, ne var bunda hepimizin yazısı çirkindi, çalıştık inci gibi düzelttik. Gıcığına okumuyor/ Tembellikten hep/ gözü bozuk da ondan/ sana şımarıyor, iki tokat at bak eşşek gibi yazar.
Doğrusu: 
Disleksi göz rengi gibi, doğuştan. Bağırıp dövünce değişmez. “baba” yerine “dada” yazar. “daba” bile yazabilir. Aradaki farkı anlamıyor. Sen nasıl bunu anlamıyorsan o da anlamıyor. Onun için ikisi de aynı. Dokunarak renkleri anlayabilir misin? Öyle düşün.
Yanlış bilgi:
Rapor olacak da ne olacak? Okulda özel sınıf mı açacaklar? Öğretmen mi tutacaklar? Bura devlet okulu kardeşim öyle icatlar istemeziz.
Doğrusu: 
Biraz garip gelebilir ama insanların hatta çocukların bazı temel hakları var. Evet var. Hatta bazı kişilerin daha da fazla hakları var. Siz bilmiyor olabilirsiniz. Disleksik çocukların hem hukuki hem de okul için hakları ve ayrıcalıkları var..
Disleksik çocuklar konuya hakim olmalarına rağmen yazılıda soruyu okuyamadıklarından/yazmayı yetiştiremediklerinden/ okunaksız yazdıklarından hak etmedikleri kadar düşük notlar alırlar. Bunun sonucunda kendilerini başarısız hissederler, akranları arasında aşağılanırlar, bu da büyük bir dezavantaj olur.
Özel Eğitim Merkezinde haftada iki saat özel ders alma hakları var.
Okuldaki ya da teogdur üniversite sınavıdır, genel sınavlarda okutman isteme hakları var.
Ek süre isteme hakları var. (ek süre verildiğinde notları %70 artıyor..)
Bir de okul özel de olsa devlet de olsa Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) alma hakları var. {araştırın!}
Disleksik öğrencisi olan öğretmenlere: Yasal Hakları hatırlatın
Özet: Keşke sistem böyle olmasa. Ama madem öyle, habüyle…
 Bu yazının kaynağı https://www.facebook.com/Disleksiogrenim sayfasındaki yazışmalardan yola çıkarak hazırlanmıştır. Sayfayı takip etmenizi öneririm.
Bu roportaj da okunması gereken bir bilgi kaynağı: Disleksi Öğrenim Güçlüğü Derneği

3 Yorum

Filed under çocuk, disleksi, ilkogretim

Okurum yazarım (konu yine disleksi, baştan söyleyeyim)

Ağustosta okuduklarım ve yorumlarım:

 

20150806_131334

 

Disleksi ile başa çıkmak için 100+ pratik öneri.

Adından başlayarak, beğenmedim. 100’den fazla denir ona dilimizde. zaten ebeveyne vereceği bir şey yok, öğretmenler için yazılmış. Ebeveyn olarak alıp öğretmene vermemiz ve okumaya zorlamamız fayda sağlayabilir. Bize bir yararı yok benim görüşüme göre..

 

wpid-wp-1441996098281.jpeg

Çocuklarda Dürtüsellik… Öneririm.

Bende Disleksi var… Çok öneririm. Çocuğunuzla beraber okumanız ve kendisini anladığınızı göstermeniz için ideal. Çocuk da kendisinin neden ve nasıl farklı olduğunu idrak edebiliyor. Kendisini normal gördüğünden ondan zorla talep edilen bu garip okuma işini neden kıvıramadığını biraz anlıyor.

Tübitak yayınlarının böyle özel kitapları böyle güzel fiyatlardan satmasından da ayrıca çok memnunum. Okul öncesi ve ilkokul seviyesi müthiş kitapları var. Kitapların içeriği bir yana baskıları ve kullanılan dil de kaliteli. Matematik konusunda hele, sıfırdan ele alıp dört işleme giriş yapan kitaplarını iki çocuğumda da ben çok beğenerek kullandım. Doğa-Uzay-Hayvanlar.. Çocuğun merak ettiği her konuyu severek incelemesini sağlıyor. Bilim harika bir şey, çocukların bilim sevmesi daha da güzel. Bilimi erişilebilir kılan Tübitak’ın şerefine!

Yine Tübitak’tan “Bir Türlü Yerimde Duramıyorum” da, Hiperaktif çocukların ana babaları ile kendilerini keşfetmelerine, daha da önemlisi KABUL etmelerine yardımcı oluyor.

The Gift of Dyslexia bu konuda temel kabul edilen çok sözü geçen bir kitap. Yeni başladım pek de sürükleyici gitmiyor. Bitince bir yorum yazarım.

Bunların yanısıra KINDLE sağolsun, çok güzel bazı kitaplarım oldu.

Muhteşemdi, bir anne olarak tam anlamıyla anlaşıldığımı anladım. Çok sevdim, yapılmadıysa çevirisini yapasım var.

 

Halen elimde bir sürü okuma olduğu gibi bir yandan da Game of Thrones serisini okuyup bitirdim :))

Okumayı seviyorum..

 

 

 

Bu arada not 1: Ortada görülen “Okuyorum konuşuyorum” iki ciltlik kitap oğlum konuşmayı öğrenirken (geç konuştu, 4 yaşında ders aldırmaya başladım.. ablası 3.5 yaşında konuştuğu için tasalanmadım açıkçası) özel eğitim merkezi tarafından aldırılan bir set. 50 lira civarında bu iki kitap ve okurlardan ihtiyacı olan varsa, hemen hiç kullanılmamış bu seti hediye edeceğim. Kargoyu ödemeniz yeterli.

not 2: “Ben ilköğretim seviyesi öğretmenim, ilk bahsettiğiniz 100 pratik öneri işime yarar” diyen varsa onu da göndermeye hazırım.

Not 3: Disleksi zeka geriliği ya da hastalık değil. Sizin yapamadığınız bir şey yok mu? Ben mesela, uçamam. Bilmiyorum. Bana yeterince bağırırsan, “hadi” dersen çalabilir miyim sence? Disleksik çocuk da gayret etmediği ya da çalışmadığı için okuyamıyor sanılıyor. Yok böyle bir şey. Bağırıp çağırmayın, hadilemeyin..Bunaltmayın çocuğu.  Sınıftaki herkes, hatta 5 yaşında kardeşi bile okuyor yazıyor olabilir. Olsun. Bu da okuyup yazmıyor. O kadar. Kabul edelim ve bir adım ilerleyelim.

 

15 Yorum

Filed under araştırdım, çocuk, disleksi, kitaplar, severim paylasirim