Sevgili Müdür’ümüz

27/01/2015 tarihli “Kedilendim” yazımın ve kedilenişimizin üzerinden onbir yıla yakın zaman geçti.

Bu sürede eve iki kedi daha geldi, hepimiz büyüdük.

İlk ve en sevdiğimiz kedimiz Müdür malesef hasta. Bir haftadır iştahı tamamen kesildi, zayıfladı, sakin sessiz takılıyor. Akıllı oğlum benim.

Ultrason istedi veterinerimiz. Dalakta ve karaciğerde kitleler var. Kan değerleri ameliyat için çok düşük, ameliyatta da belli bir başarı öngörülmüyor. Şimdilik beklemedeyiz.

Müdür hayatımızdan gelip geçerken.

Yorum bırakın

Filed under aile, Kedi

Ziraat Bankası’ndan Yırtık Banknot Değiştirme Rehberi

Bir şekilde elime yırtık bir 200 TL geçti. Parayı birilerine itelemek de ahlaka sığmayacağından değiştirelim dedim. Eskiden kalma bir bilgimle Ziraat bankasına götürdüm. Almadılar!

Ziraat bankası web sitesinden şikayet ettim. Gelen resmi cevap şu şekilde:

“Sayin Ilgili; Yazilari okunmayacak sekilde kirlenmis, yikanmis, boyanmis, yanmis, yirtilmis veya cesitli sebeplerle eskiyip yipranmis, degeri belirlenebilen tam banknotlar ile yuzeyindeki eksiklik %50’den az olan banknotlar, yazili degeri uzerinden basa bas olarak; tek parcadan ibaret olmak kaydiyla yuzeyindeki eksiklik %50 olan banknotlar yazili degerinin yarisi uzerinden yenileriyle butun subelerimizde degistirilebilir. Yuzeyinin yarisindan fazlasi eksik olan banknotlar ise degistirilmez.”

Yani benim gittiğim şubedeki personel işgüzarlık etmiş. Tabii ki ertesi gün Ziraat telefon hattını (0850 220 00 00) aradım ve şubeyi de personeli de şikayet ettim. Umarım gerekli uyarı yapılır. Bu arada yırtık eksik parası olan da aklında olsun Ziraat değiştirmek zorunda.

2 Yorum

Filed under alışveriş işleri, araştırdım, şikayetlerim

Gümüş Ekran

Ben üniversitedeyken, yani 90’larda okul çıkışı hemen iki durak ötedeki Çemberlitaş sinemasına gider bir film izlerdik. Eğer canımız çektiyse Taksim bir yarım saatlik mesafedeydi ve bir sürü salon ve film seçeneği vardı. Haftasonları gazetelerde sinema ve tiyatro ilanları çıkardı biz de keyfimize, kafamıza uygun ne varsa rezervasyon yaptırır ya da gider biletini alırdık. Süper eğlenceli günlerdi.

Şimdi IMAX maymeks bir sürü sinema versiyonu var elimizin altında. Her avm’de bir sinema salonu var hepsinin de janjanlı isimleri var. Ama dört kişinin sinemaya gitmesi bir olay oluyor. Önce sağlam bir film bulmak lazım. Ailedeki herkesin birden izlemek isteyeceği bir film. Sonra sağlam bir bütçe gerekiyor. Maalesef sinema pahalı bir keyif.

Ayrıca ücretli ücretsiz, bir çok kanaldan değişik filmlere de cep telefonundan bile ulaşmak mümkün. Yani izlemek isteyebileceğim bir filmi eşim çoktan bilgisayarından izlemiş olabiliyor. Bu da seçeneklerimizi daraltıyor.

Sırf şu sinema keyfini güzelce yaşayalım diye eve projeksiyon aldık. Mısırı içecekleri toparlayıp sehpanın üzerine kuruyoruz, karşısındaki boş duvara yansıtıyoruz. Perdesi de var ama bizim duvar açık renk olduğundan çok da fark etmiyor.

İki yılda elli film izlemişizdir, çok iyi bir icat. Ailecek ortak sevdiğimiz türün de animasyon olduğunu anlamış olduk. Akşama napak? Film izleyek! Siz ne yapıyorsunuz bu akşam?

Yorum bırakın

Filed under aile, severim paylasirim

Beyaz parlak güvercinim

Bundan yıllar yıllar önceydi. Tam olarak 1990. Üniversiteye başladığımda İş Bankası’ndan ilk kredi kartımı aldım. Üzerinde enfes güzellikte bir güvercin hologramı vardı. Genç ve dinamik, özgür ve pırıl pırıl o güvercin çok şeyi temsil ediyordu bana.

Aklımı aldı gerçekten. İlk ne satın aldığımı hatırlamıyorum. Bugün, 2025 yılında, 35 yıl sonra yeniden bir visa kart geldi bankadan. Güvercin arkaya geçmiş artık. O da yaşlanmış mıdır? Kafası götürmüyordur herhalde.

Artık sabah 3, öğlen 2, akşam 3 hap yutuyor mudur? Beli ağrımaya başlamıştır. Dizleri ayağa kalkarken onu da zorluyordur belki. Yakını seçememeye başlamıştır.

Kesin emin olduğum bir şey var, bu güzel guş benden şanslı. Tüylü parlak yüzündeki torbalar, sarkmalar ve kırışıklıklar belli olmuyordur. :D

Yorum bırakın

Filed under alışveriş işleri, ben yazdım

Rusty Lake The Mr.Rabbit Magic Show çözümüm..

Rusty lake oda oyunlarının en enteresanlarından biri. (google play) 20 kadar oyun yayınladılar ve bu yıl özel bir oda oyunuyla 10. yaşlarını kutlamaktalar.

The Mr.Rabbit Magic Show çözümüm:

1- şapkaya tıklayın,eline alınca tekrar tıklayıp değneği diğer eline verin. şapkaya tekrar tıklayıp çıkan balonları küçükten büyüğe patlatın. mor, yeşil, sarı, pembe, mavi

2- şapkaya tıklatın, içinden çıkan çiçekleri yaprak sayısına göre dizin. mor, beyaz, pembe, yeşil, sarı, mavi.

3- tavşanın eline tıklayın, iskambil kartlarından farklı olanlara tıklayarak ilerleyin. as, üçlü, yedili, beşli

4- şapkaya tıklayarak 5 şapka düşürün. beyzbol topunu kepe, çekici kaska, dürbünü safari şapkasına, el bombasını miğfere, nalı kovboy şapkasına, tavşanı sihirbaz şapkasına atın.

5- şapkaya tıklayın, gösterilen sayı kadar değneğe tıklayın.

6- kaplanın gözü kapalıyken elinizi ağzına sokup tavşanı kurtarın.

7- kutuları sıralayın.

8- her harekette diğer nesnelerden biri değişiyor. değişen nesneye sırayla tıklayın. 1, saksı, havuçlar, vazo, yıldız, pasta, bardak, şapka.

9- şapkadaki tavşanı yerdeki şapkaya atmaya çalışın.

10- 1, 6, 2,7 kılıçları kullanın.

11- sihirbaz sopası ampulleri yakar. şapkası yüksekliği ayarlar. diğer kolu sağ-orta-sol ampullere geçiş yapar.

12- kuşun şapkasında olan çiçekleri kuşa verin. olmayanları yere atın.

13- inek için ot, köpek için kemik, sincap için palamut, kedi için balık, tavşan için havuç, maymun için muz düşecek. doğru şapkalara atın.

14- bu bolum çok uzun. şapkadan balon çıkartın, balona tıklayınca hata mesajları gelecek. sonra oyunun yapıldığı ofise giriş yapıyoruz. solda bir kağıtta saat, küp, kuş ve tv resimleri var.

geri gidip gözlüklü bir adamla konuşuyoruz. adam çay istiyor.

geri gidip halının altından şeker kağıdını alıyoruz, dünya küresinden kahve fincanı alıyoruz.

sağa dönüp koltuktan video kasedini alıyoruz. yerden de buruşuk kağıdı alıyoruz.

soldaki büfenin altından bir plak bir de oyun kağıdı alıyoruz.

kağıttaki ipuçlarından saat 7, küp 2, kuş gözü 8 ve tv kaseti takınca 5 rakamları çıkıyor.

duvardaki resimleri büyük resimdeki yerlerine göre yerleştirdiğimizde kibrit buluyoruz.

bir daha sağa dönüyoruz. kıvırcık saçlı adam soğuk içecek mavi saçlı kadın kahve istiyor. masadan çay poşetini alıyoruz.

bir daha sağa gidip topladığımız çöpleri çöpe atıyoruz. buzdolabından kutu kola alıyoruz. dolaplardan çay fincanı ve kahve alıyoruz.

kahve makinesine kahveyi koyup kahve fincanına döküyoruz. çay fincanına çay poşetini koyup sıcak su ekleyip çayı yapıyoruz ve herkese dağıtıyoruz.

masadaki bilgisayara geçiyoruz ve hata kodunu düzeltiyoruz. boşluklara

rabbit-hat-rabbit.

rabbit-wand-balloon

balloon yerleştirip gönderiyoruz.

usb stick’i alıp bilgisayara takıyoruz. adımızı ve şifremizi (7285) giriyoruz.

oyuna geri dönüyoruz.

şapkaya, değneğe, balona tıklıyoruz.

15- tek dişli anahtar en üstteki kilidi açıyor. iki dişli anahtar ortadakini, üç dişli olan en alttakini.

16- aynadakinin tersini bulup veriyoruz. beyaz tavşan, güneş, dambıl, salyangoz, çay, taş, fil, gül.

17- şapkaların açılarını ayarlayıp kuşun beyaz şapkaya girmesini sağlıyoruz.

18- kıyafetleri ve yaratıkları birleştirdikçe ampuller yanıyor.

19- notalara sırayla basmak lazım.

9-10-5-6

11-8-7-4

13-12-16-3

14-15-2-1

20- şapkadan sihirli değneği çıkartıyoruz. şapkaya tıklayınca bir leke çıkıyor. leke yere inip bir çukur oluşturuyor. çukur tam ayaklarının altına gelince değneğe tıklayıp tavşanı içine düşürüyoruz. balon çıkıyor onu da patlatıyoruz ve oyun bitiyor.

sonra tekrar ofise dönüyoruz ve uzun bir bölüm de orada oynuyoruz.

Yorum bırakın

Filed under bilgisayar, uygulamalar

Anneannemin Hikayesi: Seçimlerin Gücü

Bugün size anneannemden dinlediğim bir hikayeyi anlatacağım.

Bir zamanlar çok fakir bir çift varmış. Uzun yıllardır evli olmanın avantajıyla birbirlerini iyi tanırlarmış. Kör topal yaşar giderlermiş. Evin hanımının sadece iki tane dışarılık elbisesi varmış. Dışarı çıkacakları zaman hanım sorarmış:

– Bey. hangi elbisemi giyeyim? Kıpkıplı elbisemi mi toptoplu elbisemi mi?

adam iyice düşünür sonra kararını söylermiş..

– bugün toptoplu elbiseni giy.

kadın giyermiş toptopluyu giderlermiş.

Masal bu kadar. masaldan çıkarılacak ders masaldan daha uzun.

İlişkilerde önemli olan her adımda, seçenekler ne kadar az da olsa karşı tarafın fikrini almaktır. İki tarafon da fikrine saygı duyup ortak bir müşterekte buluşmaktır.

Yorum bırakın

Filed under aile, insan olmak, severim paylasirim

2025 Üniversite Sınavında Disleksili Öğrencilere Haksızlık

(üst edit: bir ay sonra ilgili karardan vaz geçildi, ek süre ve okutman gibi haklar tekrar verildi)

#disleksi hakkında yazdığım kimbilir kaçıncı yazım.

Bu seferki çok üzücü oldu. 2025 Yılı üniversite sınavında daha önceki sınavlarda verilen okuyucu, işaretleyici, ek süre gibi haklar artık disleksili öğrencilere tanınmaz oldu.

Bu hakları alabilmek için eskiden engel düzeyinin %20 olması yeterliydi. Birden bire %40 istenmeye başladı. Disleksili gençler için büyük bir haksızlık bu.

Dünya çapında disleksik düşünme yeteneği bir artı olarak tanınırken bizde yapılan bu.

(dyslexic thinking=Disleksili kişiler tarafından sıklıkla kullanılan, desen tanıma, uzamsal muhakeme, yanal düşünme ve kişilerarası iletişimi içeren, problem çözme, bilgiyi değerlendirme ve öğrenmeye yönelik bir yaklaşım.)

Teessüflerimi iletirim. İnşallah yakın bir gelecekte bu uygulama sonlanır da sınavlarda öğrenciler bu dertle uğraşmak zorunda kalmaz.

ilgi ve bilgi için instagram: @disleksiaileleriderneği @disleksihukuku

2 Yorum

Filed under üniversite, disleksi, saçmasapanlıklar, şikayetlerim

Superonline ve Turk.net ile Numara Sorunları

-Bölüm 2-

Superonline’ın VoIP yaptığı ve benim de Turk.net’e geçerken numarayı kaybetme tehlikesi atlattığım hikayem şurada

BTK sitesinden de şikayet oluşturdum, cevaben 20 gün sonra bizden çıkar dedi Süperonline. gerçekten de 20 iş günü içersinde Türk telekoma geri geldi numara. Her gün e-devletten kontrol ettim. Bu süreç kendimi bayağı çaresiz hissettirdi. “Yıl olmuş 2025” diye diye bir hal oldum. Bir günde hatta bir dakikada bağlaması gerekmez mi bu telefonun??? En sonunda numara geldi.

Hemen bir dilekçe verip hattı bağlattım.

Şimdi de arayan numarayı gösterme özelliği gitti. 4441444’ten ilgili yere bağlandım, derdimi anlattım. Bir özellikmiş bu ve tanımlanmamış. Adamcağız uğraştı tanımlattı.

Sonunda, artık arayan numarayı da gösteren sabit hattım açılmış durumda. Allah iyi haberler almayı nasip etsin, telefonsuzluk çok zor.

Yorum bırakın

Filed under şikayetlerim

Turk.net ile Superonline Arasında Kaybolan Hattım

-Bölüm 1-

İnternet servis sağlayıcımı değiştirdim. Superonline kullanıyordum, Turk.net’e geçiş yaptım. Turk.net sabit telefonumu da üzerine almayı kabul etti.

Derken almadı.

Sabit hattım birden kayboldu. Oraya sor buraya sor derken, Türk Telekom’a gittim ve btk’dan sorgulamayı gösterdiler. Üzerinize kayıtlı hatları ve internet bağlantılarını buradan sorgulayabiliyorsunuz.

Turk.net “süperonline bırakmıyor biz üzerimize alamıyoruz” dedi kestirdi attı.

süneronline’a gittim “siz iptal ettirmiştiniz interneti otomatik olarak hat da iptal oldu, biz sabit hat satmıyoruz, yeniden abone olun hattı üzerinize tanımlayalım sonra nakil alır sonra iptal edersiniz ver 3000 TELE” dedi. Buna gasp denmez mi?

30 yıllık telefon hattım yok ortada. Turk.net ile Superonline arasında yok edildi.

Türk Telekoma geri gittim. İptal olan hatlar 30 gün sonra Türk Telekom’a geri dönermiş ve bir yıl süreyle saklanırmış. İptal tarihinden bir ay sonra gidip dilekçe verip hattımı geri alacağım inşallah.

Bir daha da hiç bir operatöre taşımayacağım.

1 Yorum

Filed under internet, saçmasapanlıklar, şikayetlerim

Kireçlenmiyorum!

Sol baş parmağımda, tam eklem noktasında bir ağrı var epeydir. İnstagram kaydırma dışında kullandığım pek belli bir yeri de yok o eklemin ama yine de ne lüzumu var? Ağrımasın. Doktora götürdüm minnoş parmağımı.

Kemikte çıkıntı var sanki?

Röntgenlendim, bir de baktık ki kireçlenme başlamış. Daha 52 yaşındayım ben parmak, utan utan.

Eklemlerin arasındaki sıvı azalması, eklem yüzeyindeki kıkırdağın kaybı ve eklem üzerinde oluşan sertlikler kireçlenme olarak adlandırılıyor sanırım. Bütün bu bilgileri google’dan aldım. Doktor biraz layttı, pek konuşmadı benimle. Zerdeçal kullanmamı söyledi. Kapsülünü ve toz halini sipariş ettim çünkü bu parmak ağrısına katlanmaya niyetim yok. Savaş açtım kendisine.

Zerdeçal eklem sağlığı, enflamasyon ve başka onlarca şey için iyi deniyor. Bir süre deneyip sonuçları yazarım.

Şöyle iyi bir kütletsek geçecek gibi geliyor bana ama tabii ki zorlamiyorum. Başıma iş almaya niyetim yok.

Bir yerden başladı artık tüm eklemleri sağlama almak lazım. Bu eklemlerle işim bitmedi daha. Kireçlendirmeyeceğim!

20 gün sonraki edit:

tavsiye üzerine parmak çalıştırıcı, yemeklere ekmek için toz zerdeçal ve geceleri birer tane karabiberli zerdeçal kapsül kullanmaktayım. İşime yaradı. Linki burada. Tavsiye ederim.

Yorum bırakın

Filed under araştırdım, saglik