Tag Archives: bireyselleştirilmiş eğitim programı

Disleksi Raporu Neden Önemli? Doğru bilinen yanlışlar

Don lastiği gibi sünen bir maceranın bir sonraki bölümünü yazmak üzere huzurlarınızdayım. Kısaca hatırlayalım: Oğlum ilkokul 3’te ve geçen dönem öğretmeni ile rehberlik servisi disleksisi konusunda bizi uyardı. Disleksi bazı harfleri karıştırma ve okuyup yazamama ile ilgili bir durum. Bir hastalık değil, “geçmiş olsun” denmez. Rapor alabilirse özel eğitim merkezinden ücretsiz olarak haftada iki  ders eğitim alacak ve okulda da bazı ek hakları olacak.

İnsanlarda genel algı, “rapor çıkartmak ileride çocuğun hayatında olumsuzluklara neden olabilir” (askere gidemez, kamuda çalışamaz) yönünde ve birbirlerini dolduruyorlar yalan yanlış bildikleriyle…

Yanlış bilgi:

Rapor “Çocuğun geleceğini engeller”

Ailede düşünce ” [%20 zihinsel engellidir] yazıyor ben bunu çocuğuma nasıl yaparım, zehir gibi akıllı… Allah korusun özürlü değil bir şey değil. O yüzden rapor alıp da damgalatmayalım” yönünde. Böylece kendi imkanlarıyla birşeyler başarmaya çalışıyor aileler (ANNELER) ve hem yetersiz kalıyor hem de yıprandıklarına, azap çektiklerine deymiyor.

Doğrusu: 

Disleksi kaydı, engel, özür, rapor adı ne olursa olsun…. kişi 18 yaşına gelince bakanlığa başvurup kaydını bir daha çıkmayacak şekilde sildirebilirsiniz.
Yanlış bilgi:
Raporda okudum. Çocuğum zihinsel olarak %20 engelliymiş :(
Doğrusu: 
Yönetmelik o yüzdeyi sabitlemiş. Çocuğunuz ne kadar az disleksik olsa da, %20 yazmadan rapor geçerli olmaz, destek eğitimi talep edemezsiniz. Rakama takılmayın, üzerinize almayın.
Yanlış bilgi:
Çocuk disleksik, yani eşittir gerizekalı.
Doğrusu: 
Tam tersi en kötü disleksik normalin üst sınırında.. Geneli üstün zekalı.. Beynin bir artısı bu. “Keşke benim çocuğum da dislektik olsa” dedirtecek bir artı hem de… Maşallah demek lazım sanıyorum.
Yanlış bilgi:
Disleksikler biraz gayret etseler güzelce yazabilirler, ne var bunda hepimizin yazısı çirkindi, çalıştık inci gibi düzelttik. Gıcığına okumuyor/ Tembellikten hep/ gözü bozuk da ondan/ sana şımarıyor, iki tokat at bak eşşek gibi yazar.
Doğrusu: 
Disleksi göz rengi gibi, doğuştan. Bağırıp dövünce değişmez. “baba” yerine “dada” yazar. “daba” bile yazabilir. Aradaki farkı anlamıyor. Sen nasıl bunu anlamıyorsan o da anlamıyor. Onun için ikisi de aynı. Dokunarak renkleri anlayabilir misin? Öyle düşün.
Yanlış bilgi:
Rapor olacak da ne olacak? Okulda özel sınıf mı açacaklar? Öğretmen mi tutacaklar? Bura devlet okulu kardeşim öyle icatlar istemeziz.
Doğrusu: 
Biraz garip gelebilir ama insanların hatta çocukların bazı temel hakları var. Evet var. Hatta bazı kişilerin daha da fazla hakları var. Siz bilmiyor olabilirsiniz. Disleksik çocukların hem hukuki hem de okul için hakları ve ayrıcalıkları var..
Disleksik çocuklar konuya hakim olmalarına rağmen yazılıda soruyu okuyamadıklarından/yazmayı yetiştiremediklerinden/ okunaksız yazdıklarından hak etmedikleri kadar düşük notlar alırlar. Bunun sonucunda kendilerini başarısız hissederler, akranları arasında aşağılanırlar, bu da büyük bir dezavantaj olur.
Özel Eğitim Merkezinde haftada iki saat özel ders alma hakları var.
Okuldaki ya da teogdur üniversite sınavıdır, genel sınavlarda okutman isteme hakları var.
Ek süre isteme hakları var. (ek süre verildiğinde notları %70 artıyor..)
Bir de okul özel de olsa devlet de olsa Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) alma hakları var. {araştırın!}
Disleksik öğrencisi olan öğretmenlere: Yasal Hakları hatırlatın
Özet: Keşke sistem böyle olmasa. Ama madem öyle, habüyle…
 Bu yazının kaynağı https://www.facebook.com/Disleksiogrenim sayfasındaki yazışmalardan yola çıkarak hazırlanmıştır. Sayfayı takip etmenizi öneririm.
Bu roportaj da okunması gereken bir bilgi kaynağı: Disleksi Öğrenim Güçlüğü Derneği
Reklam

3 Yorum

Filed under çocuk, disleksi, ilkogretim