Tag Archives: evlenmek

Anneannemden Masallar -iii- Başarının sırrı

Padişah Kızı ile

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir padişahın dünya güzeli bir kızı varmış. Kız güzellikte yeni doğan aya, “sen doğma ben doğayım” diyormuş. Hem de marifetliymiş bu kız, sağına döner kuran okur, soluna döner gergef işlermiş…

Taliplilerin beşi gider onu gelirmiş her gün. Padişah tek bir istekte bulunurmuş… “Kızımı alacak kişi kızımın dengi olmalı.. bir ineği iki eliyle tutup havaya kaldırabilmeli” dermiş..

Çünkü padişahın kızı has ahırdaki ineğini hop diye kaldırabiliyormuş… Padişahın kızını alıp da ileride padişah olmaya heveslenenler doğrudan geri dönüyorlarmış. Niyeti ciddi olanlar bile denemeyi göze alamıyorlarmış..

Kızı gerçekten seven bir de delikanlı varmış bu taliplerin arasında. Gözüne uyku girmiyormuş aşkından.. Ama bir inek öyle hop diye nasıl kaldırılır ki? Koç olsa neyse.. Düşün düşün perişan olmuş çocuk..

Bir gün, sultan hanımın dadısı bu çocuğun nasıl da süzülüp gittiğini fark etmiş. Gencin ailesini, anasını atasını tanırmış dadı. Kendi kızı gibi gördüğü sultan hanıma için için layık bulmuş delikanlıyı. Çağırmış bir kenara, işin sırrını deyivermiş…

– Bak oğulcağızım, sultan hanım kız bu ineği ilk doğduğu gün aldı kucağına.. sevdi okşadı her gün. Her gün kucağına ala ala, gün günden büyüyen dana inek olana kadar,  beraber kendi de güçlendi. Birden bire inek kaldırılır mı?

Delikanlı sevinçten çılgına dönmüş. Hemen yeni doğmuş bir danayla başlamış çalışmaya. Üç dört ayda, bir ineği kaldırabilecek kadar güçlenmiş.

Padişahın huzuruna çıkıp sultan hanım kıza talip olduğunu söylemiş. Getirmişler ineği, Hop diye kucaklayıp kaldırmış bizimki. :)

Padişah dönmüş kızına bakmış; kız da bu azimli, yakışıklı delikanlıyı beğenmiş, fikri nerden bulduğunu da anlamış ama çok da mühimsememiş.. Olur diye göz etmiş babasına.

40 gün 40 gece düğün yapılmış. Onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine.. Gökten üç elma düşmüş, biri masalı anlatanın, biri dinleyenin, biri de dersini anlayanın başına…

Reklam

2 Yorum

Filed under çocuk, ben yazdım, kültür, severim paylasirim

Ev’lenmek – Evlenmek.. Mukayeseli bilgilendirici yol gösterici yazı -I-

10 senelik kiracılık sayfasını kapatmak üzere 4 aydır ev aramaktayım. Ev bulmak evlenecek adam bulmak kadar zor.

Nasıl ki nüfusun yüzde ellisinin erkek olmasına rağmen,  evlenmeyi arzu ettiğiniz adam gibi adam kriterlerinize  sadece bir kişi uyar, ev alırken de maşallah dağlar bayırlar bina dolu olmasına rağmen sizin istediğiniz dört dörtlük ev de bir tanedir.

Nüfusun yüzde ellisi yani 80 milyon olsak, 40 milyon erkek var. Yarısı evli diyebiliriz. 20 milyon. kalanın yarısı çocuk yaşta. kaldı 10 milyon. onun yarısı da ileri yaş desek, kaldı 5 milyon.

bunlarin içinde, üniversite mezunu, meslek sahibi, aile kurmaya hevesli, içkisi kumarı olmayan, eli yüzü düzgün şeklinde kriterleri daralttık mı bir de bakarsınız ki elinizde muhtemel 10 kişi kalır, onlar da bakalım ülkemizin neresinde yaşamaktadır kimbilir??? Denk gelecek deee.. Zor işler bunlar.. Hele ki “Ruh ikizim” filan diyen niv eyç tiplerdenseniz, zor ki zor.

*-*-*-*

Ev bulmak da aynı derecede sorun. Bir evi aldın mı en az 20 yılını içinde geçireceksin. Uzun vadeli isteklerini de karşılamalı. Beş çocuk isteyen arkadaş 2+1 almaz, değil mi?

Ev ararken en mühim kriterlerim

  • on yıldır oturduğum mahallede olsun
  • geniş olsun
  • kesemize uygun olsun

şeklinde sıralanmakta.

ev aramak için de, her konuda olduğu gibi internete başvurdum.

Emlakçıya komisyon vermeyi herkes kadar ben de sevimsiz bulurum, ki burada bunu yazmıştım biraz. Gel gör ki sahibinden satılık mı var?

[1997’de RE/MAX Türkiye ilk franchiselarını vermeye başladığında basın “Turyap’a rakip mi olacaksınız?” sorusunu sürekli sordu. Ve eğitim direktörü de sürekli olarak aynı cevabı verdi:

– Kuzey Amerika’da ve dünyanın pek çok ülkesinde, gayrimenkuller profesyoneller aracılığı ile el değiştirir. Türkiye’de ise şu anda “sahibinden” satılıklar %70 oranında. Kalan %30 ise emlakçılar arasında satılmakta. Biz sahibinden satılıklara rakibiz.”

ve evet, o zaman %70 olan sahibinden satılıklar, bugün yüzde ikiye kadar düşmüş durumda..   ]

*-*-*-*-*-*-*-*-

Dolayısıyla benim elim sahibinden.com, Hürriyet Emlak ve Milliyet Emlak sayfalarına gider dedim. Kaç aydır incelemediğim ilan kalmadı. Sitelere üye olmak lazım ki, beğendiğin ilanları kaydedesin, takibe alasın, hatta hatta kriterlerini kaydedip sonradan gelen ilanlardan uyan varsa e-posta adresine bildirilmesini sağlamalısın.

İlk üç kriter sağlandıktan sonra geriye neler kalıyor?

Kaçıncı kat olsun?

Balkon var mı?

Mutfak ankastre mi yoksa evdeki ocaklı fırını kullanabilecek miyiz?

Bahçe var mı?

Dış cephe yalıtımlı mı?

İçi masraf ister mi? (her daire masraf ister de, makul ölçüde masraf var, enkazdan hallice daireler var..)

Zemin katta daireye özel depolama alanı var mı? (bisikletti bilmemneydi bir ton şey olabiliyor koyulacak. müstakil evlerin kömürlükleri olurdu.. aah ah. )

veee en önemlisi: Arsa tapulu mu?

Arsa tapulu daireler krediye uygun değil. Tapu denilen A4 boyutundaki resmi kağıt üzerinde ortalarda bir yerlerde üç şık var.:

Kat Mülkiyeti  [] Kat İrtifakı [] Devre Mülk []

Eğer birinci ya da ikinci kutucukta  x işareti varsa krediye uygun bir dairedir. güvenle alınabilir.

-devam edecek-

4 Yorum

Filed under alışveriş işleri, ev işi

kriter sorunsalımız

Evcek ev bakıyoruz yıllardır. Hobimiz oldu artık. Pekiii neden bulamıyoruz?

İkimizin de kriterleri ayla güneş kadar farklı da ondan. Neredeyse üzerinde anlaştığımız tek konu Anadolu yakası’nda olması. hatta deprem riski var diye istanbul dışını düşündüğümüz anlar oldu…
bırak semti, mahalleyi, ideal dairenin kacinci katta olması gerektiğinde bile mutabık kalamadık.
biz birbirimizi nasıl bulduk acaba? Benim 66 maddelik kriter listem vardi, eh biliyorum ki onun da “olmazsa olmaz”ları varmış.
şak diye uydu listelerimiz birbirimize..
dur bakalim ne olacak…
derler ki, iyi bir evlilik iki şeye bağlıdır: doğru insanı bulmak, doğru insan olmak. 

Yorum bırakın

Filed under ev işi, severim paylasirim, taşınmak