Tag Archives: zeytinyağlı sabun

DOĞAL SABUNU ÖĞRENELİM broşürüm..

DOĞAL SABUN Nedir?

  • DOĞAL SABUN, adı üzerinde, sentetik bir deterjan değildir. Zeytinyağı başta olmak üzere, yemeklik kalitede bir çok bitkisel yağdan sabun yapılabilir.

DOĞAL SABUN Nasıl Yapılır?

  • Sabun yapmanın evde yoğurt yapmaktan farkı yoktur. Süte azıcık maya ekleyerek bir kazan sütü mayalarsınız. Sabun yaparken de belirli bir miktar yağa belirli miktar kostik katılır. Bu reaksiyon sonucu sabun meydana gelir. Yağın sabunlaşma sabiti hesaplanarak konulan kostiğin tamamı yağ tarafından kullanılır.

Sabunun en iyisi %100 zeytinyağından yapılan sabundur. Yoksa değil midir??

  • Değildir. Tamamen zeytinyağı ile yapılan sabunun yumuşak olması, çabucak erimesi, köpürmemesi ve iyi temizlememesi oldukça can sıkıcıdır. Çok allerjik bünyeli kişiler için %100 saf zeytinyağlı Kastil Sabunu da yapıyorum ancak, Kastil sabunundan çok daha iyisi olan DOĞAL SABUN Hint yağı, Hindistancevizi Yağı ve Palm yağı başta olmak üzere kaliteli yağların zeytinyağına belirli oranlarda ilavesi ile yapılır.

Niye bu renk? Köy sabunu aldık biz tatilde. o yeşildi, pütürlüydü, kokuyordu..

  • İyi kalite zeytinyağı geleneksel usülde sıkılarak asitliği düşük 1. kalite sızma zeytinyağı üretilir. Geri kalan zeytin püresi yani pirina, tekrar makinelerle ezilerek 2. kalite Rafine zeytinyağı elde edilir. Hatta ülkemizde rafine yağa, o güzelim kokusu bulaşsın diye biraz sızma katılarak riviera diye melez bir yağ üretilip satılır. Bunlar satıldıklarında sabun yapılmalarından daha çok kar getirirler. Sorduğunuzda “sabunluk yağ”ın “sızma yağ”ın beşte bir fiyata olduğunu öğrenirsiniz. En dipte kalan en kötü kısım yağ (sabunluk yağ) da ziyan olmasın diye sabuna dönüştürülür. Bu yüzden köy sabununun rengi, dokusu ve kokusu gariptir. İyi kalite sabun krem rengi olur.

Herkes “doğal” diyor ben nasıl anlayacağım sabun doğal mı değil mi??

  • Haklısınız. Herkesin ağzı torba değil ki büzelim. İki lira fazla kazanmak için herkes doğal/organik yazıyor etiketine. En büyük firmalardan aktarlara her sabuncu “doğal” ama gerçekten DOĞAL mı? Kimyager mi olalım anlamak için??
  • Anlaması kolay… toplu iğne başı kadar bile olsa bir parçasını içme suyuna ya da kolonyaya atın. DOĞAL SABUN ise erir. Sentetik ise erimez.

DOĞAL SABUN iyi hoş da, o renk renk güzel kokulu sabunlardan farkı ne?

  • Yağın sabunlaşması sırasında cilde iyi gelen gliserin de ortaya çıkar. DOĞAL SABUN kendiliğinden gliserinli yani yumuşatıcılıdır. Gliserin kimyasal olarak ayrıştırıldığında Erit-Dök olarak bilinen, muma benzer, dekoratif sabun yapımında kullanılan hazır bir hammadde olur. Sabunun yan maddesidir, köpürür ancak ne iyi temizler ne de kalıcıdır. Ayrıca hazırlanması 15 dakikada biter. Hemen paketlenebilir. DOĞAL SABUN üretildikten sonra ancak 6-8 hafta kurutuduğunda kullanılabilir. En iyi DOĞAL SABUN en kuru sabundur.

DOĞAL SABUN kullanmayı tercih ettiğiniz ve bir kadın girişimciyi desteklediğiniz için teşekkür ederim. Bu ürün eşi olmayan, butik bir üründür. Her seferinde azar azar, taze taze üretilir. İçerdiği maddeler saf ve gıdaya uygundur. Kendi evim ve ailem için ürettiğim bu sabunları gönül rahatlığı ile kullanabilirsiniz.

Lütfen sabununuzu delikli sabunlukta kullanın. Her kullanım arasında kurumaya bırakılan DOĞAL SABUN’un ömrü uzar.

İyi günlerde kullanın ve lütfen sipariş vermek için sabununuzun bitmesini beklemeyin. Yapılıp kurutulup yollanması için zaman lazım.

Reklam

3 Yorum

Filed under araştırdım, sabun, severim paylasirim

Sabunu çok seviyorum -@ipekagtolye nasıl çıktı?

Lush benim hayatıma güzel kokan sabunları, Zeynep ise saf sabunu soktu. Partick Rothfuss’un üçlemeyi bitirmesini beklerken okutuğu Sessiz Şeylerin Müziği (The Slow Regard of Silent Things) beni baştan çıkaran vuruşu yaptı sanırım.

Sabun imal etmeye başladım. Erit Dök denilen Gliserin bazından yapılan kolay süs sabunları ile başladım. ED sabunlar gerçekten basit. Eritiyorsun ve kalıba döküyorsun. 15 dakikada donuyor. Sen sağ ben selamet.

Sonra bunun renklendirilmesini, kokulandırılmasını, neden bazen yağlı yağlı durduğunu, üzerinin nemlendiğini ve bundan nasıl kaçınabileceğimi öğrendim. Renk renk şekil şekil yap dur. Eğlencenin doruğu!

Aile efradına, konu komşuya, nazımın geçtiği arkadaşlara dağıttım.. Bu arada sürekli malzeme satın aldım. ED bazlar bir yana, bir sürü kalıplar, modeller, renkler, kokular. Ambalaj materyalleri.

Saklama kaplarım, çırpıcılarım, kaşıklarım yavaaş yavaş bulaştı bu işe. Hepsini sabuna ayırdım. Meyhaneye gerek olan mescide haram diyerek mutfaktan kaçırdım :) En son mikrodalgaya el koydum. Google’da silikon kalıp olarak ne aramalar yaptım.. Taa Amerika’dan kalıp getirttiğim oldu. Hayatımın ilk Aliexpress alışverişini de bu vesile ile yaptım.

Yavaş yavaş boş odaya kendime atölye kurdum. Geç saatlere kadar sabun döküp, sabun söktüm. Ortasında kalp olan modelin fikri gece üçte geldi. Uykumdan kalkıp yaptım..

Ve işe yarar birşeyler yapmaya yeni başladım diyebilirim.

Sonra zeytinyağlı saf sabun imal etmeye başladım. Kimyasallardan uzak bir hayat yaşamaya çalışıyorum, NoPoo ile başladık, ev temizliği ürünlerimi üretmekle devam ettik ve buralara kadar geldik. Market sabunlarında sabun dışında herşey olduğunu gördükçe

100’er gram. Basit. En basit teknikle. Kostik kullanarak. Tartım için hassas tartı var zaten bir de eve aldım. Formüle uyarsan onun tutmaması imkansız zaten. Çok güzel saf sabunlar yapıyorum. Evde kendim kullanıyorum, arkadaşlara veriyorum. Çok güzel çok zevkli. Market sabununa dur demenin zevkini yaşıyorum. Gerçek sabun kullanıyorum!

Sabunlaşma aşaması 6 hafta sürdüğünden, ortalama her hafta bir lot kastil sabunu yani saf sabun yapıyorum. Rafine zeytinyağı, bazen palm/badem/hindistancevizi yağı kullanarak varyasyonlara gidiyorum. Çok keyif alıyorum. Dünyanın en güzel sabununu yapıyorum. Evde kullanıyorum, hediye ediyorum, zaman zaman paketleyip yolluyorum bile.

İnternetten bir şeyler öğrenebilmek çok güzel. Bir el sanatı/ev sanatı öğrenmek dünyanın her yerinden en uzman en yetenekli insanlara ulaşmak mümkün. Saatlerce video izledim. Kurs eve geliyor ve bu harika bir şey.

İnsanın kendi kendini yetiştirebilmesi çok güzel olduğu gibi, egosunu aşıp “kimselere göstermeyeyim bi tek ben bileyim” demeden, bilgisini paylaşması da harika bir şey. adamlar saatlerce video çekip, düzenleyip internete yüklüyorlar. Populer olmak için değil. Bilgiyi paylaşmak için.

Kimse bilmesin, püf noktasını vermeyeyim ki bir tek ben yapayım demiyor. Öğrenci de bilgisizce kendisini tehlikeye atmıyor. Yarım iş yok. Adam gibi yapmak istiyorsan eğitimini alabiliyorsun. Bunu çok kıskanıyorum çünkü üç kuruşluk poğaçasının tarifini vermeyen, (yapamasınlar diye, ne yaptıysak onunki kadar güzel olmuyor dedirtmek için) eksik malzeme ile tarif veren manyak kadınlar biliyorum.

Beri yandan, sormaya ar eden daha da aptal insanlar var. Bizim geleneksel “kervan yolda düzelir” atasözüne uyarak “YaAllah” deyip dalan, “ben ettim oldu” diyenler var. Açıp iki satır okumayan, biraz sorup sorgulamayan kendini geliştiremeyenlere iyice tilt oluyorum. Ne kadar yazık!

İnstagramda satış yapan insanlar sorular yöneltiyor ve cevap verdiğimde şaşırıyorlar. Normalde birbirlerini rakip görüyor, hemen engeli basıyorlarmış. Bunu anlamak mümkün değil.

Kısa sürede uzman oldum diyemem ama ben de bildiklerimi paylaşmaya başlıyorum. Belki birine bir hayrım dokunur. ;)

Pek yakında İpekagtolye Sabun Atolyesi yazıları ve videoları ile karşınızdayım.

İnstagramda bugünden sonra yeni sayfama beklerim.

 

5 Yorum

Filed under aile, araştırdım, çevre, çocuk, ev işi, instagram, internet, sabun, saglik, severim paylasirim