Tag Archives: aile

Zemzem

Hz. Hacer, bebek oğlu Hz. İsmail’e su bulmak için iki tepe arasındaki yolu 7 defa koşmuş.

Yol 400 m yazıyor internette. Yaklaşık 3 km.. Şimdi hacca gidenler bu telaşı yaşamak, aynı yolu aynı teslimiyet, umut ve korkuyla geçmek zorunda. Hz. Hacer’in duygularının binde birini bilmeden..

Her anne aynı yüreğe sahip. Başka Hacer’ler haftada bir instagrama, ekşi sözlüğe çıkmakta; başka İsmailler için deva ve elbette para aramaktalar. Sma bebekler, kas hastaları, beyin-omurilik hastaları, çocukluk kanserleri, bir sürü bir sürü çaresiz dertler; siz de görüyorsunuz. Yüreğiniz taştan değilse, sızlamıştır. Belki dua ettiniz, belki birinden birine 3-5 lira bağış da yaptınız.

“Takdir-i ilâhi. Elden ne gelir?”

“Kader. “

“Yazısı böyleymiş.”

“Ama canım genetik hastalık yani, o çocuğu yaparken düşüneceklerdi.”

“Devlet baksın, sgk ödesin, ben kendi çocuğuma zor yetiyorum.”

“Doğal seleksiyon, defolu canlılar az yaşıyor ki bozuk geni sonraki nesillere aktaramasınlar. Müdahale etmemek lazım”

Bu iki uç arasında birşeyler diyenler de oluyor. Torba değil, büzemiyorsun.

Binlerce müslümanın şeklen taklit ettiği bu sa’y adlı ibadeti, {evladının derdiyle çaresizlikten yanan ve acı, umut ve teslimiyeti bizzat yaşayan annelere destek olarak, sadece para vererek değil bizzat yanında olup fiziksel olarak da yalnız bırakmayarak} aslen yani fiilen yerine getirerek sevaba girmeleri ne güzel olurdu.

O kurbanların eti ve kanı Allah’a ulaşmıyor. Ulaşan takvamız.

Reklam

Yorum bırakın

Filed under Diğer

Deli pösteki sayıyor -ii-… Aile albümü

Daha evvel de belirttiğim gibi,

“Bazen kendime şaşıyorum. Bir şeyin cılkı nasıl çıkarılır, hakikaten bu konuda uzmanım. İlla herşeyi dört başı mamur yapacağım diye delimsirek işlere kalkışıyorum.”

Bir projem de aile albümü. Hem benim hem eşimin annesinde şu eski, kabartma bakır albümlerden vardı. Siyah kartondan sayfaları ve her sayfanın arasında da beyaz pelur kağıdı olan, çok zarif çok eski çok güzel albümler. Hemen el koydum ve bağlantılı bir projeye başladım.. (onu sonra anlatcam, konu çok dağıldı)

2012-06-21 00.30.45


2012-11-09 11.09.10

Bir sayfa ve köşebentleri

2012-11-09 11.08.32

Köşebentler (bir tanesi ters, arkasındaki ince kağıdı sıyırıp yapıştırabiliyordunuz. işin sırrı, önce fotoğrafa köşebent takmak, sonra albüme yapıştırmaktı)

2012-11-09 11.08.09

Ayırma sayfası

2012-11-09 11.10.36

Tabii sadece iki üç albüm var fakat en az üçüyüz dörtyüz tane de münferit fotoğraf çekmecelere, dolaplara, zarflara, poşetlere doldurulmuş vaziyette beklemekte. Ben kendi adıma tertibin düzenin sevdalısı bir insan olarak bütün fotoğraflarım albümlerde tarih sırasına göre dizili olarak bulunduruyorum. Fekat ne annem ne de kayınvaldem (ne de tanıdığım başka hiç kimse) buna vakit ayırmamışlar şimdiye kadar.

Ben de albümleri ele aldım. Öncelikle bütün fotoları söktüm. Normalde fotoğrafların köşebentlere takılı olması lazım ama, bir çok fotoğraf malesef uhuyla yapıştırılmış.:(

Resimler nemlenmiş, kenarları yıpranmış, üzerleri parmak izi dolmuş… Poşetlerde bekleyen resimlerle birleştirdim. (fotoğraf denmesi gerektiğini biliyorum, resim yazmak daha kolay kusura bakmayın) Sonra hepsini kronolojik sıraya dizdim. Çocukların büyümeleri, kıyafetlerin benzerliği, ailelerin ortak yönleri derken belli bir şablona göre düzenledim, sonra tek tek, yeni aldığım albümlere istifledim onları.

Sonra dayanamadım.. (Hem de vermeye kıyamadım, neticede çocuklarımın kültür mirası) oturup hepsini taramaya ve dijital ortama aktarmaya karar verdim.

Gittim bir tarayıcı aldım. Canon 210. 4800×4800 dpi (ne demekse?) çözünürlüğü var, çok net ve hızlı tarıyor. Renkli resimler 2 MB kadar yer kaplamakta. Çok can sıkıcı, derhal harici bir disk alıp oraya atmalıyım belki de..

Her ne ise, şu ana kadar bir albümün yarısını ele alabildim. Yaklaşık 100-120 fotoğraf bilgisayarda yerini aldı. Aileden istediğim herkesle de online olarak paylaşabiliyorum. Bu da nefis bir şey.

Herkese tavsiye ederim. Vaktiniz varsa, ve hafif deli iseniz, sabırla çok güzel bir dijital albümünüz oluyor…

Önceki bölüm: Deli pösteki sayıyor -i-

Son bölüm: Deli pösteki sayıyor -iii-

5 Yorum

Filed under aile, çocuk, bilgisayar, ev işi, severim paylasirim, tertip

Deli pösteki sayıyor -i-… Aile ağacı

Bazen kendime şaşıyorum. Bir şeyin cılkı nasıl çıkarılır, hakikaten bu konuda uzmanım. İlla herşeyi dört başı mamur yapacağım diye delimsirek işlere kalkışıyorum.

Uzun zamandır yapmaya çalıştığım bir şey var. Aile ağacı…

Bu iş için myheritage sitesini kullanıyorum. Secere.org da iyidir.

Çok akraba bilmem ama şu ana kadar 176 kişi oldu. Sıksam bi bu kadar daha çıkar :))

Derhal yengelerimi arayıp aradaki boşlukları doldurmam lazım. Temel akrabaları, birinci ikinci derece yakınlarımı kendim ekledim. Facebook’tan bakıp evlenenleri, çocuğu olanları saptadım, yeni nesili de ekledim..

Aile büyüklerine danışma zamanım geldi. >Bunu son yaptığımda aileden, uzak akrabadan ölenler olduğunu öğrenmiş ve şok yaşamıştım. Haberimiz dahi olmadı :(( Allah rahmet eylesin.

Bir benim değil eşimin tarafını da ekliyorum.. Epeyce detaylı bir hale geliyor, göz kamaştırıyor…

Soyağacı işini öneririm. Şecere iyi bir şeydir. Kan da sudan ağırdır.

vişne

Sonraki bölüm: Deli pösteki sayıyor -ii-

Son bölüm: Deli pösteki sayıyor -iii-

2 Yorum

Filed under aile, çocuk, insan olmak, kültür, severim paylasirim

Temel Biyoloji / Sınıflandırma

Dünyadaki herşey, iki grupta sınıflanır: Canlılar/Cansızlar.

Biyoloji canlılar alemi ile ilgilenir. Fizik ise cansızlarla.

Biyologlar işin başındayken kolları sıvayıp, bu bilime her bir şeye latince isimler vererek ve sınıflandırma yaparak başladılar.. İlk sınıflandırmalar pek saçmaydı. Sırf uçabildikleri için sinekler, yarasalar ve kuşlar aynı aileden sayıldılar mesela..

Sonra sonra,daha bir ortak özelliklerine inildikçe, sınıflandırmalar çok daha düzgün hale geldi ancak hala herşey standart olarak latincedir. Her bir canlının ikili bir adı, hatta adı ve soyadı vardır diyelim. En çok bilinenlerden Felis Leo (Aslan Kedigil) ve Felis Domesticus (Evcil Kedigil) size bir fikir verebilir. Aynı şekilde Canis Lupus (Kurt Köpekgil) ve Canis Lupus Familiaris (Evcil Köpekgil)’i de söyleyebilirim.

Gereksiz bir ek bilgi olarak  : Prunus amygdalus var. amara (içi acı olan badem), Prunus amygdalus var. dulcis (içi tatlı olan badem)

*-*-*-*

Canlılar ikiye ayrılır : prokaryotlar çekirdeksiz tekhücrelidir, ökaryotlar ise çekirdekli hücreleri vardır. bildiğiniz her şey ökaryottur. 

Ki ökaryotlar 4 âlemdir:

Protistalar-Mantarlar-Bitkiler-Hayvanlar

Bizi ilgilendiren kısım hayvanlar alemi, o da 2 şubedir: Omurgasızlar ve Omurgalılar

Omurgalılar 5 sınıftır: Balıklar-Kurbağalar-Sürüngenler-Kuşlar-Memeliler

Canlıların sınıflandırılmasında Alem-Şube-Sınıf-Takım-Aile-Cins-Tür şeklinde bir dallandırma yapılır.

Bir insan, Canlılar aleminin, Omurgalılar şubesinin, Memeliler sınıfındadır.

detay isteyene : takım: primatlar, aile: hominidae, cins: homo (adam) ve tür: Homo sapiens (akıllı adam)

IMG-20130109-WA0000

Türk Kahvesi:

Canlılar- Bitkiler Alemi- Kapalıtohumlular- Rubiaceae Ailesinden Coffea Arabica

4 Yorum

Filed under çocuk, ben yazdım, kültür, severim paylasirim