Category Archives: filmler

Bacon sayısı

Şöyle bir teori var. Film sektöründe hangi ülkeden her kim olursa olsun bir kişinin ABD’li ünlü aktör Kevin Bacon‘a sadece 6 kişi uzaklıkta olması. Rahmetli Ayhan Işık mesela..

Ayhan Işık(1), Faik Coşkun adlı kişiyle birlikte Krallar ölmez filminde oynadı. Faik Coşkun (2).

Faik Coşun, Topkapı isimli filmde Maximilian Shell ile oynadı Maxi abi (3).

Ki Maxi abi bizzat Kevin Bacon ile Telling Lies in America filminde oynadı bu da 4.

Size ömür Vatan Şaşmaz mesela.. Suleyman Kabaali ile “Seninki Kac Para” filminde oynamış. bu 1

Süleyman bey “Ay Lav Yu Tuu” diye bir filmdeymiş ve Steve Guttenberg de o filmdeymiş bu da iki.

Ki Steve de Kevin’le Diner filminde beraber oynamış bu da üç. Sardıysa kendiniz de buradan oynayabilirsiniz.

*-*-*-

Sözün özü, dünya küçük. Evvelsi gün Instagramda fink atarkene, bir arkadaşımın imkanı yok tanımaz diyebileceğim başka bir arkadaşımla gayet samimi olduğunu gördüm.

Gecen yıl Instagramdan bir ürün aldım, kargoyu getiren kişi, göndericinin liseden arkadaşı çıktı. Kayseri’de liseye gitmişler beraber, kargocu Istanbul’da kargo işinde, arkadaşı Antalya’da yiyecek satışına girmiş. Benim kargomda buluştular.

Sinemaya gitmek isteyen kuzenim Trabzon’dan aradı, bir telefon operatorunun kod promosyonu varmış, bilmemne numarasına mesaj atınca bi bilet alana bir bilet de bedavaymış. bende o operatorun hattı yoktu, whatsapp grubuna yazdım, İzmir’de bir arkadaşta varmış, kodu paylaştı, Trabzonda bir bilet kazandık.

Daha neler neler.

Internet çok korkunç bir yer, öyle masum sinsirella stalklardan bahsetmiyorum. Hakkınızda yazıp fotoğrafladığınız her şey ele geçirilebilir durumda. Hatta ölseniz cenazenize bile saygı filan yok, elden ele dilden dile geziyorsunuz. Lafı uzatmadan sizi dünyanın en süper medyumuyla baş başa bırakayım.

 

Reklam

1 Yorum

Filed under filmler, instagram, internet, sosyal medya

Evcil hayvanlarin gizli yasami.. 

Bugun bir baska 3D anime izledik. Ki bayagi iyiydi. Sonbaharda New York’ta turlamis kadar olduk.. 

Cinemaximum bir uygulama cikartmis, oradan ogrendim ki bu ay toplu bilet alimlarinda indirim oluyormus. Kisi basi 20 lira vermek yerine 4 kisi 30 liraya klimali rahat bir ortamda sefa ediyorsunuz. Ağustos ayinin favorisisin #cinemaksimum 

Her neyse,film.. kotuydu . 

Corneil ile kopek bakicisi Bernie vardi, eski cizgi filmlerden. Corneili almissin, Canavarlar filminin tuy yumagi ama anormal hayvanlariyla katmissin (o ne cirkin bacaklardi oyle 😲), inside-out gibi hem icsel hem fiziksel bir yolculukta kendini,dostlugun anlamini ve bi zahmet evinin yolunu bulmussun. 

Rabbids (wii)den psikopat bir tavsan, timsah dahil herseyi olan bir Peter Pan uyarlamasinda kotu karakter olmus. Alien bile vardi. Tam bir asure etmisler filmi. 

Ayrica ogrendigime gore sansurluydu. Eh, bunu begendim biraz. Dublaj da fazla rahatsiz etmedi.. iki puan da oradan. 

😕

Netcede: arsive almam. 9 yas altina hic onermem. 

Son soz: hayvanlar oyuncak degil omurluktur. Terk edilen hayvanlara gunahtir #satinalmasahiplen 

Yorum bırakın

Filed under filmler

Kız kıza bi gece kaçamak yapalım diyorum..

 

Trio sinemasından mail geldi.

Tiro sineması nedir? Adı bir zamanlar Cinebonus idi, sonra Cineaxess mi ne oldu, artık o yıl hangi banka sponsorsa.. Şimdilerde bir maksimum pembesine bulandı..

Ben hep trio diyorum, o kendini biliyor.

Çok güzel bir sinema kompleksi, ben pek seviyorum, koltuklar geniş rahat, hatta iki kişilik olanı var. Açıkhava sineması var ki tarihte ilk blog yazımı üzerine yazmıştım. Klüp kartı var, on bilete bir bilet bedava. Var yani. Eve uzak da olsa, severim.

mail geldi diyordum, hah, işte sürpriz..

 

Kız kıza bir gece sinemaya gidip eğleneceğiz, pop corn yiyeceğiz. Gırgır şamata. Ay kıkır..

Bakalım Dove sürprizi ne olacak :))))

4 Yorum

Filed under filmler, gezen güzel olur, severim paylasirim

Delikteki Kurbaga ( V for Vendetta)

Ailemin bir donem kahvaltilarina damgasini vuran film Kramer Kramer’e Karsi idi.
Bizim tarafin “Yumurtali Ekmek” dediği, kocamgilin (!) “Dilim Batirma” olarak adlandırdığı Fransiz Tostu/French Toast hayatımıza bu filmle girdi.
Yakın zamanda izlediğim Vi ise, (dear Mr. Fry, in fact) o gun bu gündür kahvalti menümüze eklenen bir yıldız verdi bize.
Pratik ve degisik kahvalti arayana, istahsiz cocuklara..
Delikteki Kurbaga.

image

image

image

image

image

image

Acelem var bu sabah, ustunu de çevirip pişirdim…tipi daha guzel aslinda. Kizim da seviyor, kahvaltıya yeni fikir, yeni tat..
Trick: ekmeğin bir tarafını kızart, döndur, yumurtayı yavaşça akıt ki ekmeğin altından çekip gitmesin…
Gicik: filmi izlemeden bu bloga girilir mi? Kos git izle bu aksam. Ama dublajli izle. Orijinalinden on kat daha zevkli Turkce dublaj.
Muck: bir V maskesi almalı.

4 Yorum

Filed under çocuk, filmler, iştahlı işler, severim paylasirim

RDJ ve Volvo in The Route V50

:)

bakalım becerebilecek miyim?

Yorum bırakın

Filed under filmler, severim paylasirim

TRON’u izledim.. nedir ne değildir? işte tam da bu yazıda

Hala elimde sürünen Steve Jobs: Apple kitabında okudum ilkin: Kitaba göre  Tron Pixar-Disney’in “ilk bilgisayar tabanlı animasyon projesi” ve “ilk olarak Doğu Sahilinden bir animatörün, Steve Lisberger’in hazırladığı 6 dakikalık bir kısa film” idi.

Keza Pixar’in ilk animasyonu da Luxe Jr olup, pixar’ın kendi sitesinden tam listeye de ulaşabilirsiniz. 2 dakika bile sürmeyen bu ilk animasyon film, Luxe Jr, Pixar animasyon filmlerinin başında neden bir masa lambasının yer aldığını da size açıklayacaktır…

80’lerde başarılanların seviyesine gelebildiğimizi görmek isterim. İki ucundan önemli bir örnek bu: animasyon programını kendileri yazdılar, ve çok güzel bir de konu akışı sağladılar. Sadece teknoloji yetmiyor, hayal gücü ve uluslararası pazarda iş yapacak bir fikir de lazım. Haydi hayırlısı.. Beceririz umarım..

Tron ilk olarak 1982’de piyasaya sürülen bir film. İkinci bölümünü 3 boyutlu olarak izledim geçenlerde. Hiiiç sarmadı açıkçası. Matrix ve “Johnny: İnsanlığı ancak sen kurtarırsın” kitabının bir melezi gibi.

TRON: Legacy Poster

Bir miktar beyaz bant çekip kıyafetlerin kenarlarına, çeşitli ışıklandırmalar asimetrik kenar süsleri takınarak, bi de sırtına birer firizbi, olmuş bitmiş işte…

Amaan ben beğenmedim ya, yaranamaz artık.. Beğendiğim tek şey gece kulübünün sahibiydi. Bence en iyi oyuncu oydu filmde..

Still of Michael Sheen in TRON: LegacyMichael Sheen

Michael Sheen

En iyi aksiyon da bildiğimiz Nokya Yılan oyununun üç boyutlu hale getirilmiş versiyonu olan Kurdeleli Motorlardı.. Güzeldi hakkaten :))

Aklımda en kalan iki şeyden biri: eğer bir bilgisayar programına girecek olursanız, mobilyaların tahminen IKEA malı olma ihtimali yüksektir.

İkincisi de 80’lerde deli gibi seyrettiğim, TRT’nin TRT olduğu zamanların müthiş dizilerinden birinde baş rol oynamış bir adamın bu 2. filmde de baş rollerden birinde olması.. Bruce Boxleitner.. her türlü ismi cismi unutan ben, adamın adını unutamamışım.. Muhteşem İkili adıyla yayınlanırdı dizi. (Korkuluk ve Bayan King orijinal adi: Scarecrow and Mrs.King) çok da hoş bir diziydi bence.. 80’lerin nesi kötüydü ki? (vatkalar hariç!!!). İlk bölümünde “trendeki kırmızı şapkalı adam”a verilecek bir paketle başlamıştı.. bilmem bu günkü kafamla izlesem gene sever miyim??

adam bu yaşta nasıl böyle gözükmeyi sürdürebiliyor bilmem. 50 doğumlu ya bu abi… imdb’yi taramanın güzel taraflarından biri de sürekli sürprizlerle dolu olması. ahan da nerden nereye: Melissa Gilbert’le evli değil miymiş meğerse? Bizim Lora İngıls ayol.. Şaş Allah Şaş..

 

:))

 

dip not: film 7 yaş ve yukarsı için.. 13 yaşından küçüklere velisi ile izletiyorlar. bilemem.. çok da karanlık bir film onu da ekleyeyim..

Yorum bırakın

Filed under filmler, gezen güzel olur, severim paylasirim

holmes vs avatar

bugun sherlock holmes’i nihayet izledim. Muthisti. Artik hicbir film bilgisayarda ozel efekt eklenmeden olmayacak sanirim.; harry potter izler gibiydik.
Robert downey jr harikaydi.
Film harikaydi. Hep boyle filmler olsa da seyretsem.
Avatari neden sevmedigimi dusunıuyordum buldum. Bilgisayar yapimi yuzlerde ozellikle de gozlerde hayat yok. Gozler kalbin aynasi ve bugunku filmde adamin yuzunde bir tek kas oynamadan sirf bakislariyla hislerini anlatti.
Cok guzel yuzleri olan oyuncak bebekler olur hani, ama o naylon gozlerde isik eksiktir. Bir turlu oynanmaz o bebeklerle…
Sanal karakterlerdeki kulaklarin duymadigini, gozlerin gormedigini bir sekilde hissediyor insan. O filme “olmamis begenmedim” demek ukalalik sayilsa da diyorum iste.

RDJ, awesome!


Hotmail: Trusted email with powerful SPAM protection. Sign up now.

Yorum bırakın

Filed under filmler, severim paylasirim

disney’in son prensesi+ cizgi filmler

bugune kadar 6 prensese sahiptik. Pamukprenses,uyuyan guzel ve kulkedisi yalan olmasin grimm masali olarak basladilar hayatlarina.
Herbirinin saci basi kiyafeti farkliydi. Kizlar kendilerine benzeyen prensesle ozdeslestirirler kendilerini diye…

her ne olduysa guzel ve cirkin masalinin pek de guzel olmayan geckince prensesi de girdi isin icine.
Sonradan binbir gece masallarindan Alaaddin’in sevgilisi akarap Yasemin cikti.
En son musevi denizkizi kizil sacli Ariel’le tanistik.
Arada kizilderili pokahontas da bir sansini denedi ama tutunamadi…
Simdi siyah baskanin hatirina midir bilmem zenci bir prenses geliyor. Kurbaga prens masalinin prensesi….
Hayirdir diyorum.
*-*-*
artik herkese gore bir cizgi kahraman var. hatta cizgi kahramanlari artik kamuoyu yoklamalari ile icat ediyorlar. ben kucukken erkek cocuklara : ninja kaplumbagalar ve mesela he-man vardi. spiderman-batman sonradan ciktilar. 
baktilar ki: her biri kazik kadar adamlardi ve erkek cocuklarin beklentisi daha cocuk bir cocuk kahraman idi.
ben10’i buldular. hem de her sekle semaile giren asla yenilmeyen bir kahraman. saati calistigi surece kahraman, sair zamanlar bildigin oglan cocugu iste. 
vitrinler yesil siyah. erkek cocuklar hic bu kadar bayilmamislardi bir cizgi kahramana…

ben gene de tenten’i severim ya neyse…


*-*-*
kizlar icin ozellestirilmis winx club da ayri bir dava. eskiden 5 taneydiler bu yil yeni bir winx kizi katilmis. demek talep var… 

*-*-*

ne olursa olsun tom ve jerry’nin tadi hic birinde yok. 

Yorum bırakın

Filed under çocuk, filmler, saçmasapanlıklar, TV

galadaydim….

Otostopcunun Galaksi Rehberini izledim

31/08 Pazar gecesi Kozyatagi CineBonus’ta, acikhava sinemasinda, sezlonglara uzanarak ne zamandir bekledigim filmi, yildizlarin altinda izledik.


“For Douglas” yazisi ona bir selam yollama hisleri ile doldurdu icimi.
Film olarak enteresan, kitabi, hatta seriyi okumayanlara ne ifade eder bilmem.
Rehber dusundugumden daha degisik. Sozlu anlatimi animasyonla destekliyor. “Don’t Panic” yazisi iyi olmus. Simgesi de super.

Bir de Slart tam dusundugum gibi bir adam cikti. Zaphod icin ne ben bir sey diyeyim ne siz sorun.. :)
Ancak Marvin benim kafamda bir androiddi. Hatta hep Star Wars’in R2D2 olmayan o uzun sari robotu gelir hep aklima Marvin’i okurken. Bu cok Tiny Toon bir Marvin olmus
Yillar sonra bir defa daha bir ilk gosterime katilmaktan ayri bir keyif aldim.
Romantikti ortam, ama kime bahsetsem “aaa orasi cok pahali” dedi.
DEGIL ISTE. pahali gormemissiniz siz.

nice zamandan sonra, favori kitabimin filmini izlemek cok ozel bir duyguydu.

9 Yorum

Filed under ben yazdım, filmler, severim paylasirim