Tag Archives: fikir

Yapay zeka’nın üst modeli

Zamanında düşünüp Google Görselle Arama’yı icat etmiştim. Şimdi de şunu düşündüm:

Yapay zeka destekli tasarım siteleri var. Doğru dürüst bir tanım ya da isterseniz tek bir kelime yazıyorsunuz. Size bunun görselini çıkartıp sunuyor.

Buyrun bu da örneği. Tanım olarak ne girmişim bilmiyorum da sonuç bu. Bunu büyük bir zevkle ve sefayla kullanıyorum. Hazır çekilmiş foto! “Kim ne yapsın” dersiniz. “Çık sokağa, asfaltta giden arabanın flu fotoğrafını çek koy”. Haha. kolay mı sanıyorsunuz?

Kendi çapında ünlü bir fotoğrafçıyla evliyim. Eşimin hobisi ve ilerde profesyonel olarak yapmak istediği şey; fotoğrafçılık. İnstagramına bir bakın bakalım: @geyikkoşan

Zıt kutuplar birbirini çektiğinden, eşi olarak ben, en son model telefon kamerasıyla bir tuşa basmaktan ibaret olan fotoğraf çekme işini hiç beceremiyorum. ışık-gölge yok oran hiç ama hiç olmuyor. İyi bir fotoğrafçının yanında benim çektiklerim iyice sefil kalıyor.

Bu nedenle yapay zekaya fotoğraf çektirmeyi seviyorum. Beş kulak, iki burun, dort parmak olabiliyor, her göz başka çıkıyor bazen ama er geç istediğime yakın bir görüntü yakalayabiliyorum.

Yine de bana yetmiyor, fikrim şu: Ben kendi resmimi koyacağım mesela, sonra da kucağımda bir aslan, bir uçağın kokpitindeymişim fotoğrafı yapacak. Fotoşopun becerikli hali. Sprey krem temizleyici şişesini yükleyeceğim, açılı halde ocağın üzerine sıkarkenki halini verecek bana.

Zeki Müren’le sahneye çık, Mario’yla araba kullan, Selçuk Erdem ya da Yiğit Özgür karikatürlerinde rol al.

Ay lüften olsun böyle bir şey.


Yorum bırakın

Filed under ben yazdım, icatlar, instagram, internet, severim paylasirim

Giyim mağazalarındaki inanılmaz hata!

Çok kısa olarak yazacağım: benim (kadın, erkek, cocuk,ayakkabı vb ) her giyim mağazasında bir türlü anlam veremediğim şey, ürünlerin kendi aralarında gruplandırılmamış olmaları..

Tüm ürünler bedenlerine göre gruplandırılmış olmalı.

Mağazada daha fazla yer kaplayacağına eminim.. ama doğrusu bu olmalı, ben o mağazaya 40 beden etek almaya gitmişim, 40 beden etekleri bir arada görebilmeliyim.

Bir etek beğen, tezgahtar bul, tezgahtar 40 bedenini bulsun.. ya da başka model iste bir türlü bulamasın.. Çok vakit kaybı. almayacağım şeyleri görmek istemiyorum.

Eşime XL t-shirt alacağım diyelim, önce modellere niye bakayım? Bir tane beğeniyorum, “bedeni yok” diyorlar.

– E hangisinde var?

– Siz beğenin biz bakarız…

Olmuyor.

Ayakkabıcıya girdiğim zaman 38 numara ayakkabıların nerede olduğunu bilmeliyim, doğrudan orada çeşitlere bakmalıyım. (ki bunu yapan ayakkabıcılar var, biri de Derimod!)

Belki tam benim istediğim gibi olan bir gömleği es geçiyorumdur… Bilemiyorum ki, koca mağazayı gezmek zorundayım. Oysa doğrudan 40 beden bölümünde olsam, belki birden fazla ürünü bir bakışta beğenip alırım…

Özetle: kendime gomlek alacaksam nasıl kadın reyonuna gidiyorsam, erkek reyonunu da baştan aşağı incelemek zorunda değilsem, ürünler de bedenlere göre, müşterisine hitap etmelidir. Aynı kitapların kitapçıda konularına göre dizildiği gibi, ne bileyim hipermarketlerde kasap reyonu ayrı makarna reyonu nasıl ayrıysa, genel bir “yiyecek” teması altında değilse…

Tekstil ve ayakkabı mağazalarının da bedenlere göre dizilmesinin çok daha efektif olacağı kanaatindeyim..

2 Yorum

Filed under alışveriş işleri, ben yazdım, soruyorum

Fikrim geldi, feyste paylaştım -i-

İşhanlarindaki gibi, apartmanlarda da cay ocagi olsun. 7/24 diyafona basip “onuc numaraya iki cay, bi orta kahve,bi de gazoz.” Diye siparis verelim. hopp gelsin.

Yorum bırakın

Filed under ben yazdım, icatlar, severim paylasirim