Tag Archives: etiket

Ket. Etik. Etiket

Bugünkü konuya nasıl gireceğimi bilmiyorum ama umarım sade bir şekilde izah edebilirim düşüncelerimi.

İnsanlar tanıdıkları bildikleri ortamlarda rahattırlar.

Bebekliği en uzun süren canlı olarak, doğar doğmaz ayağa kalkan taylardan, buzağılardan çok daha aciziz. 3 aylık bir kedi, erişkin kedi gibi kendi yemeğini bulabilir ve tuvalet alışkanlığı vardır. Oysa kendi başının çaresine bakabilmesi için bir insanın 6-7 yaşında olması gerekiyor. Önüne konanı yiyebilir ve üşürse üzerine birşeyler giyebilir halde olmaktan bahsediyorum. Gidip yiyecek bir şey bulma ve kendine örtünecek bir şeyler yapabilme için 15 yaş belki bir ihtimal…

O yüzden büyüme sürecinde sürekli olarak yardım ve destek alarak, el tutarak ilerleyebiliyoruz. Erişkin hayatta da gruplar halinde varlığımızı sürdürebiliyoruz, sosyal yaratıklarız. Ben Manisa Tarzanından sonra tek başına yaşayan birini bilmiyorum.

Ve sırf bu yüzden insanlar destek arıyorlar. Tanıştıklarında “Nerelisin?” diyorlar. Kıyafetleri, saç ya da takıları ile ortak bağlantı kurabildikleri, GÜVENEBİLDİKLERİ insanlarla aynı ortamda olmayı tercih ediyorlar. İki yabancı özellikle asansörde, kişisel alan (eller bele konduğunda dirsek mesafesi) az olduğunda aşırı derecede rahatsız oluyorlar.

Yabancılarla arasına bir sınır koymak hissi çok baskın. Tanıdıkla son dilim ekmeğini bölüşen insan, yabancı kişi gözünün önünde açlıktan ölse sorumluluk duymuyor.

Bir yerli olmak, bir dili konuşmak, belirli bir renkte olmak bir seçenek olmasa da (doğuştan gelen bir durum) insanlar arasında “gerçek bağ” oluşturuyor. O bağlara insanlar ölümüne tutunuyorlar. Bağlanmak bir ihtiyaç çünkü.

Bir de sahte bağlar var. İşte sorunumuz orada başlıyor.

Doğuştan olmayan bütün bağlara sahte bağlar diyorum. Ve bu sahte bağlar insanların en büyük sorunu. Gerçek bağ ile sahte bağ arasındaki ayırt edici fikir: İNSAN İCADI VE ETİKETLİ OLMASI.

En basiti futbol. Falan yahut filan takımlı olmak.Takım tutarak aynı takımı tutanlarla bir bağ sahibi olmak. Bir toplulukta rahat etmek. Buraya kadar bir derece.

Bağlanma ihtiyacını çıkarı için kullanan takımlar, takım tutmanın yetmediğini, sadece takımı sevmenin mümkün olmadığını, e bu takımın hava ve su ile beslenmediğini belletiyorlar. Takımı desteklemek için takımın renklerini, amblemini taşıyan ıvır zıvır satın almak ve böylece bir toplulukla bağ sahibi olmak bilinç altına kazınıyor. “Falansporluyum ama en falansporlu benim.   Filanspordan daha iyi, daha üstün olabilmem için takımıma destek vermeliyim. Para vermeliyim. Daha da çok vermeliyim. Çünkü o benim ve ben de onunum.” Mantık bu.

Şu okul bu okuldan, şu hastane bu hastaneden daha iyi, çünkü işte öyle. İşin içinde bir fiyat etiketi varsa, birileri para kazanıyorsa bilin ki o suni bir bağdır. Sahtedir.

Bütün bir pazarlama reklam sektörü bu fikir üzerinden dönüyor. Sana “benim” dedirtmek için. Kendini onunla “rahat hissetmeniçin.

Filan marka telefon,/araba/tv/bilgisayar/sigara/yiyecek, falan marka olanından tabiiki de daha iyi deli misin?

İşin içinde etiket varsa, doğal değil insan yapımıysa, birisi para kazanıyorsa bir dur, bir düşün.

Keklenme.

Az daha ilerisi ülkeler için de geçerli. İnsan yapımı sınırlar içinde yaşayanlar bir diğerini beğenmiyorlar. Çünkü kendi ülkeleri cennet vatan iken diğer ülkeler kalleş. Onlar bizi sevmez. Niye? Çünkü öyle.

Din asla değil ama mezhep.. Aynı hesap. Bizimki iyi öbürkü pis. Bir insana körü körüne bağlanmanın, onun  sözünü aklın önüne koymanın sonucunu yaşadık biliyorsunuz.

Sürpriz: O diğer ülke işte seninki. Çünkü işin içinde etiket var, çıkar var, para var. Sınır nedir? Bütün dünyanın her bilgisine erişebildiğimiz bir internet var artık. Bu “www” nedir biliyor musunuz? “world wide web” yani “dünyanın her yerini saran ağ” demek. Hepimiz o ağın altındayız. Gökyüzü gibi. Bilgi isteyen herkesin, bilgiye erişimi var. Ve bu çok güzel bir şey.

Demem o ki.. Durup düşünün. Bir etiket varsa, o kesinlikle bir fiyat etiketidir ve birisi para kazanıyordur.

Etiketler giysiler içindir, sabunlar içindir ama insanlar için değildir.

Etiketi yırtın. Hepimiz eşitiz.

Reklam

1 Yorum

Filed under insan olmak, internet, kültür

OGS’den kaçak geçtim şimdi ne olacak diyenler…Toplaşın

KGS’m var ama aracim bensiz OGS’den gecmis
surucu aliskanlikla OGSye dalmis. (olur boyle vakalar, ipeka surucuyu yakalar)
hadi dalmis, donuste niye tekrar girmis onu hic sormayalim.
Neyse olay 10 nisan 2008’de olmus. Tutanak tarihi 24/09/2008 (167 gun sonra)
bana tebligat 26/03/2009’da ulasti. olaydan 350, tutanaktan 183 gun sonra.
OGS’den kaçak geçiş cezayı gerektiren bir durum. Aldigim bilgiye gore eger olayin akabinde, ilk bir iki saat içinde derhal karayollarinin 17. bolge mudurlugune basvurulursa ve yanlislikla gecildigi bildirilirse cezasız olarak sadece gecisi odeyip kurtulabiliyorsunuz.
Bunu atlarsanız, cezaniz gecis ucreti+ucretin 10 kati olarak plakaniza isliyor. Gecis ucreti o zamanlar 11,50 imis,donus de 4,25 toplam cezam 173,25 oluyor…..:((
Teblig tarihinden itibaren 15 gün icersinde oderseniz ceza olan kismi %25 indirimli olarak odeme sansina sahipsiniz.
Odemezseniz faiz mi isler, haciz mi gelir bilmiyorum ama muayene/satis/devir yapamiyorsunuz.
Buraya kadari normal insanlarin basina gelenler
ben tutup ogs cezasini trafik cezasidir diye garanti bankasi internet subesinden odedim.
tabii ki sayilmamis, PTT subelerinden Karayollari 17. Bolge 351113 numaralı posta ceki hesabina yatirmak lazimmis. PTT nerde var bilmiyorum ki? neyse.
benim trafik cezam tasitlar vergi dairesine yatmis. Ümraniye’deki motorlu tasitlar vergi dairesine basvurursam geri alabilirmisim. Ümraniye neresi bilmiyorum ki?? neyse neyse.
bir ihtimal arabanin temmuz ayi vergisinden dusuldugunu ogrendim ama garanti bankasina da kizdim yani, bir banka olarak uyarmasi lazimdi “buradan ogs ceza odemesi yapilmaz” diye..gitti paralar ::::(
her neyse, OGS’den kacak gecmeyin.
En iyisi KGS
gelismeleri gene yazarim.
* OGS:otomatik geçiş sistemi-kopru ve otoyollarda var. araca takilan bir cihaz elektronik olarak gecis sirasinda odemenizi yapiyor
KGS: kartlı geçiş sistemi. geçis yapabilmek icin giseye yanasip kartinizi cihaza tutmaniz gerekiyor. ozel kgs on odemeli kartlar ya da ozel kgs kredi kartlari ile gecis yapilabiliyor.
şu yazıyı da okumanızda fayda var :

 OGS’nin merkezine yolculuk

 

 

not: 2013 yılından itibaren KGS kalktı etiket çıktı. HGS Hızlı Geçiş Sistemi… oooof

1 Yorum

Filed under araba, saçmasapanlıklar