Giriş:
Hediyeleşmek sünnettir, arkadaş. Her vesile, yarım elma, gönül alma.. İyidir.
verilen hediyeyi alicenaplıkla kabul etmek, vereni sevindirmek lazımdır. Bir kere de olsa kullandığını/giydiğini görerek mutlu etmek hediyenin yerini bulduğunu hissettirmek şarttır. Gelenleri aklında tutup en az o değerde bir hediye ile mukabele etmeye gayret etmek elzemdir. Hele ki el emeği göz nuru hediyenin yeri ayrıdır.
Önemli olan düşünmektir zaten.
Geyik bitti yazıya devam. Anneler günü bir kez daha geldi dayandı. Bir anne olarak beni sinire gark etti. Şirin bulamamış gargamel kafasındayım.
Maşallah geniş aile, her ay iki doğumgünü var. Süper. parti üstüne parti patlatıyoruz (!) Parti iyidir, doğumgünü iyidir, en iyisi de sürprizleri, hediyeleri açmaktır :)
Çok dertliyim blog (yazar burada sözlük yazarlığına özenmektedir).
Ben hediye alamıyorum galiba. Her iki anlamda da..
Ne bana geleni seviyorum, ne birine bir şey alabiliyorum….
Düşündük de, bana hediye almak da zor. Kitap severim. Çok severim,çok okurum. İlk akla gelen bana kitap almak olmuştur hep. Yakın bir dostum “Yeni çıkmış” diye bi kitabı almış gelmiş mesela.
Seçenekleri görelim:
- Muhtemelen sevdiğim bir yazar değildir. popüler yazar pek sevmem. senin beğendiğini beğenmeyebilirim değil mi?
- muhtemelen daha evvel okumuş olduğum bir şeydir.
- muhtemelen sevdiğim bir konu değildir. çiçekli böcekli, kokulu, aşklı sevdalı, vampirli kitapları yerde bulsam almam.
- muhtemelen adını bile duymadığım dandik bir yazarın “kerameti kendinden menkul” fikirlerini bastırmak suretiyle çıkarttığı bir şeydir.
- aha tam aradığım kitaptır.
%20 ihtimalle denk getirebilirsin. Çok çok yakının değilse, birine kitap almakla don almak aynı şey. Ne bedenini bilirsin ne tarzını, ne rengini ne dokusunu… Nasıl alabilirsin ki?? mühim olan düşünmek..
b.k düşünmek.
ondan sonra sen verip kurtuluyorsun ben düşünüyorum ne halt edeceğim bunu diye..
zamanında lame üzerine yılan derisi baskılı bir amerikan servis seti yüzünden psikologda 5 seans geçirdim ben. “beni hiç mi tanımıyor? bunu bana nasıl alır?” diye ağlamaktan içim çıktı.
Bi de “ay ben çok zevkliyim” şekli var.. kesinkez beğeneceğiz aldığını o derece.. Şâşalı bir sunum yapar, suratını ekşitmeden bakabilirsen yüzünde “minnettar ol!” bakışını görebilirsin. bu tipler “değiştirme kartı” nedir bilmezler. Bir tanesinden fişini geri istemiştim. Boyu uymaz, bedeni uymaz, evin konseptine uymaz, saloz bırak da ben değiştireyim işte.
Parfum kullanmam, migrenim var; zaten başkasının karısına kocasına parfüm alınmaz ayıptır.. saksı çiçeğine bakamam, kesme çiçeğe para harcanmasından nefret ederim. Yapma çiçeğe girmiyorum bile.
Kıyafet desen, her şeyi giymem…(ve de giyemem). İmitasyon takmam.. E Eben..
bi kadına ne alınır arkadaş??
ZORRR
KAPRİSLİİİİİ..
Netcez? ya sorcaz, “ipeykim kaç giyiyorsun, şunu takar mısın, buna bakar mısın, berikini okur musun, ilerkini sürer misin, bir ihtiyacın var mı, bu sana olur mu? Ve saire ve saire”.
Bu yapı birine hediye almaya gittiğinde katalepsiye giriyor. :(
Ne alsam beğenir? Sever? Kullanır? İster??
Soruyorum “sana ne alayım?” “ay zahmet etme cnm”.
lan edicez işte, hevesindeyiz. söyle bişey.
tezgahtar kucağına itmen beni.
Not:
Pardon edit: imla hataları kasten yapılmıştır.
Hediye alaniniz varmis da begenmiyor musunuz ahah valla kimse bana hediye almiyor birileri alsa begenmesem de mutlu olurum galiba :)
BeğenBeğen
Oy. Dur ben sana bir hediye gondereyim madem. 😊😊😊😊
BeğenBeğen