Pazar günü anneler günüydü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çocuk Maratonu düzenlemiş. Taa ne zamandan maili geldi, oğlanı yazdırana kadar istikhak dolmuş ben de kızı yazdırdım 11-14 yaş grubuna.
7000 çocuk kayıt olmuş, mahşerî bir kalabalık bekliyordum ama çok çok akıllıca dağıtılmış zamanlar.Herkes aynı anda aynı yerde değildi. İlkin cumartesiden kimlik gösterip numara aldık. Numaraya ek olarak anne-çocuk için bileklik de var, kimse kaybolmasın diye tedbir alınmış. Ziyadesiyle kaybolan vardı. Ben olsam okuma bile bilmeyen çocukları toplanma noktalarına çekebilmek için rengarenk gözalıcı boyarım o noktaları. Ve yere de çizgiler çizerim. “Kaybolursan pembe çizgiyi izle oğlum” diye baştan peylersin böylece. Bizim buluşma noktamız Salcano çadırı olarak kararlaştırıldı (iki çocukluysan, girmeden nasıl çıkacağını hesaplamak lazım) çünkü heryer bembeyazken o çadır kıpkırmızıydı ve hepimiz kolay buluruz dedim.
Pazar sabah alana girerken sırt çantası içinde bandana, şapka, t-shirt verdiler. Herkes giyindi, numarasını göğsüne iğneledi. Yarış önce bizim gruptan başlıyordu. Bin kişinin arasına kattık kızı, tribüne çıktık oturduk. Kendi yaş aralığını 3 gruba böldüler 1 KM koştu hepsi. Çok heyecanlıydı.
Koskocaman çadırlar altında cayır güneşten korunduk, çay kahve aldık. Annelere karanfiller, maratonculara güzel bir madalya (çünkü herkes şampiyon, Rahmeli Barış Manço anısı burada girer) bir sertifika, bir de zarf dolusu sponsor bileti verdiler. Kız pek sevindi.
Katılmasa da her çocuğa patlamış mısır ve pamuk şeker dağıtan arabalar her köşedeydi. Eğlenceli oyunlar, fotoğraf çekimleri, istediğin kadar su. (bu mühim!)
Askerliğin zorunlu olduğu bu ülkede kimsenin sıraya girmeye tahammül edememesi de ilginç.
Kızı finiş çizgisinde bulabilmek için kendisine pebble taktım. O da beni bulsun diye cart sarı şapkam var zaten.. Ok. Mesaj atabilmek için eşimin cep telefonunu aldım elime ve anında hem eşimi hem de eşimin elinden tutan oğlumu yitirmiş oldum. (sanırım ben kendim kaybolmuş da olabilirim)
Oğlanın üzerinde #TrackR var Allahtan da adamı nasıl bulurum emin değilim. Akıl eder de elini bırakmaz oğlumun inşallah. Bu sıcakta fıldır fıldır gpsle aranmaktansa, ikinci iyi fikre geçtim.
Kendimi Salcano çadırının serinliğine attım. Oturduk kızla sohbeti koyulttuk. Neden sonra telefonum çaldı, bir hayır sahibinin telefonundan aramış olan değerli eşim hönkürdü neden kaybolduğumu?
Soooonunda buluştuk. Alanı turlama esnasında bir kez daha kaybedildim. Ondan sonra da aldırmadım. Kısmetten öte köy yok, hem anneler günü ben eğlenmeye gelmişim.
Ayrıca kim kime sahip çıkacak arkadaş?
Çıkışta bilekliklerimiz kontrol edilerek salıverildik. Öyle rastgele bir çocuğu alıp çıkamıyorsun yani. Beğendim..
Bir sonraki maraton Nike İstanbul
Nerde hareket orda bereket arkadaş. Ben bu halimle 5 KM koşmaya adayım ya artık ne diyeyim…
Bende düşünmüştüm bacım ama sonr abelediyenin organizasyonu işlerden uzak durayım dedim vazgeçtim
BeğenBeğen
Guzeldi valla. Ben ummadigim kadar eglendim.
BeğenBeğen