SAVARONA (Konuk yazar)

10 Temmuz, İstanbul yakınlarında
GÜNAYDIIIIIIIIIIIIIIIINNN…
2 gündür SAVARONA’nın Reza tarafından kiralandığı haberlerini okuyarak içim acısa da, geleceğe ümitle bakmak istiyorum ve sizlerle birşeyleri paylaşmak istiyorum..
Yıl 2010… Yönetim kurulunda çalıştığım ATATÜRK’ün kızlarının eğitim aldığı, Cumhuriyet’ in ilk kız lisesinin ( İstanbul Kız Lisesi) 99. yıl etkinliklerini planlıyoruz.. Tarih belli. 10.10.2010 ama yer araştırıyoruz..Eşimden bir öneri geliyor. “Savarona’ da yapsanıza..”.. Çok ütopik gibi gelse de şahane bir fikir… “Atatürk’ün kızları, Atatürk’ün yatında..” O kadar anlamlı ki kendimizi orda hayal edebilmek bile tüyler ürpertici !
İşletmecisi Kahraman Sadıkoğlu’nun Atatürk’çü düşünce yapısını da bildiğimiz için kolları sıvıyorum. Mezunlarımızdan bir arkadaşımızın yardımıyla da Kahraman Sadıkoğlu’na ulaşıyoruz.. Kahraman Bey işletme müdürünün mail ve telefonlarını veriyor konuyla ilgili detay bilgi için.. Yazışmalar, konuşmalar derkennnn bir gün telefon geliyor…
O sırada babacığım hasta olduğu için, annemlerde kalıyorum, annemlerin evinde yağlı boya yapıyorum, ellerimde eldivenler.. Eldivenleri fırlatıp atıyorum telefondaki ismi görünce…
Kahraman Bey, 10.10.2010 da Savarona’ da etkinlik yapmamızı onaylamış ama kurallara uymamız gereğiyle.. Neyse kurallar yazılı gönderilecek göreceğiz ama; ücreti sormaya dilim varmıyor….Bizim bütçemiz belli…tüm cesaretimi toplayarak bütçeyi soruyorum… ÜCRET TALEP EDİLMİYOR… Coşkum anlatılır gibi değil… Önce eşimi, sonra dernek başkanını arıyorum bu müjdeli haberi vermek için… Neyse daha sonra görüşmeler başlıyor. Savarona’nın kuralları geliyor.. Bir çivi bile asmamız yasak.. Tabii ki normali de bu , tarihi dokuya saygılı olmamız gerek.. artık günler heyecanla geçiyor. Yönetim kurulu üyeleri , 30 lu yılların başındaki kıyafetleri diktirtme kararı alıyor. Belgesel hazırlatıyoruz, davetiyeler basılıyor ….
Derken o kapkara 28 Eylül 2010 günü geliyor… Nebil Özgentürk’le belgesel görüşmesine gitmek üzere evden çıkmadan önce, anacığımı arıyorum, 2 gün önce yanlarındayken durumu çok iyi olmayan babacığımı sormak için….Malesef kötü haberi alıyorum.. Annem çok hissettirmese de babacığım ın son anları olduğunu hissediyorum, başkanımıza görüşmeye gidemeyeceğimi söyleyip ablam ve yeğenimi alıp babacığıma gidiyorum ama; maalesef yetişemiyorum…
Maalesef babamı kaybediyoruz o gün…
Akşam üzeri dernek başkanı arıyor, Savarona’ da ki felaket haberi, fuhuş skandalını söylüyor. Malum evimizde tv açık değil, olaydan haberimiz yok dolayısıyla.. İki felaket aynı güne denk geliyor benim için…Hiçbir zaman doğruluğuna inanmadığım, detaylarını işletme müdürüyle sonrasında da görüştüğümüz sözde fuhuş skandalı… Dernek başkanımız ani kararıyla kokteyli Pera Palas’ a aldıırtıyor.
Ben olsam; ASLA , SAVARONA’ dan VAZGEÇMEZ, KAHRAMAN SADIKOĞLU’NA ÖZELLİKLE DESTEK OLURDUM… ama; yaşadığım acı nedeniyle zaten bunu düşünecek ve savunacak durumda da olmadığım için durumu kabulleniyorum…Atatürk’ün kızları olarak, o yata gitmek, sürülen o lekeyi de temizlemek çok güzel olurdu şu anda aynı şeyler yaşansaydı ve de benım koşullarım farklı olsaydı, SAVARONA’ da 99. Yıl kokteylini mutlaka yapardım!
Son günlerdeki SAVARONA ile ilgili gazete haberlerini okuyunca, ATA’mızın kemiklerinin benim de yüreğimin sızladığını hissediyorum…. Umarım bir gün herşey düzelir… Umudumuzu asla yitirmemiz dileğiyle.. AYDINLIK GÜNLER olsun hepimiz için…Hayallerinizin peşinde koşun.. Hiçbirşey imkansız değildir…
Gülşen Garipler
Reklam

Yorum bırakın

Filed under insan olmak, kültür, konuk yazar, severim paylasirim

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s