Özetle, parası olan konuşur, lafını dinletir; güzel kıyafeti olanın yürüyüşü değişir…
Kokoş değilim, olmadım, olamadım. Birgün takma tırnak maceramı anlatayım da gülün.
Giyinmeyi, giyimime özenmeyi beceremiyorum. Daha doğrusu buna aldırmıyorum sanırım. Renk uyumu olmuyor bir türlü…
Önce çorap giyiyorum. Ayakkabı giyeceksem iyi, ince pantolon coraplarımı 5’li paketlerde alıyorum, işime geliyor. Teki kaçınca bir sonraki tekle devam ediyorum, bir de renk sorunu olmuyor. Ten rengi, her kıyafete uyuyor.
Adidas giyeceksem yandık. Çekmeceden güzel bir şoset (SOKET değil) çorap seçip giyiyorum. Güzellik göreceli tabii.. Çekmece gayet desenli, renkli, cafcaflı çoraplarla dolu. Kızımın ayakları da bu sene bayagi büyüdü, bazen temiz çorapları bükerken hangisi kimin çorabıydı bilemediğimiz oluyor… Şöyle hanım hatun çorabım yok ki.. Alayı çocuk çorabı gibi..
Her ne ise, bir tanesine karar veriyorum, ayağıma giyiyorum. Sonra kot giyiliyor..
Sonra gardroptan bir t-shirt seçme anı geliyor. Genellikle en üsttekini uygun görüyorum. Haldırs şeklinde giyindiğim için de, asla çoraplarımın rengi, tişörtüme uymuyor :(((
Zamanında daha özenirdim üstüme başıma, çok janti kılık kıyafetim, şımşık ayakkabılarım vardı.. Ayakkabı Çanta takım alırdım be, ne diyorsunuz siz…
Ful makyaj yapar, fondöten bile sürünürdüm. Iyyh, şimdi düşündükçe ürperti geliyor..
Bıktım mı bilmem. Bu aralar, bir süredir, böyle geziniyorum.
Makyajdan ziyade bakımlı olmanın daha önemli olduğunu öğrendim sanırım. Gerekirse yine giyiniyorum, süsleniyorum, bugün yaptığım göz makyajına şakır şakır düşer bayılır herkes, o kadar da ustası oldum artık.. Takıydı tokaydı, en ince en seçkin ürünler yine bende..
Ama normal şartlar altında, yok. Sadesi en tatlı geleni…
Oysa ki bacım, tonsürton giyinir, iki taşın arasında kıyafetine uygun oje sürer, fönsüz gezmez, aynalar çatlatan bir hatundur.. Olmaz bu kadar farklılık.
Annem bozuk attı geçenlerde, (ki kendisi paristen giyinen anneannemin, plaja inerken ayrı küpe takan kızı olup, son kerte alımlı bir kadındır,) “kızına oğluna nasıl bir rol modeli oluyorsun farkında mısın?” diyerek..
” e bana kim rol model oldu da ben boyle oldum ki?” dedim.
bir süre susuştuk.. bilmiyoruz.
durum böyleyken böyle yani…
Not:
Kaşı bıyığı, dip boyası gelmiş; en son sekiz ay önce düğüne giderken makas değmiş saçının kırıktan görünür bir modeli kalmamış; ojeleri geçen hafta sürülmüş de artık tükenmiş; ayak parmakları nasır, topukları çatlak içinde kalmış; dişlerinin kefi on metreden gözüken; “nasılsa ev hali” diyerek askısı sünmüş yirmi yıllık sütyen, lekeli t-shirt ve eski bir eşofmanla gezen kadınlara ifrit oluyorum. bunu da yazmasam çatlardım.
annene söylediğine bayıldım.
benim annem de hiç durmadan çocukların meyve yememesi hakkında söylenir. sen yemiyorsun, çocuklar da meyveye alışmıyor, der. tabi ben sinir olurum:) geçenlerde, sen bütün gün meyve yiyorsun da bana neden yediremedin, dedim. sen huysuz ve iştahsızdın, diyor:))) ona da peeeki, o zaman biz istanbula ilk geldiğimizde 2.5 yıl senin evinde kalmadık mı, o zaman çocukları neden alıştıramadın, dedim. öylece sustu
BeğenBeğen
annem pek bayılmadı ama…
kabul etmesi zor, atalarımızın dediği gibi:
“cocugu ben dogurdum, huyunu doğuramadım”.
BeğenBeğen
bu arada ben de renk uyumuna çok takığımdır. süslü püslü bir hatun olmadım hiçbir zaman. ama illa renkler birbirine uyacak. kıyafetime uygun çorabım yoksa hiç üşenmem başka şey giyerim. dışarı çıkacaksam ve tırnaklarım ojeliyse mutlaka ojenin rengine uygun bir şeyler giyerim:)
BeğenBeğen
he, biliyorum sen de bacım gibi LM meraklisisin di mi? sizin tanışmanız lazım, biliyorsun…
:))
BeğenBeğen
tanışmamız lazım sahiden:) zaten LM de başladı, pek bi mutluyum
BeğenBeğen
okudum güldüm:)) eskiden ablamı çok eleştirirdim evlendi saldı kendini diye, ben ondan bin beter oldum:)) makyaj, takı, topuklu ayakkabı hak getire:) ama beni parmak arası terliklerin rahatlığı bozdu. annem derdi hep zaten rahatlık kapıdan girdi mi zerafet camdan kaçar diye:))) temizlik olmazsa olmaz zaten,orası çok önemli. millet kafada bi fön 15 gün geziyor ,kokusundan ben tiksiniyorum valla onların umru bile değil:(
gel gelelim öyle tam takım her şey birbirine uyumlu oldu mu mutlaka bir yerden patlar diye duşunup birşeylerini mutlaka uygunsuz yaparım:) diğer turlü, kendimi sürekli, aman orası bozulmasın, şurası kırışmasın diye uğraşırken buluyor ve sinir oluyorum.
BeğenBeğen