Elhamdülillah Müslümanım, en başa yazayım, gereksiz itişmelere girmeyelim…
Alim filan değilim, bildiğim az miktar şey var, onun da yarısı yanlıştır belki. (tevazu )
Kuran’da Haram (kesinlikle uzak durulacak) olarak geçen 5-6 şey var desek,: Fal, Domuz eti, Alkol, Kumar, Faiz, Şirk (put) olarak sayabilirim.
Buradan bakınca, detaya girmeyelim, “boğazımıza kadar günaha battık” diyorlar ya, muhtemelen doğru. Allah cümle günahlarımızı affetsin.
Konu: Şu aralar milletin ayılıp bayıldığı Helal Sertifikası. Yahudiler de bizim gibi, her şeyi yemiyorlar, koşer (temiz) olduğuna dair damga olmasini gerekli görüyorlar. Etler bir haham gözetiminde kesilmeli mesela…bizimkiler de onlara mi imrendi bilmem.
Milletimiz EŞİT DERECEDE HARAM OLAN faize, kumara, alkole hiç aldırmaz ama domuza karşı hassastır. Bunu bilen gıda şirketleri de,ben kendimi bildim bileli paketli herşeyin üzerine “mamüllerimizde domuz yağı ve katkıları bulunmaz” yazarlar.
Şimdi de “helal gıda” “helal kesim” “helal üretim” işleri çıktı. Sorularım ne zamandır birikti kaldı, aha yazıyorum şuraya:
- Helal peynir nasıldır? sağarken “besmele” mi çekilmiştir? makineler sağıyor zaten.. Ben yerken besmele çeksem o yeterince helal olmaz mı bana?
- sertifikayı her bir ürün için tek tek alması gerekmez mi firmanın? her birim ürün için yani. mantık onu gerektiriyor. belki şu bisküvi üretilirken sertifika alındı, e ondan sonrakiler haramsa? ne bilelim biz?
- En önemlisi de: fenilketonürili insanlar için suni tatlandırıcı konulmuş ürünlerde uyarı yazısı olur; vejeteryan ve vegan insanlar için uygunsuz içerik varsa, ambalajda yazılır; fıstık allerjisi ne bileyim gluten intolerant olanlar için yine ambalaja not düşülür, “fıstık/gluten içeren ürünlerle aynı hatta üretilmiştir” diye. Kimin zoru varsa o uyarılır. Normali bu..
- Bu durumda, teeek tek her şeye helal sertifikası verileceğine, direkt “haram belgesi” verilmelidir. Net olarak yazsın pakete, sen sağ ben selamet. Öylesi böylesi yok, karışmaz. İsteyen alır istemeyen almaz.
Bunu öneriyorum.
Helal sertifikasına aldırmıyorum, bunun küçük, gizli bir tür bölücülük olduğu konusunda komplo teorim var. Domuz değilse, helaldir. OK.
Sertifikayı icat edenin yeterliliğini sertifikalandıracak kurumların akreditasyonuna girmeyelim. Bundan cebe atacakları zilyon lirayı hiiiç hesaba katmıyorum.
En fenası, diyelim A deterjanı helal sertifikası aldı diyelim, ne biçim reklamı olacak bu biiir, rakip tüm deterjanlar sertifikasız olduğundan aristo mantığı gereği haram pozisyonuna düşecekler bu da ikiii.
Durduk yere malları da tüketicileri de yaftalamanın ne alemi var? Sepetinde B deterjanı varsa bi ton insan piiis pis bakacak suratına.
Gereksiz çıkışlar yapmayalım, böyle bir şeye hiç ihtiyacımız yok.
A Blog Daire 6 
Merhaba A blok Daire 6, yazdiklarini hep severek, ilgiyle okuyorum. Takip nettigim sure icinde ne cok sey ogrendim blogun dan bilemezsin.
Oncelikle yazilarin icin tebrik etmek isterim.
Uzun suredir yurt disinda yasadiktan sonra icinde domuz yoksa tamamdir demenin ne kadar zor oldugunu yasiyarak ogrendim. Domuz ve alkol hic tahmin etmiyeceginiz kiliklarda gelebiliyor. Sute d viatmini katkisi olsun diye kemik tozu olarak, jelatin seklinde seker ve pastalarda, peynir mayasi icine, kurabiyelerde ve cipslerde yagi kullanilabiliyor, bunlar ilk aklima gelenler. Domuz cok kolay ureyebilen ve ucuza malolan bir hayvansal urun . Boyle global bir market icinde yasarken katki maddelerinin nereden satin alindigini takip etmek zor olmali hele ki denetim yoksa. Tokalar, terlikler Cinden geliyorsa peynir mayasi niye gelmesin. Yok bizim esnaf yapmaz diyorsan baska tabii. Amerikada helal sertifikali urun epey yaygin, azinliktaki ekstrem musluman dusmani olan guruplar disinda bundan rahatsizlik duyani gormedim. Gida konusundaki boyle bir sertifikasyon beni daha guvenli bir tuketici yapti. Hem Turkiyedeki urunlerin yurt disinda pazarlanmasina da yardimci olabilir. Gidasini disardan alan ortadogulu tuketiciler icin Danimarka ve Hollanda damga vuruyorsa biz niye vurmayalim. Kosher damgasi gorunce o urunu rahatlikla aldigimi soyleyebilirim. Zabiha damgasi gorunce ilgimi cekmese bile bazen pazar destegi olsun diye et yada peynir aldigim oluyor. Kosher damgasi icin de Yahudilere cok minnettarim. Market degeri farkedildigi icin bu damgayi alan urun sayisi her yil artiyor. bende kimyagerlige soyunmadan katki maddesi olarak domuz kullanilmadigindan emin olabiliyorum. Bu kadar detaya girmege ne gerek var diyebilir insan tabii. Sana katiliyorum, icki kumar sigara cok mesele degilken, domuz turkiyedeki insanlarin cogu icin hassas bir konu. Niyesinin cevabini sosyologlara birakiyorum, ama madem boyle bir durum var, gida ureticileri de bu hassasiyete cevap verebilir bence.
Kosher yada helal damgasi et alirken fiyat farki yaratiyor. Ama fabrika urunu hic bir yiyecekte fiyat farki yok. Deterjanda helal damgasi ilgincmis, niye gerek gorulur acaba bilemedim simdi.
Her konuda yazilara devam et lutfen,
Ben de A blok 8 numarada oturuyormus gibi hayati izliyorum buradan.
BeğenBeğen
Ne zarif bir komsumsun sen Seabell. Sabah kahvesine sendeyim.. :p
Evlilik soyadin mi bilmem, bir adasinla yurtta oda arkadasligi yapmistim, kulaklari cinlasin…
Neyse,
yurtdisinda olsam, haklisin, mumkunse ben de helal/koser ararim tabii.
Buradaki helal sertifikasinin suistimalinden ve bunun ayrimciliga varacagindan korkuyorum. Uretici (yoktur) yazdiysa, yoktur diyebilirim.
Pahali ve luzumsuz bir belgeye gerek mi var,
Eger varsa, guvensizlik bir baslarsa, cig gibi buyur, bu defa o belgenen gecerliligine nasil guveneyim?
Ureticinin sutune kalmis diyorum, sozune guveniyor olmayi istiyorum, yalani varsa gunahi vebali onun boynuna diyorum. Utopik? Evet.
Bence, helal sertifikasi degil, haram sertifikasi verilsin ve geri kalan hersey helal olmaya devam etsin. Cunku A biskuvisi bu sertifikayi kapti mi, B C D ve diger hepsi almak Zorunda kalacak, almazsa zan altinda kalacaklar. Deterjanci da alir, kursun kalem ureticisi de. Niye almasin ki? Hani bitkisel yag reklamlarinda illa ki “kollesterolsuz” derler uzerine basa basa.. Bitkisel yagda kolesterol OLAMAZ ki? Atiyorum, minare golgesi de olmaz, kriptonit de olmaz, o olmaz, bu olmaz. Ve olmayanlari siralamanin manasi da olmaz…
-Adiniz?
– Temel, yumusak g’siz.
– E Temel’de yumusak g olmaz ki?!
– Ben de onu dedim ya…
“Sucu kanitlanana kadar herkes masumdur” derler ya…
…….
Deterjan oylesine bir ornekti. ayrimcilarin belirtecleri var, bilirsin. Ulkucu biyigi vardi eskiden. Ne bileyim belli bir kesim birbirlerini okuduklari gazeteden ayirt ediyor … Belli marketlerin posetini tasiyanla tasimayan bir degil. Dikkat cekiyor bunlar artik…
Hasa huzurdan, haci haciyi Mekke’de, hoda hocayi tekkede, o..pu p…gi dakkada bulur derler.
Insanlar benzerlerini bulup, otekileri itmekteler.
Ayrimcilari sevmiyorum.
Helal sertifikali A urunu varken, sirf sertifika almadi/alamadi diye helal urun olmasina ragmen sertifikasiz C marka urun satin aldi diye insanlar aci cekecek.
Fantastik mi? Hayir…..
Seabell, en icten hurmetlerimin kabulunu rica ederim.
BeğenBeğen
Daire 6 Oturup aklına geleni yazdığın belli.Tüketicinin tercihi diye bir kavram var bilirsiniz ya Türkiye’de helal gıda çalışması yapacaksınız veya başka ülkelerin sizin ürünlerinize helal sertifika uygulamasını seyredeceksiniz.Türkiyede üretilen gıda ve kozmetik ürünlerini ithal eden ülkeler HELAL SERTİFİKA’nızı görelim diyor.Ülke içindeki ürünlere gelince:şu an gıda Almanya’da,Fransa’da,İngiltere’de nasıl üretiliyorsa bizde de öyle üretiliyor çok fark yok.Daha detaylı bilgi gerekli ise yazabiliriz.Bir ürünün üzerinde Helal Sertifikasının olmaması onun haram olduğuna işaret olarak almak gıda ve ürün güvenliği konusunda bilgilerimizin yeterli olmadığını anlatır.Bu konu bir ürün güvenliği meselesidir.Herkez ürünüm kaliteli derken biri;benim ürünümü benim dışımda bir şirket,vakıf,dernek veya kurul denetliyor,ben bunu sürekli denetime kendi isteğimle açıyorum diyor.Bizim yani Türkiyemizin akademisyeni,üreticisi ve laboratuvar kapasitesi bu konuyu güvenilir gıda olarak uygulamaya yeterli.NE ZAMAN KURAL KOYAN KONUMUNDA OLACAĞIZ.Kolaylıklar diliyorum.
BeğenBeğen
sizi de anliyorum.
ve evet, oturup aklima geleni yaziyorum.
yaşasın düşünce özgürlüğü, bu vesile ile bilmediğim şeyleri öğreniyorum işte.
yorum için teşekkürler.
başka ülkeler, dışsatım vb konularına sonra değinebiliriz, belki de değinmeyiz..
bunun bir “ürün güvenliği” kıstası olması gerekliliği biraz makul ama hala ikna edici değil.
benim temelde iki sorum var..
biri sertifikanın luzumu..
diğeri verecek kurumun sorumluluk bilinci.
(ureten sirkete guvenmiyorsam, sertifikayi verene niye guveneyim?)
BeğenBeğen
Sevgili İpek,
Eğer yolun Washington DC ye düşerse buradan haber et, kahveye beklerim. Hayat suprizlerle dolu, neden olmasın? Soyadım evlilik yoluyla geldi, ama eski yeni tüm adaslarimi duyunca hoşuma gider.
Saka yapmadığını kabul edip teklifini ciddiyetle düşündüm. Bir seyin yokluğunu ispat etmek varlığını ispat etmekten çok daha zordur haklisin. Varlığı isbatı için bir delil yeterken, domuzun yokluğunun isbatı için tüm malzemenin onaylanması gerekir. Yani domuz/alkol vardir belgesi almak, domuz/alkol yoktur belgesi almaya göre çok daha pratik olmali. Ama bu domuz vardir belgesinin üretici tarafından gönüllü alınma ihtimali %0 tabii bunu biliyorsun.
Asıl sorunun bu ülkücü bıyığı benzetmesinde yattığını anlıyorum tabii, pragmatik bir öküz değilim neticede. Bu ayrımcılık kelimesini çok duyuyorum Türkiye’de hemde başka yerlere nazaran çok daha homojen bir ülke olmamıza rağmen. Helal damgası bir pazarlama aracı olarak benim çok ilgimi çekiyor, genelde sertifikasyon- standartlasma yanlısı bir insan oldugumu da ekliyim. Beni bizim oralara sultan yapsalar, daha nelere nelere sertifika aldirirdim sasarsin. Ama bu ayrımcılık endişesi çok fena; her koseden karsima çıkıyor, cevap yetistirmekte zorlanıyorum. Ayrı ayrı, çeşit çeşit olmanın da çok hoş yanları var. Belki toplum olarak buna alışmaya çalısmamız lazım. Ama henüz hazır degilsek de yapacak bir şey yok. Sancılarını çekerek büyüyüp gelişeceğiz. Müslümanlar arasında kazara yada kandirilarak domuz yemekten daha fenasi bilerek ve isteyerek fitne sokulmasidir herhalde.
Sana ve bana güvenle alışveriş yapacağımiz, alacağımiz ürünle toplum icinde ayrımcılığa maruz tutulma ihtimalinin hiç aklimiza gelmedigi hatta boyle seylere kafayı takmayı aklimiza getirmeyeceğimiz bir hayat diliyorum Allahtan,
Lutfen sen her konuda yazmaya devam et. Antep usulu nohut pisirme teknikleri, telgraf cekme adabi, pratik ev organizasyon teknikleri, ne ararsan burda. Ben burdan seni izlemeye devam ederim:)
BeğenBeğen
:)))
BeğenBeğen
(yorumcunun izniyle kısaltılarak yayına aldım.)
merhabalar,
yazıyı çok ayrıntılı okuyamadım ama bazı şeyler söylemek istiyorum: helal kesim yada helal sertifika neden önemlidir, bildiğim kadarıyla anlatmaya çalışacağım.umarım faydalı olabilirim:)
helal kesim dediğimiz şey müslüman bir insanın “besmele” çekerek hayvanı islami usullere göre kesmesidir.islami usul dediğimiz de hayvana acı vermeden, keskin bir bıçakla ve hayvan “ölmeden önce” , besmele çekilerek kesilmesi vs gibi şeylerdir. kuranı kerimde ölü eti yasaklanmıştır. maide suresi 3.ayette Allah swt şöyle buyuruyor: “Leş, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, (taş, ağaç vb. ile) vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş (hayvanlar ile) canavarların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna- dikili taşlar (putlar) üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyle kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar yoldan çıkmaktır…”
yani kesilen etin Allah dışında bir varlık adına kesilmesi o eti haram yapar, ayet bunu şart koşuyor.aynı zamanda ölmüş hayvanın etini,leş etini ve domuz etini de haram kılıyor. bu gibi şartlara uyularak kesim yapılması islami kesim olur. ayrıca kuranı kerimde ehl-i kitabın yani yahudi ve hristiyanların kestiğinin de helal olacağı yazıyor: “Bu gün size temiz ve hoş şeyler helâl kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helâl, sizin yiyecekleriniz de onlara helâldir.”maide suresi 5.ayettir. bu ayete göre bir yahudi yada hristiyanın kestiği hayvan da bir müslümana helaldir. müşrikler, puta tapanlar, mecusiler ve diğer kitapsız beşeri dinlere inanalar yahutta Allaha inanmayanların kestiği etler kuranı kerimin hükmüyle haram sayılmıştır… yurt dışında yaşayan arkadaşlarım helal kesim sertifikasına sahip bir ürün bulamazlarsa genelde yahudi firmaların ve kasapların ürünlerini tüketiyorlar.onlar da genellikle güvenilir oluyor.
…………………
diğer söylediğiniz, “Milletimiz EŞİT DERECEDE HARAM OLAN faize, kumara, alkole hiç aldırmaz ama domuza karşı hassastır. ” sözüne de sonuna kadar katılıyorum. herhalde insanlar yalnızca domuz eti tüketmediklerinde vicdanlarını böyle rahatlatıyorlar ve domuz eti yiyen birine belki de bu yüzden sanki dinden çıkmış gözüyle bakıyorlar. halbuki derinlemesine baktığımızda çok daha önemli ve büyük günahların içerisindeyiz. kimse kimsenin hakkına hukukuna riayet etmez, yalan gıybet iftira ve diğer bir sürü günahı fütursuzca işlerler fakat helal sertifikalı ürün yeyince yada domuz eti yemeyince en ala müslüman olduklarını zannediyorlar sanırım.. maalesef:/
fakat insanlar tüm bunlar yapılyor diye yine de yediğimize içtiğimize dikkat etmeyeceğiz demek değildir bu:) ben şahsen yiyeceğim herşeye dikkat ederim, helal sertifikası da ararım, içindekiler bölümünü de didik didik ederim zararlı bir kimyasal var mı diye. sonuçta hem sağlık hem de dini hassasiyet benim için her konuda önemlidir… :)
lafı çok uzattım galiba, iyi günler dilerim…
BeğenBeğen
Üreticinin yoktur yazması sizce yeterlimi. Haribo tarzı domuz jelatininden yapılan kent marka şekerlemelerinde üstünde domuz yoktur yazıyor. Ama jelatinin içeriği hep domuz. Gıdanın son teknolojisini bilmediğiniz için peynir meselesinde bile sütten ibaret sanmışsınız. Oysa onu mayalamak için hayvan şirdeni kullanıyorlar. O hayvanın kesimi, eti helal mi bunu sorgulamak gerekiyor. Yoğurt diyorsunuz içine katılaştırmak için jelatin koyuyorlar. En basitinden yufkada ne olacak gözüyle bakıyorsunuz ancak içine sistain denen domuz kılı ve insan saçı gibi kıl ve tüyden oluşan bir toz. Daha fazla açılmasını ve yırtılmamasını sağlıyor. Daha bunun gibi örnekleri çoğaltabiliriz. Nerede ikamet ettiğinizi bilmiyorum ancak İstanbuldaysanız sizi Gimdes’e davet ediyorum. Değilseniz de telefonla bu konuda bilgi sahibi olmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Rabbim bizleri doğru yolundan ayırmasın ve inancımızın gereğini çok kavi bir şekilde uygulamamızı nasip etsin. (Amin)
Fatih Çiçek
http://www.gimdes.org
BeğenBeğen
Evet bence yeterli Fatih bey. Son derece safiyane yazıyorum bunlari, hiç bir art niytim yok..
Üreticiye güvenmiyorsam sertifikaciya niye güveneyim? Deniz feneri numaralarını unutmadım daha.
İnsanların saflıklarından kâr sağlayan diğer insanlar hesap vereceklerini unutmasalar, herşey yoluna girecek zaten.
“jelatinin iceriği hep domuz” beyanınızın arkasında elinizde bir delil olduğunu umarım, elalemin firmasına karalama kampanyası açmak ne kadar doğru?
jelatinin menşei hakkındaki bilgnizi açıkça paylaşmnızı rica ediyorum.
Haribo’nun helal sertifikası varmış bu arada, onu öğrendim.
Peynir için süt, tuz ve maya yeterli, mayanın da dana midesinden elde edildiğini biliyorum.
onun kesimi, yok sağken yediği samana ödenmiş paranın helalliği de bir yere kadar, benim gözümde.
o kadar obsesif değilim.
dediğim gibi, yerken “besmele” çekersem, bana helal olmalı o. yeter yani. peyniri çok severim. çok çeşitli peynirler yerim. neyse.
yogurttaki jelatinin de,keza, ispatını rica ediyorum. aksi halde, tamamen kuru laf kalabalığı olarak görecegim bu yorumunuzu…
kendim de yufka açtım beyefendi, içine bir şeycik katmadan gayet güzel yırtmadan açılabilir bir şeydir yufka. “sistein katmışlar, sistein de kılmış vb.”
bilemiyorum, hiç inandırıcı gelmiyor şu an.
beri yandan kokoreç, kelle, hatta kellenin gözünü yiyen insanlar var. ne diyebilirim ki?
tek isteğim, içinde domuz katkisi varsa üzerinde yazması.
ben domuz yemek istemiyorum.
hani geçenlerde starbucks ve vejeteryenler arasındaki münakaşa gibi… içinde varsa üzerinde yazsın. isteyen alsın, istemeyen almasın, zorla mı???
bu kadar basit bir şeyin niye üç beş çeşit yerden sertifikası olsun?????
İstanbul’dayım ve Gimdesi ilk sizden duydum, sitenizi inceleyecegim elbette.
yorum icin tesekkurler, işlerinizde kolaylıklar dilerim
BeğenBeğen
son yorum:
bu işi burada bitiriyorum.
baktım da ekşi sözlükte yıllardır sayfalarca yer almış zaten benim bugün düşündüğüm konu.
http://www.eksisozluk.com/show.asp?t=helal+gida+standardi
insanlar yorumlar yazmışlar, daha uzatmamak lazım. Amerikayı yeniden keşfedecek değilim. Ayan beyan var orda. Hem de benden çok daha iyi ifade etmişler…
başka?
şunu da buldum:
http://www.timeturk.com/tr/makale/kemal-ozer/helal-sertifika-paradoksu.html
ki bu da bambaşka bir yönü.. düşündürücü
başka başka??
kendi halinde, meraklı bir blog yazarı olan bendeniz, kadın cinsinden olduğumdan, belli bir mezhepte köpekle bir tutuluyorum ve parmağımın ucu temas ettiği zaman erkek insanın abdesti bozuluyor.
ben de buna çok bozuluyorum mesela.
şimdi o mezhebin bilmediğim kimbilir ne şartları vardır, sertifika vermeye kalkarlarsa kimbilir neler olur bilmiyorum..
kadını bir “alt tür” olarak gören erkek insanlar çok garip.
bir tanecik y kromozomu değişik sadece. neden böyle düşünüyorlar????
aman her neyse, ben kapadım bu konuyu. ha, yoğurttaki jelatinin, jelatinin menşeinin kaynağı vb gönderilirse, onu yayınlarım o konuda sözüm söz.
BeğenBeğen
yorumlara koptum yemin ederim çok doğru yazmışşın özellikle de şu hemen tepemdeki son yorumun son bölümü .. süper olmuş bayıldım.. sen yaz hep yaz…
BeğenBeğen
Sertifikalama işleri hakkında gerçekten hiç bilginiz olmadığı aşıkar sizden ilk önce bu işler nasıl yapilir araştırıp öyle bir yazı yazmanız daha faydalı olurdu .GİMDES sitesini inceleyin yada GIMDES i arayın derim
BeğenBeğen
Sizin -benden fazla- bilginiz varsa paylaşın herkes öğrensin. Hangi donanımla bana şurayı burayı inceleyin diyorsunuz bilemiyorum çok da önemi yok.
Aynı şekilde ben de size bu konuda çalışan BÜTÜN kurum ve kuruluşları araştırıp sorgulayın derim. İşin içinde para/çıkar varsa iki kere sorgulayın hem.
Rastgele
BeğenBeğen