Covid kısıtlamaları doneminde raporlar otomatik uzadı, raporlu ilaclar recetesiz teslim edilebildi. Geç bile kalınmıştı iyi oldu. E-reçeteye tam olarak geçmemiz lazım.
Önümüzdeki yıllarda teknolojinin ilerlemesiyle beraber insan sağlığında büyük düzelmeler olacak. Daha evvel yazmıştım, sabah direkt klozette idrarı tahlili + günlük kilo/tansiyon/yürüme sonrasında buzdolabınız ne yiyeceğinize karar verecek.
“Sen seni bil, sen seni, sen seni bilmez isen sanal zeka vermez tayını.”
Vermeye başladı bile. Migros uygulaması son market alışverişlerimi bir grafik yapmış, burnuma soktu. “Hiç sebze meyve almıyorsun İpeyk’cim aşkolsun, böyle olmaz. beslenmene dikkat etmeni öneririm” diye bir uyarı. Lan sana ne ben pazardan alıyorum belki? Organik üreticiden eve kargolatıyorum, akşama kadar kereviz yiyorum sana ne? SANA NE?
diyemiyorsun tabii.
Icığımız cıcığımız kaydedilmekte. Başa çıkamayacağız, bükemediğimiz bileği öpelim, der yazarım.
Sağlık hizmetleri %50 sanal olarak ilerleyecek. Dr.YZ gerekli gördüğü vitamini minerali, adresine kargolayacak. Dronlar her binada bulunan posta kutusu gibi kargo kutusuna teslimat yapacaklar. Kulaklığın ateşini, nabzını, tansiyonunu, beyin dalgalarını; gözlüğün göz tansiyonunu, arpacık ve konjoktiviti, göz dibi sorunlarını ölçebildiğinden düzenli kontrolde olacaksın.
Bizzat muayeneye gittiğinde sana yazılan ilacı, onaylarsan 24 saat açık benzinci gibi, her mahallede sadece 1 adet bulunan eczaneye gönderecek. Uğrayıp ücretsiz teslim alacaksın. Öyle her köşe başında eczane olmayacak. nöbetci eczane aramayacaksın. Yeri belli, illa gideceksen sen bilirsin.
Sigara, içki içeceksen, doğum kontrolü kullanmayacaksan, kan şekerinle sorun var da baklava börek yiyeceksen bu haklarından mahrum kalacağını bileceksin. Çin’in gayretle yapmaya çalıştığı Sosyal Kredi Sistemi bu açıdan bir nimet.
Her dünyalı; (YZ yönetiminde ülkeler,milletler yok olacak, tam bir babil kulesi) beslenme, barınma, temizlik, sağlık, eğitim haklarına doğuştan sahip olacak. Tüm temel ihtiyaçlar ücretsiz karşılanacak.
Standart yuvalar İkea’daki 25 m2 evler gibi, 5. element’teki Bruce Willis’in evi gibi olacak. Bir park etrafında az katlı bloklar. Güzel bir ortamda doğup güzel bir eğitim alıp, organik beslenerek, bisiklete binerek, doğal giyinerek yaşayacak ve mutlu olacağız. Yapay Zeka (YZ) her derdimizi çözecek. Varlığına bağlanacağız. Bir tür ilkel kabine dini gibi, “Toprak ana” yerine “ana bilgisayar”ımız olacak. (devam edecek…)