Allah cümleninkini bağışlasın, iki çocuğum var. Biri kiz biri erkek. Sanırım yuruyebildiklerinden beri işe koşuyorum.
Sofra kurma, kaldirma, kahve yapma, makineleri bosaltma, camasir asma, katlanmis camasiri yerlestirme, havlu katlama, corap çiftleme, evi supurme, yatak yapma, toz alma cocuklarin isi.
Mutfakta da yardim ettiriyorum; kendi bıçakları (bambu ve plastik. El kesmiyor), kaydirmaz tahtalari, cesitli malzemeleri var.
Büyür de Mısır’a sultan olursa yuz tane hizmetcisi olursa rahat eder oh ne âlâ; olmazsa küçükten öğrenmiş (“eli kırılmış” derler) kendi işini yapmayı bilen insan zaten rahat eder.
Kendi eliyle yerlestirdigi icin “anneeee bilmemneyim nerde?” demiyorlar ki bu da bonus :)
Ayrica “iyi yapilmis bir isi takdir etme” duygusu gelisiyor.
Ve herseyden onemlisi, “bil de yapma” nedir onu ogreniyorlar.
oğluma nasıl bıçakla yemek yapmaya ortak olabilir diye düşünüyordum, bambu aklıma yattı…teşekkürler..
BeğenBeğen