Tavla çok ilginç bir oyundur. Babam ustasıydı, benim pratik çok zayıftır.
Bir yılda 4 mevsim olduğu gibi tavlada da 4 bölüm vardır.
Tavlada 15 siyah 15 beyaz pul vardır, bir ayın yarısı gece yarısı gündüz olduğu için.
Zarların karşılıklı yüzlerinin toplamı yedi eder. Bir haftada 7 gün olduğu için. (Haft Farsça 7 anlamına gelir=Hafta)
Dört tarafta altışar hane vardır, bir gün 24 saat olduğu için.
Kapılar alınır, “gele”ler atılır, oyun karşı taraf bir pul bile alamadan biterse Mars olur. 2 puan yazar.
Benim hanemde pulu varsa ya da kırığı varsa Kıllı Mars olur hatta :)
Rakibi kızdırıp konsantrasyonunu bozmak işin keyfidir.
Zarlar farsça adlandırılır. yek-dü-se-char(cihar mı desem bilemedim, çar gibi de değil ilginç bir okunuşu vardır)-penç-şeş. Ve önce büyük olan sayı okunur.
11 Hepyek
21 Yek-i Dü
31 Se-Yek
41 Char-ı Yek
51 Penç-i Yek
61 Şeş yek
22 Dübârâ
32 Sebâ-i Dü
42 Char-i Dü
52 Penç-i Dü
62 Şeşi Dü
33 Düse
43 Char-ü Se
53 Penç-ü Se (severler güzeli genc ise)
63 Şeş-i Se
44 Dört Char
54 Beş Char/Penc-ü Char
64 Şeş Char
55 Dübeş
65 Şeşbeş
66 Düşeş
A Blog Daire 6 
şimdi aklıma geldi. oyuna kimin başlayacağına karar vermek için iki taraf da birer zar atar sırayla. bir taraf “bir” atarsa diğerinin atmasına gerek yoktur (daha düşük atamayacağına göre…) Karşı taraf başlar.
Bir taraf 6 atarsa, yine ikinci kişi zarını atmaz, birinci oyuncuya verir.
BeğenBeğen
Tavla hakkında bilmediğim şeyleri öğrendim.Beğenip paylaştım. Verdiğiniz bilgiler için teşekkür eder, sizi de benim bloguma beklerim.
BeğenBeğen
Tabii ki. okuyorum şiirlerinizi. teşekkür ederim.
BeğenBeğen
Abooo şu an kalkıp evdeki tavlanın önünde eğilesim geldi:)
Harbi şaşırtıcı bilgiler bacım:)
Tenk yu
BeğenBeğen
yu ar velkaam bacıım.
BeğenBeğen
gel bi beş atalım bi ara. çok güzel yenilirim :))
“çoban marsı” diye bişey varsa kesin ben’imdir o..
BeğenBeğen
Benim anneannem, sağlam bir tavlacıydı. Abimle fena kapışırlardı ama abim yenince anneannem mızıklar, zar tutuyorsun derdi, hoop koşar kahve fincanı getirirdi abim başlardı fincandan atmaya. Anneannem yenerdi bazen, o zaman fena olurdu işte :)) bir de kuzenimle bir yazın başında, 100 de bitmesine başladık, Temmuz ortasında falandık galiba 60-70 li sayılara gelmiştik. Millet piyasaya giderdi, bizim koltuğumuzun altında tavlamız, sahilde tavlaya :))
BeğenBeğen
Yalnız biz, 1 ya da 6 atınca karşıdaki atardı, ya aynısı gelirse diye. O da tuzu biberi işte…
BeğenBeğen
Bir de o kadar tavladan sonra insanın gözü dönüyor tabi, mayolu bikinili insanları, farkında olmadan kapı almaya başlıyorsun, hahhaaaa
BeğenBeğen