2000’lerde bir ayınma bir kendinden utanma belirdi. Can sıkıcı bir şekilde sözlüklerden atasözlerinden çok bilinen sık kullanılan deyimleri ayıklamaya, ayıklamakla kalmayıp kıvıra çevire “doğru konuş(*)” yapmaya başladı bir kesim. Kültürel erozyon biz 80’lerde eğitim almış son nesil de ölünce tamamlanacak anladığım kadarıyla.
Tamam günümüzde tatsız tuzsuz gelebilir ama bu bir zamanlar genel kabul görmüş kullanılmış atasözü ve deyimler. Değiştiremezsin. Kullanılmadıkça silinir gider, elleme. Değiştirme. Kendi küçük aklınla düzeltme.
Mesela “Eşek hoşaftan ne anlar?” deyimi. efenim hoşaf değilmiş hoş lafmış aslındaymış mış mış. O deyimin devamı var “Eşek hoşaftan ne anlar? suyunu içer tanesini bırakır” Yani saçmalamayın.
Mesela “baldız baldan tatlıdır” aa olur muyumuş baldız değil daldızmış ooo. daldız da arıcılıkta kullanılırmış, bala batırılırmışmış. o yüzden tatlıymışmış. bala batan şey baldan tatlı olmaz, bu bir kıyas/benzetme değil.
Hadi onu yutturdun, “bayram değil seyran değil, eniştem beni niye öptü” de mi daldız?
Eskiden deyim olmuş kalmış çirkin laflar bunlar. Mutlaka arkasında belli hikayeler var. Artık ileri gidelim bunlar da unutulsun. Tamam.
(*) 1984 (George Orwell)