Hafif.org’a zamanında yazdığım yazıları sitenin kapanması nedeniyle buraya aktaralım bari.
12 Aralık 2006 16:40
Bey yazmaya elim varmıyor ama, ŞÖFER beyler, biz diğer sürücülerin arabalarımızın arka camına astığımız baklava dilimi şeklindeki sarı levhada “BABY ON BOARD ” yazıyor ya ecnebice; (ben bir de “bebek var” çıkartması yapıştırdım, okuma bilebilenler için!) o demektir ki, “ARABADA BEBEK VAR “.
O sarı baklava dilimindeki yazıda geçen “baby” kelimesini anlamadın madem, az dikkat etsen Türkçesi de öbür köşede yazılı: “BEBEK VAR” güzel kardeşim. Bu bizim üreme yeteneğine sahip olduğumuzun bildirisi değil.
Gerçekten bebek var ve sen arkamda kornanı anırtınca korkabiliyor masum…Sabırlı olun, dibimize sokulup kornanıza abanmayin; Rabbim bize de göz vermiş, görüyoruz elbet, ilerleme fırsatı olsa ilerleyeceğiz, sizin önünüzü tıkamak gibi bir sabah sporumuz yok bizim.Biz de işimize gücümüze gidiyoruz.
Sen aracına memleketinle, sevdiklerinle, takımınla, inançlarınla ilgili muhtelif şeyler yapıştırmasını biliyorsun ya, bizler de bunu yapıştırdık…Sinirlendirmeyin beni.
Haa, bir de…Diğer şehirlerde nasıl bilmiyorum ama özellikle İstanbul minibüs şöförlerinin –daha açıkçası Anadolu yakası minibüsçülerinin- trafikte hiç bir şeye aldırmamalarına deli oluyorum. Ne kırmızı ışık, ne dönülmez işareti.. Hiç bir şeyi tanımazlar.
Yol keser, yol vermezler. Trafiği aksatma kaygısı duymadan caddenin tam ortasında durup, yolcu indirir bindirirler.
Sağa, kaldırıma yanaşsa arkada bekleyenler geçip gidebilecek. Ama ne lüzumu var? Beyefendi tekrardan sol şeride geçme zahmetine girmemek için ortada durur, işi bitince devam eder gider.
Ha, kaldırımda dikilenlere uyguladıkları taciz de iğrençtir. Taa uzaktan selektör yapıp yaklaştıkça da hız azaltmaya ve korna çalmaya başlarlar. Kaldırımdaki kişi salak olduğundan gelenin minibüs mü deve mi olduğunu kendi başına anlayamaz ya, şöför ses ve ışık gösterisi ile yolcu adayına kendini beğendirmek çabasındadır. (Minibüste yer olup olmamasının bu taciz çalışması ile hiç bir alakası yoktur.)
En sonunda gelir önünüzde durur, kapıyı açar, işaret filan etmemiş olmanız önemsizdir. Sırf karşı kaldırıma geçmeye çalışıyor bile olsanız, şöför için kaldırımda duruyor olmanız yeterlidir. Bineceksinizdir ama kendiniz bunu henüz bilmiyorsunuzdur. Yeterince azimli bir şöföre denk gelmediğinizden kaldırımda dikilmektesinizdir.
Son olarak… ayakta gitmek için para ödemeye razı olan insanlar yüzünden toplu taşımacılık berbat halde.
Tüm bunlar İzmir şöferleri için de geçerli İpek! Dolmuşlardan nefret ediyorum. Bunlar belediyeye bağlı değilmiş. Şikayet edeceğin zaman da muhatapların o şöferlerden farksız olduğundan katlanmaya devam ediyoruz işte..
BeğenBeğen
Izmir’de dolmuslarin yasaklandığını ve belediye baskaninin bu yuzden vuruldugunu hatirliyorum. Yine mi firtladilar. Buyuk sefillik.
BeğenBeğen
istanbul dolmuşçuları istisnasız söylüyorum hayvan dingil şerefsizler.. 13 yıldır dolmuş kültüründe bir tane normaline denk gelmedim sen bu yaızyı 10 sene önce yazmışın şu an daha beterler terbiyesizler
BeğenBeğen
Cunku korkusuzlar. Dokunulmazlar. Illallah.
BeğenBeğen
Hep dev tekerli kamyonetlerden biriyle trafiğe çıkıp börç börç dolmuşların üstünden geçmeyi hayal etmişimdir.
BeğenLiked by 1 kişi
Dusuncesi bile guzel.
BeğenBeğen