Konuyla ilgili fıkramızı hemen en önden verelim.. Biz Çetin Altan’dan, Hasan Pulur’dan böyle gördük:
Temel, Cemal’e övünüyormuş:
“Benim dedem Dünya savaşında Ruslarla savaştı, amcam Çanakkale’de İngilizlerle savaştı, Babam Kore savaşı gazisi, ben de Kıbrıs savaşında Yunanlılarla savaştım”
Cemal durmuş, demiş ki: “Amma geçimsiz sülalen varmış be”
*-*-*-*-*
Bazen, hakların için savaşman gerekiyor. Manyak gibi. Özellikle firmalarla. Mağazada çözemediğim sorunları Facebook sayfalarından, Müşteri hizmetleri hatlarından illa ki uğraşır çözüme ulaştırırım.
Bu sabah mesela, Samsung’la 17 dakika ve 2 Müşteri Temsilcisine mal olan bir savaşın galibi oldum.
Son 1 aydır dişe dokunur firmalardan kapışmadığım kalmadı herhalde… Şu Müşteri Hizmetleri hatları var ya, offf…
Kısa özet.
Kodak: yazdım zaten daha önce.. Garanti harici olarak tamir edip yolladılar.
Garanti Bankası sanal kartım çalışmadı. Muhtelif yurtiçi yurtdışı sitelerden alışveriş yapamıyorum… Deli oldum. 2 oturumda ve en az 1 saat harcayarak, 15 farklı müşteri temsilcisi ve 2 süpervizörle görüşerek derdimi hallettiremedim,adamlar AN-LA-MI-YOR! sanal kartı iptal ettirtip yeni sanal kart hazırladım.
LCW. Aldığım pantolonun küçük bedenini bulmak için 3 farklı mağazaya bizzat gittim, 2 tanesine telefon ettim. Sezon ürünü ayol, bir tane pantolon yok.. Müşteri hizmetlerini aradım, müşteri temsilcisi ile boğuştuktan sonra, yetkiliyi bağlattım, çözdü. Pantolonu aldım.
Esse. Kahve makinem su akıttı. Servise götürdüm, garanti harici onarım yapıldı. Bir hafta sonra yine su akıtmaya devam etti. Servis sorun çıkardı, merkezi aradım. Merkez “iade alalım” dedi. Servisten form alıp Esse mağazasına gittim, “olmaaaaz” dediler. Hadi müşteri hizmetleri bir daha… onlar iç yazışma, iç telefonlaşma, hallettiler, gittim aynı fiyata istediğim tava tencere setini aldım. Pek güzel oldu.
Esse. Kendime yılbaşı hediyesi alacağım. Vitrinde 4 tane kek kalıbı var, (bacımın deyimiyle KEKLİK :)
(güzelliğe bak!)
çok beğendim tam aradığım gibi. Rafta kalmamış. “E vitrinde 4 tane var birini verin?” Vitrini bozamazlarmış. “Başka mağazadan istetin?” ona da yok.Hop: Müşteri Hizmetleri Facebook. “Adınıza ayrıldı, dilediğiniz zaman mağazadan alabilirsiniz”. Hehe..
Samsung: Eşim mühendis, çizim mizim bi ton işi oluyor, gitti kendine bir Samsung Galaxy Note 2 aldı. O cihazın da özel bir kalemi var, not alıyor, yazıp çizebiliyorsunuz. Cihaza adını veren özellik o kalem. Kalemi yitirdik… Yitirmez olaydık. Kaç gündür mağaza mağaza gez, telefon et. Yok. Yedeği yok. Netten bakıyorum, sitelerde hep çin malı sahte şeyler var.. Bu sabah “kayboldu” deyip kaskosundan (Cepkask=) telefonun yenisini almayı bile düşündüm. Çok uzun iş.. Bunu getirten firma Genpa, yazıştık. Ellerinde yok. Samsung Servislerinde yok. Hiç yok yok yok.
Bu sabah Samsung Müşteri Hizmetlerini aradım. Şu 17 dakikalık olan..Bir müddet ikna etmeye çalıştım, olmadı. Daha yetkili birini istedim. Bir bey çıktı telefona, anlattım derdimi. Bu telefonu feysbuğa girmek için almadığımızı, kalemsiz telefonun hiç bir özelliği olmadığını, bu işin merkezi olan İstanbul’da olduğumuzu, yasal olarak 7 sene boyunca yedek parça bulundurmak zorunda olduklarını… Ve koskoca şehirde bir tane kalem bulunamadığını..
Adam benden hangi mağazalara sorduğumu öğrendi, sonra daaaa………. diğerlerinin telefonlarını vermeyi önerdi.
Tam hatırlamıyorum ama yaklaşık olarak “Burası Müşteri Hizmetleri hattı, ben Müşteriyim, sizden de akıl değil Hizmet istiyorum. Kendi çabalarımla ulaşamadım, siz bir zahmet ulaşın, stoklarına bakın, bir tane bulun; ya bana yakın bir mağazaya göndersinler ya da şurada var deyip adıma ayırsınlar gidip alayım. Bu bilgiyi vermek için arayın” dedim.
Aradı. Bir AVM’de bir tane kalem beni bekliyor. :))
daha da var da yazamayacağım içim bayıldı.
Canımı yediniz müşteri hizmetleri. Lanet Nurcall’lar.. Sizin kendi hatlarınıza işiniz düştüğünde bu numaraları kendinize de çekiyor musunuz yoksa bir şifre filan var mı prosedürü ve bin dereden su getirmeyi atlamak için??
allahtan müşteri hizmetlerim yok. her posttan sonra kapıma dayanırsın.
tek alışveriş yapan sen misin memlekette bacııııııııım.
oğlana aziz bebeden kazak almış annem. iki gün giydi, daha yıkamadan keçelendi. bir hafta faturayla arabada gezdi. bir türlü götüremedik. sonra vermekten vazgeçtim, tüylü müylü giysin kış çıktı. faturayı attım. kazağı da çamaşıra. anam geldi. ben götüreyim dedi. çamaşırdan kazağı bulduk da fatura nerede??? altı üstü bir kazak öf, savaşa değmez
BeğenBeğen
Olmaaaaz! Kattiyen olmaz. Parayi kolay mı kazaniyoruz? Adama “ben yemeyi bilmiyorum al sen ye” mi diycez?
“Hak!” Deyince akan sular durur bacim.
BeğenBeğen
İpek Hanım vallahi idolümsünüz :) Tam benim kafadansınız. Eylemlerinizi takdirle izliyor, merakla bekliyorum. Çok yaşayın.
BeğenBeğen
Haha. Eksik olmayın Tamer bey..
BeğenBeğen