Olayı anlatmadan evvel, büyükbabamın, eniştesiyle kavga etmesine sebep olan olayı anlatayım, gülmeye şimdiden başlayın…
1950’ler… Kış günü, havalar soğuk, evde geceleri tek eğlence akraba ziyaretleri. Büyük halalar, bizimkilere oturmaya geliyorlar. Büyükbabam askerlik anısını anlatıyor…
Güya büyükbabamın askerliğini yaptığı yere yüksek rütbeli önemli bir kişi teftişe gelmiş. Teftişi beğenmemiş, “biz size şu kadar ödenek çıkardık, şu şu şu işler niye olmadı/kötü oldu” diye sormuş başçavuşa.. Başçavuş hemen “arzedeyim komutanım, bakınız şöyle” diyerek, sırada hazırolda bekleyen askerlerine dönmüş, en baştakine yerden bir topak çamur almış vermiş, “elden ele yanındakine ilet” demiş.. Sıranın sonundaki askere geldiğinde o bir kiloluk çamur kütlesi bilya kadar kalmış.. Sıradaki herkesin eline biraz bulaşmış çünkü…
Ertesi hafta da büyükbabamlar akşam oturmasına bacısıgile gitmişler. Laf lafı açmış.. Enişte kişisi, “bak abi sana askerde başımdan geçen olayı anlatayım” diye başlayıp AYNI hikayeyi anlatmasın mı? Ama bir farkla, bu sefer başçavuş yerden çamur almıyormuş, mutfaktan hamur getirtiyormuş.
Büyükbabam öfkelenmiş.. “birincisi o hikaye benim askerde başımdan geçti, ikincisi daha geçen hafta anlattığım hikayeyi bana mı satıyorsun, üçüncüsü de o hamur değil çamurdu” demiş. Bunlar hamur idi-çamur idi epeyce laf dalaşına girmişler o günden sonra.. :)))
Bir süre daha sonra büyük halayla bizim aile arasındaki bir miras meselesi yüzünden tartışma çıkıp/küsülüp hiç görüşmediklerinden onlardan kimseyi tanımıyorum. Büyükbabam ben 7 yaşındayken vefat ettiğinden olayı üçüncü, dördüncü ağızdan dinlediğim gibi aktarmaktayım, vebali söyleyenin boynuna artık)
*-*-*-*
Ailede zeka ortalaması maşallah yüksek. Ama CMYLMZ’ın da gayet güzel ifade ettiği gibi, iq da tansiyon gibidir, yükseği tehlikeli oluyor…
Bir kuzenim var. Yemeğe çağırırsın, yolda gelirken kır pidesi görmüştür, dört tane yer tok gelir, hazırlanmış onca yemekten tadamaz bile. YEMEĞE gelmekte olduğunu unutmuştur. Üstün zeka zor bir şey gerçekten.. Bu yakınlarda bambaşka bir macera oldu, soralım bakalım siz olsanız ne yaparsınız….
İki kuzenim geçen yıl farklı şehirlerde restoran işletmeciliğine geçti. Güzel oldu.
“Hayırlı olsun” hediyesi olarak birine web sitesi açıp alan adı filan hediye ettim, çok makbule geçti. Diğeri de açılışını yaptığı gün ailece yemeğe gittik ; tabii ki bizden hesap almadı. Ona da iki tane çelenk gönderteceğimize o çelenklerin parasını bahşiş olarak bıraktık. Kuzenim restoran açtı diye niye çiçekçi para kazansın? Üzerine bir metre kurdeleye adım yazılıp dükkanın önünde dikilecek de ne olacak? Kaldırıp çöpe atacaklar ertesi gün… Yazık yüklü de para tutuyor iki tane çelenk.. O açılışta garson, komi, bulaşıkçı sevinmelidir bence. Zaten çiçek işine komple kılım ya.. Hiç girmeyeyim o lafa..
Yine bir yakınım, biz ona temsilen A diyelim… Eşinden dinlediğime göre, yukarda zikrettiğim restoranlardan birini ziyaret ediyor. İşletmecisi olan kuzen hemen ürünlerden bir paket hazırlattırıp “aman bizimkilere ilet, sana zahmet” diyerekten bunun yanına verip gönderiyor. Para ödeme uğraşısına giren A, kuzenimce reddediliyor doğal olarak.. (Böyle durumlarda usulen bahşiş bırakırsın ama yemeği ödemeyi teklifinde ısrar etmezsin. İnsan akrabasından da para alacaksa, hele ki bir hediye için…) Fakat A işi abartıp kasadaki personele gidiyor, uygun bir miktar nakit koyup uzaklaşıyor. Böylece “parasını ödedim, mal benim” diyerek, pakettekileri arkadaşlarıyla yiyor, bize paketin sadece lafı ulaşıyor. O da tamamen tesadüfen duydum yani.
Durum bu.
Şimdi, A emanete hıyanet etmiş midir?
Kuzen, durumu bilmediğinden sonraki günlerde “koca paket yolladık, insan bir arar da teşekkür eder, bizimkiler de iyice saçmaladı” diye düşünüp üzülür mü?
Yemediğim hatta bir ihtimal hiç haberim olmayacak olan bir şeye teşekkür etmeli miyimdir?
Ben bunu zamanında duymamış olsam, iki aile arasında yıllarca sürecek küslük gelişecek midir??
Cevaplar sırasıyla “evet”
A da neticede akrabam, afiyet şeker olsun, hiç önemli değil..
Paket içeriği de bir Alex değil, bu konuyu dile getirdiğime değmez..
Kuzen, iyiliğe karşı kemlik gördüğünden, masum, teşekkürü hak ediyor.
Aradım, bu komediyi anlattım. Beraberce güldük.
Komik ama, kabul edin.. Şahane bir ailem var canım…
Geri bildirim: Şikayet Silsilesi | A Blog Daire 6